Erdoğan'ın konuşmasından bazı satırbaşları şöyle:

"Afrika Ekonomi ve İş Forumu 3.'sünü yüz yüze gerçekleştiriyoruz. Üstelik Afrika ziyaretinden sonra bunu gerçekleştirmiş olmak bize ayrı bir mutluluk veriyor.

Afrika'nın liderleriyle bir araya geldik. Afrika'da durum nedir? Ne değildir? Bunları konuştuk. Şimdi de buradayız. Ticaret Bakanlığımıza Dışişleri Bakanlığımıza ve Afrika Birliği Sekretaryası Forum'un düzenlenmesi noktasında gösterdikleri çabalar dolayısıyla teşekkür ediyorum.

Dış ekonomik ilişkiler kurulu bu güzel organizasyon için ayrıca tebrik ediyorum. Forumun Türkiye'nin gönül köprüleri kurduğu Afrika kıtasıyla işbirliğinin güçlenmesine katkı sağlamasını diliyorum.

Nitekim dün ve bugün yapılan oturumlarda enerjiden tarıma sağlıktan bankacılık sistemine ve inovasyona dahil olmak suresi ile inovasyona kadar birçok alanda karşılıklı yatırım fırsatları ele alındı.

Türkiye ile kıta ülkeleri arasındaki potansiyeli harekete geçirecek politika önerileri foruma katılan yetkin isimler tarafından paylaşıldı. Güçlü yönlerinin yanı sıra üzerinde hep birlikte çalışmamız gereken başlıklarda sorun çerçevesinde tartışıldı değerlendirildi.

Burada gündeme getirilen uçuşların kıta ile ilişkilerimizi güçlendirme gayretlerimiz de bize yol göstereceğine inanıyorum. Küresel ticaret düzenlenen dünyamız içinde ufuk açıcı olduğunu düşünüyor.

Bu vesile ile bir kez daha özgün fikirleri ile forumu zenginleştiren tüm katılımcılara teşekkürlerimi iletiyorum.

Afrika'da kapısı çalınmadık dost, gönül işbirliği yapılmadık ülke bırakmıyoruz.

Afrika halklarının da ülkemize ve milletimize aynı samimiyetle yaklaştığını görmekten de ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Ülke olarak biz adım atınca Afrikalı siyasetçiler çok daha büyük bir üstü kabulle aynen burada görüldüğü gibi buna karşılık veriyorlar.

Türk iş dünyasının kıta ülkelerindeki yatırımları arttıkça bundan bizim girişimcilerimizin yanısıra Afrikalı kardeşlerimiz de istifade ediyor. Buna kıtaya yaptığımız son seyahatimde bir kez daha şahit oldum.

Nitekim ortak çabalarımız pek çok alanda meyvelerini vermeye başladı. Türkiye Afrika ilişkileri eşit ortaklık ve kazan-kazan temelinde çok boyutlu bir şekilde hamdolsun günden güne güçleniyor.

Türk yatırımcıların kıta ile ilgisi artarken Afrikalı dostlarımızla Türkiye'nin özellikle turizm sağlık altyapı ve üretim alanındaki imkânlarını keşfediyor. Türkiye'nin modern ve kaliteli sağlık altyapısı ile tanışan Afrikalı kardeşlerimiz hastalıklarına şifalarını Türkiye'deki hastanelerde arıyor.

Türkiye'nin ürettiği savunma sanayi ürünleri hem sınır güvenliğini hem de terörle mücadelesine büyük katkı sağlıyor.

İş adamları fabrika ve tesisleri ticari mekanizmaları kardeşlerimize istihdam imkanı sunuyor. Bugün Afrika'da havalimanlarından, kamu binalarından yollara tünellere kadar birçok yatırımın altında Türk müteahhitlerinin imzası var.

Türk firmaları kıta genelinde toplam değeri 70 milyar doları aşan 1150'den fazla projeyi üstlendiler kısa çapındaki yatırımlarımızın değeri de 6 milyar doları aşmış durumdadır.

2003 yılındaki 5,4 milyar dolar seviyesinden 2020 yılı sonunda 25,3 milyar dolara yükseldi. Hedefimiz bu hacmi önce 50 milyar dolara bilahare 75 milyar dolara taşımaktır.

