Erdoğan Almanya ziyaretinin ardından gazetecilerle yaptığı sohbet ve sorulara verdiği yanıtları şöyle:

BM Genel Kurul toplantılarından sonra devlet ziyareti için malum Almanya'ya geldik. Almanya ile ikili ilişkileri geliştirmek ve bölgesel konuları ele almak üzere bu ziyareti gerçekleştirdik. Bizler pozitif bir gündemle geldik. Karşılama, güvenlik ve devlet protokolü anlamında güzel ve başarılı bir ziyaret oldu.

Hem Steinmeier'in hem de Şansölye Merkel'in ev sahipliği gerçekten memnuniyet vericiydi. İkili ekonomik ilişkilerimizi daha da ileri götürebilme hususunda bir mutabakat sağlayabildik diyebilirim. Hazine ve Maliye, Ticaret ve Enerji bakanlarımız 21 Eylül' de zaten buradaydılar. O zaman ön görüşmeleri yapmışlardı. 25 Ekim'de Alman Ekonomi Bakanı büyük bir iş adamı heyeti ile ülkemize gelecek. Bu tür temasları artıracağız. Türkiye'de yatırımı bulanan Alman firmaları ile çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Bu şirketlerin Türkiye'ye olan ilgisi memnuniyet vericiydi. Biz de onları teşvik etmeye devam edeceğiz. Almanya'da yaşayan büyük bir Türk topluluğu var. Köln bunların en önemlisi. Onların buradaki başarısı, huzuru, güvenliği bizim için son derece önemli. Almanya'daki Türk STK'larla geldiğimiz gün bir toplantı yaptık. Onların da meselelerini bizzat kendilerinden dinleyerek ele aldık. Ayrımcılık ve İslam karşıtlığı maalesef temel bir sorun olmaya devam ediyor. Camilere ve derneklere yönelik saldırılar endişe verici bir durumda. Bu durum Avrupa değerleri ile de çelişiyor. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, eşitlik ve çoğulculuk kavramları bu yüzden sorgulanır hale gelebiliyor. Dolayısıyla bu tür sorunları görmezden gelmemek lazım. Köln'de on bine yakın vatandaşımız, cami açılışına gelmelerine rağmen bizi doğrudan dinleme imkanı bulamadılar. Alman makamları güvenlik önemli vesaire diyerek bunun mümkün olamayacağını ifade ettiler. Biz de açılışı sınırlı sayıda bir katılımla gerçekleştirmek durumunda kaldık. Ama bizim amacımız üzüm yemek. Camiimizin açılışını en güzel şekilde yapalım dedik. Bunu da başardık.

"Beklentilerimizi bizzat ilettik"

Almanya'yla ilgili meselelerden biri de, PKK, FETÖ, DHKPC gibi örgütlerin Türkiye karşıtı eylemleri konusunda yeterince duyarlı davranılmaması. Alman makamlarının bunlara karşı daha etkin mücadele vermelerini bekliyoruz. Bu beklentilerimizi de kendilerine bizzat ilettik. Ulusal güvenliğimize tehdit teşkil eden yapılara karşı etkin mücadele bizim temel hakkımızdır. Türkiye'de tutuklu bulunan bazı kişilerle ilgili onların söylediklerine karşılık olarak da, gerçek bilgileri bize sormalarının daha isabetli olacağını ifade ettik. Hadiseleri Türkiye'de kabine karşıtı ya da başkan karşıtı olanlardan dinleyerek değil, resmi kanallardan da dinlemelerinin, ona göre atılmasının daha doğru olacağını anlattık. Hükümete karşı olanlarla yürümekle sağlıklı sonuçlar alınamayacağını belirttik. FETÖ konusundaki yaklaşım farklılığı ortada. Bu, Merkel ile yaptığımız ortak basın toplantısında da açıkça görüldü. Yeterli delil olmadığından söz ediyorlar. Tüm delillerikendilerine verdiğimiz halde, mahkeme kararlarını ilettiğimiz halde, bunların adeta yok sayılmasını anlamak mümkün değil.

"Beklentilerimizi bizzat ilettik"

Almanya'yla ilgili meselelerden biri de, PKK, FETÖ, DHKPC gibi örgütlerin Türkiye karşıtı eylemleri konusunda yeterince duyarlı davranılmaması. Alman makamlarının bunlara karşı daha etkin mücadele vermelerini bekliyoruz. Bu beklentilerimizi de kendilerine bizzat ilettik. Ulusal güvenliğimize tehdit teşkil eden yapılara karşı etkin mücadele bizim temel hakkımızdır. Türkiye'de tutuklu bulunan bazı kişilerle ilgili onların söylediklerine karşılık olarak da, gerçek bilgileri bize sormalarının daha isabetli olacağını ifade ettik. Hadiseleri Türkiye'de kabine karşıtı ya da başkan karşıtı olanlardan dinleyerek değil, resmi kanallardan da dinlemelerinin, ona göre atılmasının daha doğru olacağını anlattık. Hükümete karşı olanlarla yürümekle sağlıklı sonuçlar alınamayacağını belirttik. FETÖ konusundaki yaklaşım farklılığı ortada. Bu, Merkel ile yaptığımız ortak basın toplantısında da açıkça görüldü. Yeterli delil olmadığından söz ediyorlar. Tüm delillerikendilerine verdiğimiz halde, mahkeme kararlarını ilettiğimiz halde, bunların adeta yok sayılmasını anlamak mümkün değil.

