Düşünce ve dini literatörde önemli BİR söz vardır ‘’ÖNCE SÖZ VARDI’’ gerçekliği. Bütün milletlerin, halkların, toplulukların; edebiyatı, tarihi ve inancı önce sözlü olarak başlamıştır. Kimisi sonradan yazılı olarak kayda geçirilmiştir, kimisi de ya güçlü toplumsal hafızaya güvenerek ya da farklı baskılara maruz kalarak yazılı kayda geçirilmemiştir. Toplumsallaşan insanların ilk sözlü edebiyatı çoğunlukla dini ve inançsal kaynaklıdır. Nitekim Eski Yunanlılar, Mısırlılar, Persliler, Mezopotamyalılar ve Uzak Doğu topluluklarının çoğu bir savaş kararı ya da herhangi önemli bir karar vereceği zaman; rahip,kahin, şaman, mad vs. din adamları denetiminde kurbanlar kesilir sözlü sabit dualar edilir ona göre kararlar verilirdi. Bu Yunanlılarda da Musa kavmin de, Perslerde de, Şamanlarda da böyleydi. Sözlü Edebiyat deyince; akla ilk gelen; dini dualar efsaneler, masallar, destanlar, şiirler, çiroklar, meteloklar, karşılıklı atışmalar, dengbêjler, dervişler, qewallar vs. akla gelir.
İnsanların ortak değeri olarak başta şiir ve destanlar gelir. Nitekim yerküredeki dini metinlerin çoğu Aveste (İranÎ Halkların kutsal kitabı),Vedalar (Hindu ve uzak Doğu Halklarının kutsal kitabı), Zebûr (Davut Peygamberin) vs. hatta Yunanlıların felsefi kaynakların çoğu şiir formatındadır. Farklı toplumlardaki Destan ve Masalların çoğunun teması aynıdır ama değişik versiyonlarla anlatılır. Çünkü insanoğlunun geçmişi, tarihi ve hafızası ortaktır ve iç içe geçmiştir.
Milletlerin edebiyatı; sözlü edebiyatı, yazı altına kaydedilince başlar. Nitekim Yunanlıların Homeros’u ,İranilar’ın Firdevsi’si sözlü edebiyatı (efsaneler,destanlar vs.) yazıya geçirerek milletlerinin edebiyatını yaratmışlardır. Ehmedê Xanî ilk olarak Memê Âlan sözlü destanını Memozînd’e işleyerek Kürt edebiyatında çığır açmıştır.
Kürtlerin kültürü daha çok sözlü olarak devam etmiştir. Bunun iki sebebi vardır; Birincisi hafızasına çok güvenen insanlar fazla not tutmazlar, birçok iş adamı kendine güvendiği için pek not tutmaz, herhalde bu toplumlar için de geçerlidir. İkincisi de savaşlardan ve baskılardan dolayı tarihi değerleri ya yakılmış yıkılmış veya yasaklandığı için ancak kültürünü nesilden nesle sözlü olarak aktarabilmiştir.
Peki; Kürt Sözlü Edebiyatı ve özellikle Dengbêjlik yeri Dünya Sözlü Edebiyatının neresindedir. Kürt Sözlü Edebiyatı; bir kısmı Firdevsî’nin Şahnamesinde, bir kısmi Ehmedê Xani’nın Memozîn’ninde bir kısmı da Dengbêjlik geleneğinde saklıdır. Çünkü Kürt Sözlü Edebiyatı deyince akla destanlar, Masallar, Çîroklar (Senem Xanım, vb.), Metoloklar (mîrze meheme ,sîyarê semxwroş, şenglo benglo vb.), Klamlar, Stranlar ,Stranin Rûnışti, Stranên Keçikan,Stranên Dewatan, Stranên Feqiyan, Qewwalê Êzdiyan, Defê Dewrişan akla gelir.
Kürtlerin; Masal, Hikaye ve Destan Edebiyatı Dünya Sözlü Edebiyatından farklı değildir. O da ‘’ Hebû Tune Bû ‘’ İngilizcedeki ‘’To BE or Not To Be’’ yada Türkçedeki ‘’Bir Varmiş Bir Yokmuş ‘’ gibi diye başlar. Memê Alan, Siyabend û Xecê, Ker û Kulık, Kela Dımdımê, Zembilfroş, Rostemê Zal, Kawa’yı Nemêr,Senem Xanım,Cembelî gibi destan ve Hikayeler böyle başlar.
