Sinemaseverlerin yoğun ilgi ile takip ettiği festivalin ödül töreni de güzel bir galaya sahne oldu. 3. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Türk Kızılay, Yunus Emre Enstitüsü, Beyoğlu Belediyesi, Zeytinburnu Belediyesi ve daha birçok kamu ve özel kuruluşun katkıları ile düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu festivalin ödül töreni, 14 Aralık Pazartesi günü saat 17.00 itibariyle www.dostlukfilmfestivali.com ve sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlanarak büyük bir izleyici kitlesine ulaştı. 

 

 

 

Vedat Özdemir başkanlığında toplanan, Maria Lafi, Hilal Baydarov, İrem Altuğ ve Öktem Başol’den oluşan jüri, yarışmaya 10 farklı ülkeden gelen birbirinden özel 16 kısa filmi değerlendirdi.

 

 

 

Sağlık Bakanlığı’nın pandemi şartlarına uygun olarak gerçekleştirilen ödül törenine; Kültür Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş katıldı. Ayrıca festivalin değerli jüri üyeleri görüntü yönetmeni Vedat Özdemir ve oyuncu İrem Altuğ’un hazır bulunduğu törende, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Hülya Muratlı ve İstanbul Kalkınma Ajansı Başkanı İsmail Erkam Tüzgen de törene katılan isimler arasında yer aldı.

 

 

 

Bu yıl 33 ülkeden 301 film başvuru yaptı

 

 

 

3 ülkeden 301 filmin başvuru yaptığı festivalin ödül töreni Beyoğlu Grand Pera Emek Sahnesi’nde gerçekleştirildi. Tören, Yunus Emre’nin ölümsüz şiirini Taptuk Emre’nin sazıyla gönüllerimize taşıyan sanatçı Hasan Kiriş’in performansıyla başladı.

 

 

 

Fono Film’den “Vaveyla” filmine “Post-Prodüksiyon Destek Ödülü”

 

 

 

Beş değerli ödülün sahiplerini bulduğu 3. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali’nin ödül töreninde ilk ödül 15 bin TL değerindeki “Post-Prodüksiyon Destek Ödülü” oldu. Yarışma filmindeki bir Türk filminin yönetmenine sonraki filmine destek için verilen bu ödülü, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin en eski stüdyolarından Fono Film verdi. Festivalin Danışma Kurulu’nda yer alan Belkıs Bayrak’ın açıkladığı ödülü, Fono Film adına Aytekin Birkon “Vaveyla” filmi ile yönetmen Birhat Temel’e verdi. 

 

 

 

Kızılay Dostluk Ödülü “Bir Nehir Kıyısında” filmine verildi 

 

 

 

Festival kapsamında özel ödüllerin şüphesiz ki en anlamlısı 15 bin TL değerindeki “Kızılay Dostluk Ödülü” oldu. Festival Başkanı Faysal Soysal’ın açıkladığı bu ödülü Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık “Bir Nehir Kıyısında” filmi ile yönetmen M. Furkan Daşbilek’e verdi.

 

 

 

Bu yıl jürinin bir filme “Jüri Özel Ödülü” vermeyi kararlaştırdığı festivalde jüri üyesi oyuncu İrem Altuğ’un açıkladığı bu ödülü, Anadolu Ajansı adına Yönetim Kurulu Üyesi Şaban Kızıldağ “Red Fire” filmi ile yönetmen Mona Şahi’ye verdi. 

 

 

 

Birincilik ödülünü iki film paylaştı

 

 

 

Yarışma filmlerinin tanıtımlarının da gösterildiği festivalde, jüri başkanı Vedat Özdemir’in açıkladığı 25 bin TL değerindeki1.’lik ödülü iki film arasında paylaştırıldı. Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş'in takdim ettiği festivalin birincilik ödülleri; “Le Syndrome D’arşibald” ile yönetmen Daniel Perez ve “Da Yie” ile yönetmen Anthony Nti'ye layık görüldü. 15 bin TL değerindeki 2.’lik ödülünü jüri üyesi İrem Altuğ’un açıkladığı, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız’ın verdiği isim “Where We Come From” filmi ile yönetmen Cafer Altefi oldu. 10 bin TL değerindeki 3.’lük ödülü ise Festival Genel Koordinatörü M. Lütfi Şen’in açıkladığı, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy’un verdiği isim, “The Leak” filmi ile yönetmen Alberto Markiori oldu. 

