FB TV'de programa katılan Kunduracıoğlu'un açıklamasından satırbaşları şöyle:
"Sağlık Bakanlığımız ve Bilim Kurulumuz semptomlar çıkmadan test yaptırmanın doğru olmayacağını söylüyorlardı. Bizim için öksürük, ateş, nefes darlığı ve bulaş önemliydi. Bulaştan kastımız yurt dışı temasıydı. İlk önce bunların olup olmadığına baktık. En çok bulaşa maruz kalan ise Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımı'mızdı. Orada gribal enfeksiyonlar çıkınca da takıma test yaptırdık. Takımımızdan bir oyuncu, bir teknik ekip, iki de idari personelimizde Kovid-19 pozitif bulundu. İdari personelimiz dışındakiler de hastaneye yatacak kadar semptomatik değillerdi. Ufak tefek semptomları vardı. İdari çalışanımız bir hafta kadar hastanede kaldı. Genel durumu iyiydi ama semptomlar diğerlerine göre bir miktar daha ağırdı. Onun testleri negatif çıkınca ev izolasyonuna alındı."
" Futbol takımımızda birkaç oyuncumuzda gribal enfeksiyon semptomları çıkınca onların testini yaptık. Aslında semptomlar çıkmadan test yapmamak lazım ama spor biraz daha farklı. Evimizden daha çok Samandıra'da zaman geçiriyoruz. 60-70 kişi bir aradayız. Herkes birbiriyle temas halinde. Samandıra'da bir kişinin korona olması demek hepimize geçmesi demek oluyor. Bir sporcumuz ve bir sağlık çalışanımızda pozitif çıktı. Sağlık çalışanımızı bakanlığın dediği gibi hastaneye yatırdık. 3-4 gün kadar hastanede kaldı. Testi negatif geldikten sonra da ev izolasyonuna girdi. Oyuncumuz da ev izolasyonunda. Sadece oyunculara baktırmak da yeterli olmuyor çünkü onların aileleri de var. Aileleriyle ilgili 'Pozitif çıkanların herhangi bir bulaşı olmuş mu, bunları nasıl yenebiliriz?' diye baktık. Aileleri de teste aldık. Çok şükür test sonuçları negatif geldi. Basketbol ve futboldan sonra da erkek ve kadın voleybol takımlarımızı teste tabi tuttuk. Oyuncuları, teknik ekibini ve personelini inceledik. Bunların içinde erkek takımından 1 teknik ekip, kadın takımından 1 teknik ekip ve 2 oyuncu pozitif olarak belirlendi."
"Bizim hastalarımızda asemptomatik ya da klinik semptomları hafifti."
"Akciğerlere yansıyan herhangi bir şey olmayınca ev izolasyonlarıyla süreç devam etti. Bu yönden biraz daha şanslıydık. Şu anda Fenerbahçe Spor Kulübünde endişe verici bir vaka yok. Olanlar evlerinde izole vaziyetteler. Klinikleri yok. Testleri de negatife döndü. Negatife döndükten sonra da başkalarına bulaştırmamaları adına evde kalmaları gerekiyor."
"Her gün düzenli olarak herkesin katıldığı bir antrenman programı planladık. Önceden herkese antrenman aletlerini verdik, herkesin evine birer koşu bandı ve bisiklet gönderdik. Nitekim antrenman kuvvet ve dayanıklılık olarak değerlendirilebilir. Tabii ki futbol antrenmanı şeklinde yani sahada yaptığımız şekilde sağlayamayacaktık ama en azından bıraktıkları yerden ve bıraktıkları günden çok da geriye gitmeden döndüklerinde hazır olmalarını sağlamak istiyorduk. Ligler başlarsa toplandığımız zaman en azından bıraktığımız yerden geriye gitmek değil, kaldığımız yerden devam etmek adına birtakım çalışmalar içerisindeyiz."
"Bisiklette, koşu bandında ya da ağırlık çalışırken çok ciddi bir sakatlık beklemiyoruz. Zaten onlar bizim istediğimiz kilolarda, istediğimiz tekrarlarda, istediğimiz dirençlerde egzersiz yapıyorlar. Biz, hepsinin kas kitlesini ölçtüğümüz, bildiğimiz rakamlar üzerinden kondisyoner hocalarımızla birlikte devam ettiriyoruz. O yüzden ciddi bir sakatlıkları olmuyor."
"Altay Bayındır, ağrılı bir şekilde maçlarını oynuyordu. Sarı kart sınırına gelmişti ve bir maçta sarı kart görmüştü. Arkasından da milli takım arası geliyordu. Onun olacağı ameliyat yeniden sahaya dönmek için 3-4 haftalık süreç gerektiriyordu. O dönemde Almanya'da ameliyatını yaptırdık. Tabii o zaman böyle bir sürecin içinde değildik. Almanya'dan geldikten sonra hem Altay'ı hem de onunla birlikte giden arkadaşımızı 14 gün karantinaya almak zorunda kaldık. Bir yandan da iyileşme sürecini günbegün takip ettik. İkinci haftanın sonunda bisiklet gibi egzersizlerine başladık. Şu an üçüncü haftanın içindeyiz, dördüncü haftaya yaklaştık. Herhangi bir sıkıntısı yok, herhangi bir şikayeti yok. Altay da maç oynuyor olsaydık takımla birlikte antrenmanlara başlayabilecek pozisyona geldi. Takımda şu anda sakatlık bazında bir şeyimiz yok."
Kunduracıoğlu, "Haziranın başında da maçlarımız başlarsa 11-12 ay boyunca hiç ara vermeden antrenmanlara devam etmiş olacaklar. 8 lig maçı ve kupa maçları var. Bunlar oynanacak. Bunlar sırasında çok ciddi sakatlıkların çıkacağını sanmıyorum ama arkasından hemen lig başlarsa önümüzdeki sene daha ciddi, uzun süreli sakatlıklar olacağını düşünüyorum. Çünkü bir miktar ara vermeleri ve dinlenmeleri gerekiyor. Evet, şu anda ara vermiş gibi duruyorlar ama bu stres altında bu sıkıntılı dönem pek ara verilmiş gibi gelmiyor."
"Devletin ve Sağlık Bakanlığının aldığı önlemler çok iyiydi. Tabii virüs o kadar hızlı yayılıyor ki önüne geçmek mümkün olmadı. 1 kişi 30 kişiye bulaştırdığı için kontrol edebilmek bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de zor. Maçlara ara verdik. Bu çok avantajlı oldu. Maç deyince sadece 11'e 11 kişi maç yapıyormuş gibi düşünülmesin. Deplasmana gittiğiniz zaman otobüsle, uçakla seyahat ediyorsunuz, hava alanı içine giriyorsunuz, taraftarlar fotoğraf çektirmek istiyorlar, oyunculara yaklaşıyorlar. Futbolda hep bir temas var. Bu işler bittikten sonra tekrar futbola ne zaman başlanmalı o da bir soru işareti. Ben insan sağlığı olarak değerlendiriyorum. Ben doktorum o yüzden ilk etapta futbolu değil insan sağlığını düşünüyorum. O yüzden gerçekten salgının artık hız kaybettiği, bittiği dönemden sonra başlamak lazım. Psikoloji çok önemli. Son deplasman maçımıza gittiğimizde kimse futbolu düşünmüyordu, herkes stres içindeydi. İnşallah iyi bir şekilde bitecek."