Kürt Müziğine gelince Ülke ve Bölgelerin tarihsel gelişim ilişki biçimi ve şartlarına göre durum arz eder. Goranî ve Hawramanî lehçelerinin konuştuğu bölgelerde Hawramanî müziği dünya çapında sevilen bir müziktir. Nitekim, İranlılar övünerek Hawramanî Müziğini dünyaya tanıtırlar. Bu konuda Tara Jaff gibi bir çok ünlü Kürt müzisyenleri vardır.İran ve Irak’ın Soran Bölgelerinde ise Sorani müziği resmi bir destekle de gelişmiştir.
Asıl üstünde durulması gereken, Kurmanci lehçesiyle Kürt Müziğinin Zenginliği ve çok geniş bir kapsama alanına sahip Dengêjlik sanatıdır. Kürt Müziği ve Dengbêjliğini ; Tarihsel ,Bölgesel, Şahsiyetler ve söylem açısında birkaç kategoride incelemek gerekir.
SÖYLEM AÇISINDAN KÜRT MÜZİĞİ;
1- Dini Müzikler: Dervişlik Geleneği ; Çok geniş bir repertuara sahiptir. Dervişler köy köy dolaşır, Zembilfroş vs. gibi tasavvufi müzikleri özellikle Defle çalar, icra eder. Mir Hesenê Weli, Weysel QaranÎ türbeleri adına hem söyler hem de yardım toplarlar. Bir de Êzidi Kürt’lerinin tüm ibadet ve duaları oldukça orijinal edebi bir kürtçe ile yapılır. Bunu da Êzidi Şeyhlerinin ve Pîrlerinin Dini gün ve törenlerinde yardım eden Qewwaller icra eder.
2- Stranên Dewata: Düğünlerde ,şenliklerde çok farklı ritimlerde çeşit çeşit tarzlarda çalgılı veya çalgısız çalınan müziklerdir. Kürt Folklor zenginliği herkesin malumudur.
3- Stranên Dılşewiti: Cenaze törenlerinde,acili günlerde kadınların saatlerce anî, spontane bir ozan gibi söyledikleri ağıt müzikleridir. Bu olgu halen geçerlidir. Onun için Kürt Anaları,Kürt müzik ve kültürünün en önemli kaynağıdır. Örneğin Dersim İsyanından sonra söylenen ‘’Mala Barkır Çûne ware lê’’ bu tür bir strandır.
4- Stranên Keçêkan veya Feqiyan: Genelde genç kızların , gelinlerin söylediği ve özellikle Kürt Medreselerinde Feqilerin (öğrenci) söylediği ve koruduğu bir stran çeşididir. Zira Dini eğitime göre bu stranlar; kavgaya ,şiddete yer vermediği gibi diğer stranlara nazaran daha çok aşkı ,sevgiyi ve sevdayı ön plana çıkarttığı için günah değildir ve bu yüzden tercih edilir. Kürt stranlarının bir kaynağı Analar ise bir kaynağı da Feqilerdir.
5- Protest,siyasal veya Direniş Müziği: 1960’tan sonra daha çok Şıwan Perwer’le başlayan ,çoğu Cigerxwûn’un şiirlerinden bestelenen ,gittikçe genişleyen ve daha çok çalgı ile çalınan daha çok ideolojik,siyasal,serhıldan,direniş stran türüdür.
6- Denbêjlik veya Klamên Rûnışti: Dengbêjlik Kültürü, Sözlü Edebiyattan öte Kürt Tarihinin, Kültürünün, Edebiyatının ana merkezidir. Orda Mem û Zînî bulursunuz, Sîyabend ile Xecê’yi, Ker ile Kulik’i, Şeyh Sait İsyanı’nı, Ağrı İsyanı’nı, Dersim İsyanı’nı,Şerê Seyidan ve Berazanı vs. yani Kürtlere ait iyi ve kötü ne varsa hepsini bulursunuz. Aynı zamanda bir dilin zenginliğini, genişliğini, kabiliyetini,kullandığı doğa ve coğrafî sembolleri bulursunuz.