 

 

 

Törende ayrıca Türkiye’nin önde gelen Türk Sineması yapımcı ve arşivcilerinden, sinemanın ses ustası duayen ismi Necip Sarıcı’ya “Dostluk Onur Ödülü” Film Yönetmenleri Derneği Başkanı ve değerli yönetmen Reis Çelik tarafından takdim edildi.

 

 

 

“Sevginin gücü kuru bir dalı yeşertir”

 

 

 

Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, "Bu topraklar sadece bereketi, güzelliği, denizi ve dağıyla değil, insanın insana olan yarenliğiyle de kıymetli topraklardır. Yunusların, Nebilerin, Nedimlerin, Nesimilerin, Mevlanaların, Veysellerin ve Neşetlerin üzerinden geçtiği bu topraklarda sevginin gücü kuru bir dalı yeşertir. Gönlü darda olanı da iyileştirir. "dedi.

 

Demircan, organizasyonun başarısına dikkati çekerek, şunları kaydetti: 

 

"Bu organizasyon zoraki bir organizasyon olsaydı, dostluk temasıyla üçüncü kez düzenlenen bu festivale Bosna Hersek'ten, İtalya'dan, Gana'dan, Kırgızistan'dan ve dünyanın dört bir yanından filmler katılmazdı. Bu kadar başvurunun olması elbette bizim için sevindirici. Fakat bu başvurular bize başka bir şey daha anlatıyor. Tüketimin ve kutuplaşmanın had safhaya ulaştığı günümüzde dostluk, aranan, arzulanan bir ihtiyacın ötesine geçmiştir. Daha güzel bir dünya için, dostluğun artık bir gereklilik olduğu ayan beyan ortadadır. Telafisi mümkün olmayan bir yıkımın eşiğindeki dünyanın tek çaresi ise bunu koşulsuz şartsız yerine getirebilecek olan, sınıf tanımadan, dil, din, renk ayırmadan bizi yan yana koltuklarda omuz omuza getirecek sanattır."

 

 

 

"Dostlukla ve sevgiyle ortaya konulan büyük eserler tarihe kalacak"

 

 

 

Festival Başkanı Faysal Soysal da şunları söyledi: 

 

"Sinema sanatının imkan ve potansiyelini kullanarak ruhumuzdaki zevki inceltmek, geliştirmek, toplumsal alanda ise dostluğu pekiştirmek için üç yıl önce başlattığımız festivalimize günden güne ilgi ve takdir artıyor. Bununla ne kadar iftihar etsek azdır. Hepimizin bildiği gibi Anadolu dostluğunda siyasetçilerden, politikacılardan daha çok şairlerimizin, ozanlarımızın, mütefekkirlerimizin, dervişlerimizin ve gönül adamlarımızın katkıları daha büyük olmuştur. Bizler de bu sebeple festivalimizi dostluğu, şiirleriyle sözleriyle Anadolu topraklarında dile getirmiş, bununla da kalmayıp dünyanın başka ülkelerindeki insanlara da ulaştırabilmiş sanatçılarımızın anısına yapıyoruz."

 

Soysal, emeği geçenlere teşekkür ederek, "Bizler bu dünyada gelip geçiciyiz. Kervan göçüp gidecek ama dostlukla ve sevgiyle ortaya konulan büyük eserler tarihe kalacak." diye konuştu.

 

Festival Genel Koordinatörü Mehmet Lütfi Şen ise dünyanın olumsuz gidişatına değinerek, "İnsanlık ele geçirdiği teknolojik üstünlükle tabiatı esir haline getirdi ve katlediyor. Güce tapınan insan kendi sonunu hazırlıyor. Bunun tek bir panzehri var, o da Anadolu'da mayalanmış dostluk. Bu dostluğu biz kendi çocuklarımıza ve dünyaya iletmek için sanatın en etkin yöntemlerinden biri olan sinemayı seçtik." ifadelerini kullandı.

 

 

 

Programda ayrıca Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. dr. Şeref Ateş, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy da birer konuşma yaptılar.

 

 

 

Konuşmaların ardından festivalde dereceye giren filmlere toplamda 80 bin TL değerinde para ödülleri takdim edildi ve etkinlik, kapanış filmi "Bir Nehir Kıyısında"nın gösterimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

 

 

Hibya Haber Ajansı