Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Son kabine toplantımızdan bugüne 3 hafta içinde ülkemiz ve milletimiz için son derece önemli açılış, ziyaret ve temaslar gerçekleştirdik. Tarihe vefa, geçmişe saygı anlayışıyla ecdat emaneti eserleri tek tek ayağa kaldırıyoruz.
Moğolistan’dan Etiyopya’ya nerede ata yadigarı bir kültürel varlığımız mevcutsa sahip çıkıyor, kültürümüze ve insanlığa yeniden kazandırıyoruz.
TİGA vasıtasıyla gönül coğrafyamızın dört bir ucunda 120’nin üzerinde restorasyon çalışması gerçekleştirdik. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz aracılığıyla son 22 yılda yaklaşık 6 bin vakıf kültür varlığının restorasyonunu veya onarımını tamamladık.
Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığımızın yürüttüğü 6 yıllık titiz bir çalışmanın neticesinde Yıldız Sarayı’nı tekrar ihya ettik. Osmanlı’nın en sancılı yıllarına tanıklık eden ancak bir dönem kumarhane olarak kullanılan bu önemli mirasın kapılarını 19 Temmuz’da onun sahibi olan aziz milletimize açtık.
Şimdiye kadar 100 bin insanımızın ziyaret ettiği Yıldız Sarayı’nı özellikle gençlerimizin gezip görmesini tavsiye ediyorum.
Bakımsızlık kurbanı olan Edirne Sarayı ile ilgili restorasyon çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bu güzide eseri de kısa sürede ülkemize kazandıracağız.
HIT30 Programı ile vergi teşvikleri ve hibe desteklerinden oluşan toplam 30 milyar dolarlık kaynağı yüksek teknoloji yatırımlarına yönlendireceğiz.
HIT30 Programı’nın sektörde farklı bir heyecan oluşturduğunu görüyoruz. Bundan da büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu vesileyle buradan iş dünyamıza şu çağrıyı yapmak arzusundayım: Hükümetimiz; üretenin, çalışanın, istihdam sağlayanın daima yanındadır.
Önümüzdeki dönemde iyi çalışılmış, Türkiye ekonomisine katkı yapacak yeni paketlerle iş dünyamıza destek vermeyi sürdüreceğiz.
Ayder Yaylası’nı 2017 yılından bu yana toplam 2 milyar 667 milyon liralık yatırımla eski güzelliğine yeniden kavuşturduk.
Ayder’de çarpık yapılaşmaya izin vermeyerek, Ayder’i her türlü çirkinlikten muhafaza ederek hep birlikte bunu başaracağımıza inanıyorum.
Bölgemiz gerçekten sancılı günler yaşamaktadır. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, 2,5 yılını doldurdu. Savaşın kısa vadede sona erme ihtimali, henüz ufukta görünmüyor.
İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı saldırılar, 10’uncu ayını geride bıraktı. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye’nin şehit edilmesiyle Gazze krizinde yeni bir sınır daha aşıldı.
Netanyahu yönetiminin, kural tanımaz, hukuk tanımaz, saldırgan tavrı, bölgemizi kötü senaryolarla karşı karşıya bırakıyor.
Amerika başta olmak üzere Batılı aktörler, ne yazık ki İsrail’in ve bir avuç fanatik siyonistin esiri olmuş durumda. Ateşkes görüşmelerinden umutları yeşertecek bir sonuç çıkmadı.
Hamas’ın yapıcı tavrına rağmen, Netanyahu yönetimi, katliam politikasını sürdürme niyetinde olduğunu defaatle gösterdi.
Üzerinde etki sahibi güçlerin, tavşana kaç, tazıya tut politikası sürdükçe İsrail, Gazze’deki ateşi tüm bölgeye yaymak için her yolu deneyecektir.
Türkiye olarak bölgemizdeki gelişmeleri anbean takip ediyoruz. Son 10 ayda 40 bin masumun hayatına mal olan bu barbarlığın bir an önce sona ermesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.
Daha evvel Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararımızı açıklamıştık. Bununla ilgili somut adımımızı, Çarşamba günü atıyoruz.
Meclis Hukuk Heyetimiz, 7 Ağustos tarihinde Lahey’de davaya müdahillik dilekçemizi Adalet Divanı’na teslim edecektir. Türkiye adına resmi başvurumuzu inşallah böylece yapmış olacağız.
