semra @ sivildusunce.com


Bölgede yeni bir denklem kuruluyor. Obama yönetiminden bayrağı devralan Trump, Ortadoğu ve Arap Coğrafyası üzerinde yeni bir düzen kurmaya çalışıyor. Yani, Obama yönetiminin yıllarca kan ve gözyaşı akıttığı Ortadoğu Coğrafyası, şimdi de Trump’ın zulmü ile karşı karşıya.

Trump, başkanlık koltuğuna oturduktan sonra ilk yurtdışı gezisini Suudi Arabistan’a yaptı. Suudi Arabistan Kralı Salman ve Trump ekonomik ve askeri alanda birçok önemli anlaşmaya imza attı.  

Trump, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'da Bahreyn, Katar, Kuveyt ve Mısır liderleriyle bir araya gelerek 55'den fazla Arap ve İslam ülkesinin üst düzey temsilcilerine hitaben bir konuşma yaptı. Bölgedeki terör örgütlerini besleyen, ABD’de himaye eden, ekonomik ve lojistik olarak besleyen ABD Başkanı Trump konuşmasında, "Terörizmin ancak birlik içinde olunduğu takdirde alt edilebileceğini" söyleyerek büyük bir ironiye imza attı.

***
Yemen, bir süre önce güvenliğini gerekçe göstererek Katar ile ilişkilerini kestiğini ilan etmişti. Bugün de Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır, Libya Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ülke güvenliklerini gerekçe göstererek, Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurdu.

Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri, hava, deniz ve kara sahalarını Katar'a kapattı. Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılmaları da istendi. Basra Körfezi'nde Katar ile Suudi Arabistan'ın başını çektiği beş ülke arasında bir süredir siyasi kriz yaşanıyordu. Bu kriz Katar’ın tecrit ve ambargo altına alınmasıyla nihayetlendi. Katar’da halk marketlere akın ederek tüm rafları boşalttı. Bugüne kadar islma Alem için hibir olumlu adım atmayan Suudi Arabistan, ABD'nin kuklası olmayı devam ettiriyor. 

***

Katar bunu ilk kez yaşamıyor; 2014’te Bahreyn, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar’ı iç siyasetlerine karışmakla suçlamış ve diplomatik ilişkileri kesmişti.

Ancak Katar’a bugün uygulanan ambargo ve tecrit çok kapsamlı ve daha da kötüleşen bir sürecin başlangıcı olacağının sinyallerini veriyor.

15 Temmuz işgal kalkışmasında Türkiye’nin tarafını seçen, ekonomik işbirliği yapan Katar’a, ABD maskeli Arap ülkeleri tarafından ambargo ve tecrit uygulamaya konuldu.

Bölgede üçlü saç ayağı kurularak bir Şii-Sünni savaşının çıkarılması için zemin hazırlanıyor. ABD, terör örgütleri üzerinden vekâlet savaşı yürütüyor. ABD’nin yeni planı ise, bölgede bir Sünni birliği kurarak Şii mezhepçiliği yapan İran’a karşı Suudi Arabistan ile ittifak kurmak. Zira Katar ile işbirliği yapan İran ve Türkiye, ABD ve Arap ülkeleri için tehdit arz ediyor.

 Katar’ın Türkiye ve İran ile işbirliği yapması ABD ve Arap ülkelerini neden rahatsız ediyor?
İran’ın ruhani lideri Ali Hamaney’in, Suudi Arabistan liderleri için “mutlak suretle düşecekler” ifadesini kullanmasının ardından Katar Emiri Şeyh Temim’in İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin Katar’a yönelik tepkilerinin artmasına neden oldu.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin de ABD gibi İran'a karşı olduğu biliniyor. Trump yönetimi, Rusya ile yakınlık kurarak İran'ı yalnızlaştırmayı planlıyor.

Katar yönetimi, İran ile iyi ilişkiler kurmayı istiyor. İran ve Katar, 15 milyar kanıtlanmış petrol rezervi ile dünyanın en büyük doğal gaz kaynaklarına sahip. Katar, coğrafi konumu itibariyle de önemli bir yere sahip; kuzeybatıda Bahreyn, batı ve güneyde Suudi Arabistan ve doğuda Birleşik Arap Emirlikleri'yle çevrili. Tek sınır komşusu ise Suudi Arabistan. Katar’ın kalan bölümleri ise Basra Körfezi ile çevrili. Hem yer altı zenginlikleri hem de jeopolitik konumu göz önüne alındığında İran ve Katar’ın işbirliği sağlaması ve ortak hareket etmesi bölgede güç dengesi kurmayı amaçlayan ADB başta olmak üzere, ABD’nin kuklası konumundaki Arap ülkelerini rahatsız ediyor.

Bölgedeki güç Mücadelesinde Yeni Aktör: Türkiye

Son yıllarda Türkiye ile Katar arasında önemli oranda ekonomik işbirliği sağlandı; gıdadan finansa,  inşaat sektörüne kadar birçok alanda ekonomik işbirliği sağlandı. Türkiye'nin bölgede rol üstlenen güçlü bir ülke olmasını istemeyen ABD ve saz arkadaşları, FETÖ ve PKK üzerinden Türkiye'yi zayıflatmayı başaramayınca bu kez de ekonomik hamleleriyle atağa geçti ancak başarısız oldu zira borsa hergün rekor üstüne rekor kırarken dövizde de düşüş devam ediyor. 

Suriye'de önce iç savaşla başlayan, ardından 13 ülkenin katılımıyla parçalara ayrılmaya çalışılan bir ülke haline getirildi. Terör örgütleri üzerinden vekalet savaşı yürüten ABD, hemen sınırımızdaki YPG'ye uzun menzilli silahlar vererek lojistik destek sağlıyor.  

ABD ve Körfez ülkelerini ürküten Türkiye-Katar işbirliği:

*2014’te Türkiye ile Katar arasında “Türkiye-Katar Yüksek Stratejik İşbirliği Konseyi” kuruldu.
*Türkiye, Ortadoğu’da Tugay seviyesindeki ilk "çok amaçlı üssü"nü Katar’da kurdu.
*Türkiye, Katar’a 2 milyar dolarlık savunma sistemleri ihracatı yaptı.
* Katarlı şirketler Digiturk ve Finansbank gibi dev Türk şirketlerini satın aldı.
*2016 yılında Türkiye Katar’a 421 milyon dolarlık ihracat yaptı.
*Katar’dan Türkiye’ye yapılan ithalat ise 271 milyon dolar.
*Katar, Türkiye’de  inşaat, finans ve perakende sektöründe 15 milyar dolarlık katkı sağladı.
* 2006 yılında DEİK bünyesinde kurulan Türkiye-Katar İş Forumu’nun Başkanlığı’nı iş adamı Ethem Sancak yapıyor.
*Katar, 15 Temmuz işgal kalkışması sırasında Türkiye’nin yanında olduğunu ilk açıklayan ve “Suudi Arabistan’ın darbeden haberi vardı” diyen ülke.
*Katar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her fırsatta “Kara gün dostu” dediği ülke.

Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) raporuna göre Katar, 2016 yılında Türkiye’ye en çok yatırım yapan 7. Ülke...

Önümüzdeki günlerde Katar'a uygulanan ambargonun Türkiye'ye nasıl yansıyacağını ve Erbil yönetimini nasıl etkileyeceğini göreceğiz.

Selam ve selametle...