Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Özer Ulukan, ‘’Cerrahi müdahale, diğer yöntemlere göre konforlu olmadığından daha az tercih ediliyor. Lazer (EVLA) yöntemiyle hasta, tedaviye yürüyerek gelir ve tedaviden hemen sonra yürüyerek gider.’’ dedi.
Erkeklere Kıyasla Kadınlarda Daha Sık Varis Görülüyor
Kadınlarda varisin daha fazla görüldüğünü belirten Ulukan,‘’ Gelişen teknoloji sayesinde ultrason eşliğinde lazer, radyofrekans ve yapıştırıcı, yüzeysel küçük damarlarda da köpük skleroterapi ve E cilt lazeri gibi yöntemlerle kesi yapılmadan tedaviler uygulanıyor. Endovenöz tedaviler arasında lazerin kullanıldığı yönteme; endovenöz lazer ablasyon tedavisi (EVLA) deniliyor’’ diye ekledi.
EVLA yönteminde bacaklarda bulunan büyük damarların lazer ile damar içinden kapatıldığını aktaran Ulukan, ‘’Aynı şekilde lazer yerine radyofrekans ve yapıştırıcı gibi yöntemler de kullanılıyor. Tedavi alanında uzman hekim tarafından iyi bir ultrason bilgisiyle güvenli bir şekilde uygulanır. Cerrahi müdahale ise konforu düşük olduğundan daha az tercih edilir’’ bilgisini verdi.
Bol Sıvı Tüketmek Pıhtılaşmayı Önler
Bol sıvı tüketiminin, damardaki pıhtılaşmanın önlenmesi açısından önemli olduğunu ifade eden Ulukan, ‘’Tedavisi diğer hastalıklar gibi acil görülmese de varisler, mekanizması gereği damarda pıhtılaşma eğilimi yaratır. Damar içi pıhtı, ciltte koyu renk değişimi ve hatta yara oluşumuna yol açabilir. Varis hastalarında damar genişlemesine bağlı pıhtılaşma riski yüksek olur’’ diye uyardı.
Hamileler Daha Çok Dikkat Etmeli
Gebeliğin artan venöz basınç toplardamar yapısını bozduğu için varis sorununu tetiklediğini vurgulayan Ulukan, ‘’Kadın nüfusun üçte birinde varis sorunu görülüyor. Bunun yanı sıra kalp yetmezliği, ayaklarda şişliğe yol açan bir durum olduğundan ayaklardaki şişlik, varisler kalpten kaynaklanıyor gibi düşünülebilir. Ancak varis, toplardamarların içinde mevcut olan kapakların yetmezliği, kilo alma, ayakta kalma, ağır kaldırma gibi venöz basınç artışına neden olan durumların birleşerek damarların genişleyip işlevini kaybetmesi sonucu oluşur’’ diye konuştu.
Hareketsiz, uzun süre aynı pozisyonda sabit kalınmamasını tavsiye eden Ulukan, ‘’Ayağın katlanarak ve aşağı sarkıtarak oturulmamalı. Kanın dönüşünü bozan bu oturma şekli, artan venöz basınç ve yerçekiminin etkisi ile kanın aşağıda göllenmesi damarlarda genişleme ve damar içindeki kapaklarda yetersizliğe yol açabilir. Aynı şekilde ayakta sabit durmak da kasların kasılması sırasında sağladığı pompa gibi ek işlev eksikliğinden varis oluşumunu kolaylaştırır’’ tavsiyelerinde bulundu.
Hibya Haber Ajansı