KÜRTLERLE TÜRKLERİN ORTAK KAREKTERİ VE KAYNAŞMA KOLAYLIĞI
Kürtlerle Türklerin yaşadıkları bölgeler ve konuştukları diller farklı olmakla beraber, yaşadıkları coğrafi koşullar ve yaşam biçimleri benzerlikler taşıdığı için daha kolay kaynaşmalarına yol açmıştır. Zira;
Kürtlerin anayurdu Zagros Dağları, Fırat ve Dicle nehirleri ile Van Gölü; Türklerin anayurdu olan Orta Asya Tanrı Dağları, Ceyhun ve Seyhun nehirleri ile Hazar Gölü benzerlikler taşır ve benzer coğrafi koşullar benzer karakter yapısına yol açtığı gibi uyumu da kolaylaştırmıştır…
İki toplum da göçebe ve dağlı oldukları için; Türkmen çadırları, süt ürünü yemekleri, et pişirme biçimleri, yön esaslı giysileri, doğa ile mücadele biçimleri Kürtlerle aynı olup daha yakın ve sıcak bir ilişkiye sebep olmuştur…
Türkler güçlü bir medeniyet olan Çin ile İran arasında Kürtler ise güçlü bir medeniyet olan Helen Yunan ve İran arasında kalmışlardır. İkisi de arayış içinde olmuştur. Türklerin Anadolu’ya akınları; yüzyıllarca Yunanla mücadele içinde olan Kürtler için yeni bir müttefik, iki toplum için de avantaj olmuştur…
İki toplumu da kendi coğrafyalarına ve dillerine ait olmayan evrensel bir inanç sistemi olan İslam dini motive etmiş ve birleştirmiştir.
Gerek doğuda Kürtlerde gerekse Orta Anadolu Türkmenlerinde; halen yemek kültürü hemen hemen aynıdır. Bu, iç içe girmişlikten ziyade, beslenme kaynağının aynı olmasından kaynaklanıyor. İkisinde de yemeklerin çoğu buğday ve et versiyonlarıdır. Balık ve sebze çok azdır. Bu da aynı yapıya yol açar.
KÜRTLERLE TÜRKLERİN EVLİLİK ÜSTÜNDE AKRABALIĞI
Müslüman imparatorluklar bünyesinde yaşan, vatandaşlar veya tebaa arasında Müslüman halklarla gayr-i müslüm halklar dâhil olmak üzere en çok evlilik; Türkler, Çerkezler ve Kürtler arasında gerçekleşmiştir. Bunun en büyük sebebi yukarıdaki başlıkta anlattığımız gibi; kültürel ve yaşam şartlarının yakınlığı olsa gerek.
Kürtler, Ermeni halkı ile o kadar iç içe yaşadığı halde, sıcak ilişkiyi ancak KİRVELİK dostluğu üstünde kurmuşlar, amma evlilik olayı aralarında çok nadiren gerçekleşmiştir.
Kürtlerle Türkler arasındaki fazla evliliğin sebeplerinden biri de Kürtler açısından, Kürtlerin asla ırkçılık damarının olmamasıdır. Çok nadirdir: Bir Kürt ailenin ben kızım Alevi’ye vermem veya Türk’e vermem demesi.
Dahası, siz Diyarbakır’da, Van’da veya Ağrı’da vb. bir yerleşim merkezinde onlarca insanın toplanıp bu Karadenizlidir, Kırşehirlidir ya da Manisalıdır diye birini linç etmeye kalkıştığını duydunuz mu? Duymamışsınızdır! Amma; tersi provokason ve linç vakıaları çok duymuşsunuzdur.