Türkiye, varlık-yokluk mücadelesi verdiği bu zor günlerinde Filistin’in yanındadır. Tüm imkanlarıyla Filistinli kardeşlerine sahip çıkmaktadır.
İsrail’in soykırım politikasına en net ve güçlü tepkiyi veren ülke yine biziz. Ülkemizin bu kararlı tavrının, Netanyahu hükümetinde nasıl bir rahatsızlık oluşturduğunu gün aşırı yapılan densiz açıklamalardan anlaşılmaktadır.
Devlet adamı olmak yerine klavye soytarılığına özenenlere şunu söylemek isterim: Bayrağımıza ve bağımsızlığımıza dil uzatan sosyal medya şarlatanlarını rahatsız etmeyi sürdüreceğiz.
Gözünü kan bürümüş soykırım şebekesi, ne yaparsa yapsın Türkiye’nin ve Türk milletinin Filistin halkıyla dayanışmasını engelleyemeyecektir.
Güçlü Türkiye, inşallah bölgemizde barışın teminatı olacaktır.
Geçen hafta açıklanan veriler doğru yolda olduğumuzu teyit etmiştir. İhracatta tarihimizin en yüksek temmuz ayı rakamına ulaştık. 2024 temmuz ayı ihracatımız, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,8 artış kaydederek 22 milyar 512 milyon dolar oldu.
Tüm zamanların en yüksek temmuz ayı ihracatını gerçekleştirdik. Yıllıklandırılmış ihracatımız da toplam 261,5 milyar dolar ve bir önceki yıla göre yüzde 3,4 artışla yine cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı.
Mal ihracatında son 1 yılda 8,7 milyar dolar net artış sağlandı. İthalatımızdaki düşüş eğilimi aynı şekilde devam ediyor.
İhracattaki artış ve ithalattaki azalışın etkisiyle dış ticaret açığımız, yıllık bazda yüzde 42,3 düşüş ile 7,2 milyar dolara indi.
İhracatın ithalatı karşılama oranında 14,5 puanlık güçlü bir yükseliş yaşandı. Yüzde 75,7 seviyesine çıkan bu oranı inşallah daha da artıracağız.
İsrail ile dış ticaret işlemlerini durdurduğumuz bir dönemde böyle bir orana ulaşmamız ayrıca takdire şayandır. Buradan milletimin huzurunda açıkça ifade ediyorum: Türkiye, mevcut İsrail hükümetini ateşkese zorlamak ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz girişini temin etmek amacıyla aldığı bu kararın sonuna kadar arkasındadır.
İhracatçılarımızın da kendilerine yeni pazarlar bularak burada yaşanan kaybı telafi ettiklerini görmekten memnuniyet duyuyoruz.
Hemen her şeyin bir şekilde telafisi olur ama Filistinli mazlumlara sırtını dönmenin telafisi olmaz. İnşallah daha fazla gayret göstererek yıl sonu hedefimiz olan 267 milyar dolar ihracat rakamını da mutlaka yakalayacağız.
Türk malı damgası ürünleri Afrika’dan Asya’ya dünyanın dört bir ucuna ulaştıran ihracatçılarımızı bir kez daha yürekten tebrik ediyorum.
81 vilayetimizin her bir köşesi, köylerimizde, ilçelerimizde saklı kalmış her bir eser, ayrı bir medeniyetin izlerini taşıyor.
Altyapı eksiği ve terör belası, turizmin gelişmesine yıllarca engel oldu. Son 22 yılda doğudan batıya, kuzeyden güneye ülkemizin gizli kalmış hazinelerini turizme kazandırmak için çok mücadele ettik.
Doğu ve güneydoğu illerimizin üzerinden terörün gölgesi kalktıkça buralar turizmden de hak ettiği yeri almaya başladı.
Bir zamanla bacasız sanayi denilen turizm, bizim dönemimizde Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri haline geldi. Turizm sektörümüze yaptığımız yatırımların karşılığını fazlasıyla alıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2024 yılının ilk 6 ayına ait turizm rakamları bu gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur. 2024’ün ilk 6 ayında turizmde gurur verici bir başarıya imza attık. Bu dönemde ülkemizi ziyaret eden turist sayısı 26 milyon 137 bine ulaşarak, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artışla rekor kırdı.
