Erdopan şöyle konuştu:

"Ecdadımızın bir başka sözü daha vardır ki o da esasında adalete vurgu yapar. Bu söz, Osmanlı Devleti'nin manevi kurucusuna atfedilen, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ifadesidir. Sadece ülkemizin ve bölgemizin değil, dünyanın her yerinde derin izler bırakmış olan Hazreti Mevlana'nın adalet konusunda şahsen sık sık başvurduğum çok önemli sözleri vardır. Her şeyden önce Mevlana Hazretleri, hukuku, adalet denizinde bir katre olarak görür. Mevlana Hazretleri, 'Hakimler, Tanrı'nın ölçüsü ve terazisi gibi hareket etmek zorundadır' der. Asıl önemlisi Mevlana Hazretlerine göre, adalet demek her şeyin yerli yerinde olması demektir. Bu yaklaşımı da ayakkabının ayakta külahın başta olmasıyla örneklendirir. Şayet bunların yeri değişir, ayakkabı başa çıkar, külah ayağa inerse adalet terazisi bozulur. Sadece ülkemizin değil, genel olarak Doğu felsefesinin özünde adalet konusu vardır. Batı'daki devrimlere, kanlı sosyal dönüşümlere baktığımızda hepsinin de temelinde öyle veya böyle bir adalet arayışının yattığını görürüz. Günümüzde de bir ülkenin gelişmişliğinin veya geri kalmışlığının en önemli ölçülerinden biri hukuk sistemlerinin iyi çalışıp çalışmadığı yani adalet mekanizmasının işleyip işlemediğidir. Peki madem ilk insandan bugüne kadar adalet, hukuk, kanun bu kadar önemli, öyleyse niye hala bunca zulüm, bunca haksızlık, bunca feryat, bunca göz yaşı vardır. İnsanlık daha dün Bosna'da, çok daha yakın zamanda Myanmar'da, Suriye'de 10 binlerin, yüz binlerin, milyonların hunharca katledilmesine engel olamıyorsa, yeryüzünde nasıl adaletten bahsedebiliriz?".

"Sadece kendi güvenlik ve refahı için mazlumlara, mağdurlara kapılarını kapatan ülkelerin gelişmiş sıfatını taşıdıkları bir dünyada hangimiz kendimizi adalet dairesi içinde hissedebiliriz. İnsanların, toplulukların, devletlerin, uluslararası kuruluşların kendi aralarında sürekli bir adalet tartışması yaşanıyorsa, hep birlikte durup düşünmeli, kendimizi sigaya çekmeliyiz".

"Karşınızda okul kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse mahkum edilmiş ve demir parmaklıklar ardına girmiş birisi olarak duruyorum. Dolayısıyla yargı bağımsızlığının anlamını ve önemini bizzat yaşayarak öğrendim. Bunun için ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde, milletimize, ülkemizi eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik temeli üzerinde yükseltme sözü verdik. Göreve gelir gelmez adalet teşkilatımızın fiziki altyapısının geliştirilmesinden, insan kaynağının zenginleştirilmesine ve mevzuatının yenilenmesine kadar bir dizi reformu hayata geçirdik"

"Biz kalitenin fiziki iyileştirmeyi gerektirdiği anlayışıyla, ülke çapında mimarisi ve diğer altyapısıyla çok ileri standartlara sahip 245 adalet sarayı inşa edip hizmete sunduk. Yine adalet sisteminin önemli bir unsuru olan adli tıp hizmetlerini yaygınlaştırdık ve modernleştirdik. Temel kanunlarımızın tamamını, günün şartlarına uygun hale getirerek yeniledik"