"Türkiye ile ortak üretim olabilir"

Merkel ile yaptığımız kahvaltıda tüm bu konuları ele aldık. Ağırlıklı konumuz ekonomiydi. Müşterek olarak neler yapabiliriz bunların üzerinde durduk. Bu konu ile ilgili Sanayi ve Teknoloji Bakanı'mız muhataplarıyla , Maliye ve Hazine Bakanı'mız muhatapları ile çalışmaları yapacaklar. Savunma sanayine yönelik birçok adımları atabilme şansımızın olduğunu görüyorum. İleri teknoloji konusunda birçok adımları atabileceğimizi görüyorum. Aynı şekilde Sağlık Bakanlıkları olarak da müşterek Bazı adımları atabileceğimizi görüyorum. M-R, tomografi gibi araç gereçleri var. Bunların birçoğu Siemens ile ilgili. Bunu da Siemens'in Başkanı ile görüşme imkanımız oldu, belki bunların Türkiye'de ortak üretimi söz konusu olabilir. Değişik yerlerde Siemens'de bazı yatırımlara girme imkanı da olabilecek. Bunları inşallah görüşeceğiz. Bu sabah Merkel ile kahvaltıda, raylı sistem konusun da kendileri ile konuştuk. Kendileri de notlarını aldılar. Büze düşen budan sonra bunun takipçisi olmak.

"Sorunları tümüyle aşabildik diyemem"

Köln'e geldik ve Köln ‘de Eyalet Başbakanı ile bir görüşmemiz oldu. Uçaktan indiğimizde Belediye Başkanı da oradaydı. Ardından Köln Camii'nin açılışını gerçekleştirdik. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin yaptığı Camii, gerek mimari yapısı, gerek fonksiyonları ile dikkat çekici bir külliye. Allah hayırlı hizmetlere vesile etsin. Netice itibariyle Almanya bizim için önemli bir ülke. Sorunlar elbette var, henüz tümüyle aşabildik diyemem. Ama sorunları aşma yolunda

önemli bir fırsat yakaladığımızı düşünüyorum. Bakan arkadaşlarımızla beraber bu konuda karşılıklı geliş gidişleri artıracağız. Gerek Sayın Şansölyeyi, gerek Sayın Cumhurbaşkanını Türkiye'ye davet ettik, onlar da gelebileceklerini söylediler. İnşallah 2019 yılı içinde kendilerini Türkiye'de ağırlamak suretiyle bu kesintili dönemi geride bırakmış olacağız.

136 kişilik FETÖ listesi

Hem ABD hem Almanya için her iki ülkede FETÖ için özel bir başlık açtınız. Gerek FETÖ'nün elebaşı , gerek ise FETÖ elemanlarının iadesi veya haklarında hukuki bir işlem yapılması ile ilgili bir gelişme var mı? Özellikle Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu bir isim listesinin Alman hükümetine verildiği belirtiliyor. Kaç kişilik bir liste bu? Bizimle paylaşır mısınız?

İsimlerin tamamını bilmiyorum ama külliyetli bir liste. Gerek Almanya gerek öbür tarafa yani ABD'ye bu listeler zaten zaman zaman hep veriliyor. Almanya'da 136 kişilik bir liste. ABD'ye iletilen listede ise sayı o kadar değil. Almanya'ya PKK ile ilgili daha önce dört binin üzerinde ismin olduğu klasörler verilmişti. ABD'ye de biliyorsunuz ki 85 koli belge ilettik. Daha sonra Sayın Trump, belgelerden ziyade isimlerin iletilmesini istedi. Biz de isimleri İbrahim bey ile Bolton'a ulaştırdık. 20'nin üzerinde isim bildirdik. Neler olacağını önümüzdeki süreç gösterecektir. Ancak bunların terör anlayışları bize oranla farklılık arz ediyor. Bu hususta bizim gibi bir sorun yaşamadıkları için bizi doğru anlama konusunda zorlanıyorlar.

Almanya'daki iş dünyası ile Şansölye Schröder döneminden beri ilk kez bu boyutta bir toplantı yapılıyor. Almanya da iş dünyasıyla ve büyük yatırımcılarla bir araya geldiniz. Somut olarak yatırıma dönük bir karar çıktı mı? Türkiye Almanya ekonomik ilişiklerinde nasıl bir tutum var?

Bunların hemen hemen hepsi uzun yıllar Türkiye'de faaliyet gösteren şirketler. Bunların yeni yatırımlara girmesini teşvik edelim istiyoruz. Siemens, Bosch, bunlar Türkiye'de 150 yıllık, 130 yıllık şirketler. Otomotiv sektörüne yönelik bazı şirketler var. Tüm bu şirketlerle görüşmeleri yapıp, bunları yatırım ofisimiz vasıtasıyla yakın takibe alacağız. Gerek TOBB gerek DEİK ile temaslarını sağlayıp inşallah adımları atacağız.