2023’ün ilk 6 ayında 21,6 milyar dolar olan toplam gelirimiz, bu senenin aynı döneminde yüzde 9,3 yükselişle 23,7 milyar dolara çıktı. Çok büyük bir aksilik olmazsa yıl sonunda 60 milyar dolar turizm gelirini 60 milyon turist sayısını inşallah yakalayacağız.
Ancak turizmde hala katetmemiz gereken mesafe olduğunu biliyoruz. Bölgemizdeki istikrarsızlıklar ve çatışmalar azaldıkça bu mesafeleri çok daha hızlı bir şekilde aşacağız.
Her ne suretle olursa olsun vurgunculuk yapanlar, en büyük zararı milletimize vermektedir. Türkiye’nin saygınlığına vermektedir. Sektörden ekmek yiyen milyonlarca vatandaşımıza vermektedir. Her zaman söylüyorum. İtibar ve güven zor kazanılan fakat kolayca kaybedilen değerlerdir. Fırsatçıların bu değerlerimizi dinamitlemesine müsaade etmemeliyiz.
Ekonomi başlığında şunu da memnuniyetle vurgulamak durumundayım. Turizm ve ticaret rakamları gibi bugün açıklanan temmuz ayı enflasyon oranları da hamd olsun ümitlerimizi artırmıştır.
Haziran itibarıyla enflasyonda başlayan düşüş süreci, temmuzda biraz daha belirginleşti. Yıllık enflasyon en yüksek seviyesine göre 13,7 puan geriledi. Önümüzdeki aylarda bu eğilim hızlanarak devam edecek.
Sene sonunda enflasyonu, hedeflerimizle uyumlu oranlara mutlaka indireceğiz. Amacımız, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlamaktır.
Küresel ekonomide son 4 yıldır devam eden fırtınalı seyir, gelişmiş ülkeler dahil hepimizi zorluyor. Bu sabah dünya sermaye piyasalarında yaşananlar, hükümetimizin nasıl belirsizliklerle dolu bir atmosferde yürüdüğünü göstermiştir. Ama hiç kimsenin endişesi olmasın. Türkiye, emin ve ehil ellerde yoluna devam etmektedir.
İnşallah bu yolun sonunda da ekonomide menzili maksuduna varacaktır. Türk, ekonomisi bu güce, bu potansiyele 22 yıllık çabalar neticesinde inşa ettiği bu sağlam temele ziyadesiyle sahiptir. Bunun için biraz daha sabredecek, biraz daha dirayetli davranacağız.
Muhalefetin buram buram popülizm kokan, ülkeye faydadan çok zarar getirecek afaki söylemlerine prim vermeyeceğiz. Onlar konuşmayı, meydanlarda atıp tutmayı çok sever. Ama iş, verilen sözleri tutmaya gelince ara ki bulasın.
SGK’ya olan birikmiş borçlarını dahi ödemeyen, dahası absürt bahanelerle bu borçtan kaçmanın yollarını arayan bir zihniyetten ne memlekete ne de şehirlerimize hiçbir hayır gelmez. Vatandaşlarımdan muhalefetin karamsar, kötümser, moral bozmayı amaçlayan açıklamalara itibar etmemelerini, 22 yıllık tarihi başarılarla dolu hükümetimize güvenmeye devam etmelerini bekliyorum.
İçinden geçtiğimiz hassas dönemde ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yükünü hafifletmek için onların yanında oluyoruz.
2 yıldır uyguladığımız destek programımızı, sosyal devlet vasfımızın bir gereği olarak 2024 yılının sonuna kadar uzatıyoruz. Aldığımız bu kararın Türkiye Aile Destek Programı’ndan faydalanan kardeşlerim başta olmak üzere milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Milli İstihbarat Teşkilatımızın (MİT) arabuluculuğunda son derece hassas bir çalışma neticesinde 2. Dünya Savaşı sonrası en büyük esir takası ülkemizin ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirildi.
Amerika, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç, Rusya ve Belarus cezaevlerinde bulunan 26 kişinin değişimi hiçbir pürüzle karşılaşılmadan hamd olsun tüm dünyaya örnek olacak şekilde yapıldı.
Bu düşüncelerle kabine toplantımızda aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla."
Hibya Haber Ajansı