Üniversitelerde ,Akademilerde, Enstitüsülerde Kürt Dengbêjliği ile alakalı çalıştaylar yapılmalı ve birimler kurulmalıdır. Nitekim Kürt Gençleri son zamanlarda Dengbêjliğe oldukça ilgi de gösteriyor.
Kürt beyleri, genelde yanında 3 şey bulundurur. Birincisi bir din adamı yani Mele ,ikincisi savaşan Fedai, üçüncüsü de tarihi kaydeden ve biraz da kendisini öven bir Dengbêj.
Kürt Dengbêjliğini Erivan Ekolu,Cizira Botan ve Güney Ekolu ile Serhat Ekolu olarak 3 ekol şeklinde mütalaa edebiliriz.
DENGBÊJLiK EKOLERi:
1-Erivan Ekolu: Kürt Klasik müziğinin önemli bir ekoludur. Tarihi olayları içerdiği gibi çalgılı,hüzünlü bir müziktir. Oldukça arı ,güzel bir kürtçe ile icra edilir. Erivan Radyosu çevresinde gelişmiştir.Bu ekolde Kürt Beylerinin yanında yetişen Ermeni asıllı Krapıtê Xaço, Aramê Tikram ile Êzêdi Dengbêjler Kawûs Ağa, Şerê Bêro ve kadın dengbêj Meryemxan gibi Dengbêjlerin katkısı çoktur.
2-Cizira Botan ve Güney Ekolu: Bu ekol, daha çok Botan ve Berzan bölgesinde gelişen ,Bağdat,Tahran,Rizaye Radyo’larında da görülen milli duyguları ağırlıklı, Mehmet Arif Cizrewi, Mêhemed Şêxo, İsa Berwarî,Eyşe Şan, Sait Gabarî gibi dengbêjlerin payı çoktur.
2-Serhat Ekolu:Dengbêjlik deyince Serhat Dengbêjliği ve Evdalê Zeynikê akla gelir. Serhat Ekolu daha çok Osmanlı ile bütünlüklü hem tarih hem edebiyat hem de güzel bir dil kullanan bir ekol. Tabi ki bu ekolun baş tacı Evdalê Zeynikê, Reso, Huseyno, Şakiro vs. gibi dengbêjlerdir. Bunların klamlarında Memo û zînê’yi, Siyabend û Xecê’yê, Adana’da ki Hozan Dağı Türkmen isyanı’nı, Osmanlı Paşası Sürmeli Mehmet Paşayı, Ağrı İsyanı’nı, Dersim İsyanı’nı, Şeyh Sait İsyanı’nı, Şerê Seyidan ve Berazayı,şêxleri Meşayixleri,Gulâ Bav Fêleyi,İran Qeleni’yi,Şêx Sêlê’yi hatta aşkı,sevgiyi,özlemi,hasreti, ve sevdayı müthiş bir betimleme ve olağanüstü zengin bir dille ve edebiyatla,doğanın bütün canlı,renk ve desenlerini kullanarak bulabilirsiniz.
Bu Ekolun piri Evdalê Zeynikê’dir. Nitekim Yaşar Kemal Evdal için Kürtlerin Homerosu der.Yaşar Kemal’ın, Mehmet Uzun vs. nin beslenme kaynağıdır. Gerçekten de o Homeros’dur, Karacaoğlan’dır, Aşık Veyseldir. Heykeli her yere diklicek muazzam bir değerdir. Evdal; çok önemli iki şeye değer verir biri yetim kimsesiz evlatlığı Temo, bu da onun insanı değerini gösterir. Diğeri ise kanadı kırık Turna bu da Doğaya ve Ekolojik dengeye verdiği değeri gösterir.
Nitekim Kürt dengbêjliğinde iyiyi betimlemede Ceylan (Xezal Xezal), Güvercin (Kewa Gozel, Le Kewê), Turna (Qulıngo), Teyrê Simir (Destanda Pehlivan Sam’ın oğlu Rostem’ın babası pehlivan Zal’ı Simur kuşu büyütür.) kötüyü betimlemede de Kaplumbağa (Wî Kosîyî mêrê tê), Bayguş (kund) vs temsil edilir ve genelde iki kadın ismi geçer, kadın dili ile anlatır, bir kadın diğerine olayı anlatır (Asyayê dêgo lê lê Besrayê,Lê Hedê rebenê,Fatmayi dıgo lê lê Fezilê nemayi vs) gibi.