Dünya Klasik Edebiyatı, genelde 3 kategoride mütalaâ edilir. Şark Edebiyatı, Batı Edebiyatı (Avrupa) ve Rus Edebiyatı. Her Edebiyat, kendisinden sonra büyük bir küresel sistemin habercisi olmuştur. Rus Edebiyatı Sosyalist Devrimin, Batı Edebiyatı Cumhuriyet Devriminin, Şark Edebiyatı ise İslami Devrimin habercisi olmuştur. Zira İslam’ın 9. 10. ve 11. yüyıllarında Arap ve Mezopotamya ile Türkî Moğol ve İranÎ Halklarının Kültürü; askeri ve idari becerileri bir araya gelip, Şark Edebiyatı ile Abbasi, Selçuklu, Eyyubi, Osmanlı İmparatorluğu vb. İslam Kültür ve Medeniyet Mirasını ortaya çıkartmıştır.
Tabi ki Şark Edebiyatı ve İslam Devletlerinin Devlet Düzeni deyince daha çok İran Kültürü akla gelir. Nitekim Abbasiler (Arapça), Mervaniler (Arapça ve Kürtçe) ve Karahanlılar(Türkçe) resmi dilleri hariç Gazneliller, Büyük Selçuklular, Anadolu Selçuklular, Samaniler gibi devletlerin çoğunun resmi dili ve Devlet düzeni Farsçadır.
Klasik Şark Edebiyatı deyince kimler akla gelir? İranlı Şair ve edipler olarak Firdevsi, Nizami, Hafız-i Şirazi, Cami, Mevlana, Sad-ı Şirazi, Ömer Hayyam vs. ve Kürt Edebiyatı olarak da Baba Tahir-i Üryan, Ali Heriri, Melayı Ceziri, Feqiy-i Teyran ve Ahmed-i Xanî akla gelir.
Şarkın edip, şair ve alimlerin çoğu hemen hemen İslam aleminde konuşulan Arapça, Farsça, Türkçe ve Kürtçe olmak üzere 4 dili de bilir. Birbirlerini etkilemişlerdir. Örneğin Fuzuli Türkçe yazdığı gibi Kürtçe de yazmıştır. Nizami’nin Babası Azeri, Annesi Kürt olduğu söyleniyor.
Klasik Şark Edebiyatı çerçevesinde Kürt edebiyatına baktığımızda şiir bakımında Mela-ı Ceziri’nın bir benzeri yoktur. Nizami ve Hafız-i Şirazi ile ortek noktaları bulunmaktadır. Şiirin ustasıdır. Nitekim Divanında ‘’ Nazımın inci gibi dizelerini istiyoran Mela’ya gel Şirazi’ye ne gerek var.’’ der.
Feqi-î Teyra , başlı başına bir deryadır. Hem Yunus Emredir Kürt halk dilini çok güzel kullanmıştır hem Mevlana’dır Tasavvuf ehlidir hem Hafız-ı Şirazi ve Feridüddin Attar’dır doğa şairidir ki meşhur Ey Av û av( su) şiiri, ördek, bülbül vs. Doğaya, kuşlara hitaben yazdığı şiirler. Aynı zamanda Ziya Paşa’dır Hiciv ustasıdır ve de Firdevs’idir destan yazarıdır Gela Dımdımî, Bersis-i Âbid, Şıx-i Senan, Zembilfıroş destanları yazmıştır.Birde Sad-i Şîrazî’dır öğüt veren nüktedandır.
Ahmed-i Xani’ye gelince orda düşünmek lazım; o bambaşkadır. İslam Aleminin büyük filozofu, tasavvuf ehli, Kürtlerin geleceği ve çocukları için yazan,birlik ve beraberlik hasretiyle yanan, iç hasetten dertli, yalnızlıktan sahipsizlikten şikayetçi Kürtlerin Firdevs’idir. Firdevs’i; İslam’ın ilk dönemdeki Samani ve Gazneliler döneminde İran kültürünün yok olmak üzere olduğu dönemde İran ve Şark kültür değerlerine sahip çıkmıştır. Kendi dili ile İran halklarına ait destan, masal, hikaya,tarih, şehname, hüdaname vs. tüm değerleri ortaya çıkartmıştır. Âdeta İran kültürünü diriltmiştir.
Xani ise büyük filozof, İslam’ın düalizm felsefesini işlemiştir. Her şeyi diyalektik üstüne zıtların birbirini tamamladığı her şeyin çift yaratıldığı (Kuranı Kerimde biz her şeyi çift yarattık diyor) karanlık olmazsa aydınlığın, gece olmazsa gündüzün, soğuk olmazsa sıcaklığın, kötülük olmazsa iyiliğin anlam ifade etmeyeceğini belirtmiştir. Bunun için Mem û Zin’i kurgularken Bekoy’a kötülük rolünü ve temsilyetini vermiştir. Hatta hikâyeninin sonunda Beko cennete gider diyor. Çünkü o rolünü oynamıştır.
Xani Firdevs’i gibi Kürtlerin dilini, kültürünü ve varlığını kendine dert etmiştir. Önün için günün okullarında ders kitabı olarak küçükler için Nûbaharâ Pıçûkan kitabını yazmıştır. Kürtlerin birlik olmamasından ve hasetlerinden şikayet etmiştir. Kendisini anlaşılamamaktan ve sahipsizlikten dert yanmıştır.Nitekim bunun için şöyle diyor.
Ger dê hebûya me jı xwedanek
Âli keremek letıf û danek
Min de ėlema kelamê mewzûn
Âli bikira li banê gerdûn
Çi bikim ku qewi kesad e bazar
Nin e jı qumaşê re xirıdar
Eğer bizim de bir sahibimiz olsaydı
Keremi yüksek lütf eden ve cömertlik yapan biri
Ben nazımlı sözlerin bayrağını
Yükseltip evrenin çatısına dikecektim
Ama ne yapayım pazar kesattır
Kumaşın alıcısı yoktur