Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

*Küresel düzeydeki anlaşmazlıklar insanlığı derinden sarsmaktadır. Dünya istikrarsız ve belirsiz bir süreçten geçmektedir. Uluslararası toplum kendi kendisinin kuyusunu kazmaktadır. İnsanlık değerleri adalet ve ahlak değerleri yok sayılmaktadır. İsrail Gazze'deki katliamlarına devam etmektedir. Şiddet İsrail'in vazgeçemeyeceği politika haline gelmiştir. Çocuklara silah doğrultacak kadar gözünü kan bürümüştür.

*Kurulan tuzaklar anbean bozulmuştur. Türkiye düşmanlarının oyunları boşa çıkarılmıştır. Provokasyonlar kaynağında kurutulmuştur. Bölünme tartışmaları, bölücü saldırılar, devlete ve millete yönelik meydan okumalar tehlikeli oyunların önünü açmıştır. Ancak Türk milleti yangına körükle gitmemiş, ihanetçilere prim vermemiştir. Zorluk varsa dayanacağız, kuşatma varsa yaracağız. Gerekirse canımızla, malımızla, son damla kanımızla bu devleti, milleti korkusuzca savunacağız. Bekamızı kurban ettirmeyiz, peşkeş çektirmeyiz.

*Güney kara sınırlarımız boyunca vahim bir senaryo hayata geçirilmek isteniyor. Çok tehlikeli bir planlama ikmal ediliyor. ABD, terör örgütleriyle düşüp kalkıyor. Türkiye'nin kağıt üzerinde müttefiki görünen bir ülke, Türkiye düşmanlarıyla bir oluyor. ABD tavrını netleştirmelidir. ABD'nin müttefiki Türkiye midir, terör örgütleri midir? Teröriste hoşgörü, yardım ve yataklık insanlığın birikim ve kazanımlarına ihanet sayılmayacak mıdır? ABD nereye varmak istiyor? ABD zehir saçmakta, terörizme çanak tutmaktadır.

*Türkiye'yi pervasızca tehdit etmektedir. Büyük Kürdistan bölünme, savaş demektir. Türkiye'nin egemenlik haklarını hiçe saymaktır. Biz bundan sonra NATO çatısı altında nasıl çalışacağız? NATO'nun devamını nasıl temin edeceğiz? NATO varlığını nasıl sağlayacak? Menbiç yol haritası nasıl mümkün olacak? Milli bekamızı itlaf etmek isteyen zulüm koalisyonuna tepkisiz kalamaz. Zeytindalı Harekatıyla nasıl bir mıntıka temizliği yapıldıysa aynısı Fırat'ın doğusunda yapılmalı. Fırat'ın doğusu tehdit olmaktan çıkarılmalıdır. Hainler doğduklarına pişman edilmelidir.

*

Türkiye'den bir evanjelist bir papaz gelip geçmiştir. Türkiye ile ABD ilişkilerini zehirlemiştir. Papaz iki ülkenin diyaloglarını tıkadı. Türkiye ile ABD tarihin en kötü ilişki durumuna çakıldı. Trump papazı hasretle kucaklamış, sanki Vietnam'dan dönen askerleri gibi karşılamıştır. Papaz gitti kavga bitti, seviyesiz Trump'ın yerini sempatik Trump aldı. Trump'ın Türkiye hisleri birden bire değişmiştir. Böyle devlet adamı olunmaz. Bizim adam yerine koymayanı biz insan bile göremeyiz. Türkiye'nin değerini bir papaza indiren bir ülkenin başkanına güven duyulmaz, itibar edilmez. Trump'ın derdi nedir? Türkiye, ABD'nin sömürgesi değildir. Türkiye, ABD'nin eyaleti değildir. Trump Türkiye'yi çadır devletiyle bir tutma ayıbından uzaklaşsın. Trump Türkiye'yi hafife almasın. Bu işin şakası yok. Bu konunun ederi yoktur.

Papazın serbest kalması pek çok soru işaretine neden olmuştur. Gizli tanığın ifadesiyle suçlanması, savcının değişmesi tanıkların ifade değiştirmesiyle serbest kalması bağımsız hukuka ne kadar uygundur? Papaz davasında ifade değiştiren gizli ve kiralanmış tanıklar kimlerdir? Bu gizli tanıklar ifadelerini nasıl değiştirmişlerdir?