El birliği içinde çalışarak bu hedeflerimize de ulaşacağımıza inanıyorum.

Son 2 yılda insanlık olarak koronavirüs salgını ile mücadele ediyoruz. Koronavirüs gerçeğinin bir müddet daha küresel gündemi belirleyici olacağı  anlaşılıyor.

Tabii burada salgının yönetimi ile ilgili bazı hususların da artık açıkça ifade edilmesi gerekiyor. Son 2 yıllık sürece baktığımızda batılı ülkeler başta olmak üzere ekonomik bakımdan gelişmiş devletlerin salgın sürecini adalete ve hakkaniyete uygun bir şekilde yönetemedi.

Tüm dünyada hayatı altüst eden böylesi büyük bir sağlık krizi karşısında Afrika halkları yalnız bırakılmıştır.

Salgınla mücadelelerinde halka şifa olacak hiçbir katkı olamamışlardır. Yükselen gümrük duvarları ve korumacı tedbirler en çok Afrika ülkelerinin kırılgan ekonomilerine zarar vermiştir.

Dünya Sağlık Örgütü Afrika Bölge Ofisi verilerine göre bugüne kadar yaklaşık 6 milyonu aşkın Afrikalı dostumuz bu hastalığa yakalanmıştır. Salgın da hayatını kaybeden Afrikalı kardeşlerimiz için bir kez daha taziyelerimi sunuyorum.

Elimizdeki imkanları Afrikalı kardeşlerimize de paylaştık ve malzeme desteğinde bulunduğumuz devletlerin arasında 44 Afrika ülkesi de yer alıyor. Yerli ve milli solunum cihazlarımızın maske ve tulumların Afrika'nın virüsle mücadelesine yaptığı katkıları görmekten memnuniyet duyuyoruz.

Turkovac aşımızın da kullanıma girmesiyle aşı meselesinde de örnek bir tutum sergileyeceğiz. Türkiye'nin öncülüğünde Türk Konseyi Üyeleri ile birlikte kıta ülkelerine aşı yardımı da yapacağız.

Başbakanlık dönemim ile birlikte Afrika ülkesine toplam 50 ziyaret gerçekleştirdik.

Türk Hava Yolları'nın kısa süre içinde kıtada salgın öncesi uçuş sayılarını tekrar yakalayacağını hatta geçeceğine inanıyorum.

Uluslararası toplumun görmezden geldiği Somali 2011 yılında eşimle beraber ziyaret eden lider oldum. Bu ziyaretleri hem eski sömürgeci güçlerin hem de yurtiçinde Afrika kıtasına karşı önyargılı kesimlerin duydukları rahatsızlığa rağmen düzenledik.

Serbest ticaret anlaşmalarının içini ticaretimizin kolaylaştırılmasında oynadığı rolü hepimiz biliyoruz. Bugün yürürlükte olan 22 anlaşmadan 4'ünü Afrika ülkeleriyle yaptık. Ayrıca 4 farklı Afrika ülkesi ile Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerimiz sürüyor,   yine bir dizi Afrika ülkesi ile de müzakerelerimizi başlatmayı planlıyoruz.

Afrika kıtası Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşmasının yürürlüğe girme ve uygulama süreçlerini de yakından takip ediyoruz.

Türkiye Afrika ticaretin geliştirilmesi çabalarını destekliyor Afrika kıtası ile iş yapan firmalarımızı yerelleşme hususunda teşvik ediyoruz.

Afrika ile ticari iş birliklerini iletirken bu anlaşmanın yeni şartlara göre strateji belirleme son derece önemlidir.

Finans ve bankacılık yönü eksik kalan ticaret ve yatırımın ilişkilerde ivme kaybına yol açması kaçınılmazdır.

Gerek Afrika'daki güçlü finans kuruluşlarının Türk bankacılık sektörünün bu konuda daha vizyoner davranmasını bekliyoruz.

Ticaret ile beraber karşılıklı yatırım ilişkilerimizde güçlendikçe inşallah halklarımız arasındaki kültürel yakınlaşma da hızlanacaktır."
Hibya Haber Ajansı