Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle işsiz kalan vatandaşlar, iş yerlerini kapatan esnaf ve ihtiyaç sahipleri için “6 Milyon Tek Yürek” adıyla başlattığı bağış kampanyasına çok sayıda kişi destekte bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “#6MilyonTekYürek dayanışma kampanyamıza 81 bin 268 kişi gıda yardımı için başvurmuştur. İşini kaybetme gerekçesiyle de 14 bin 662 kişi destek talebinde bulunmuş olup, sayı her dakika artmaktadır. Bağışların nerelerde kullanılacağı her gün siz değerli vatandaşlarımıza duyurulacaktır” dedi. “Dayanışma için #6MilyonTekYürek kampanyamıza yoğun ilginiz zorlukların üstesinden geleceğimize olan inancımızı pekiştirdi. Teşekkürler Ankara, birlikte başaracağız” diyen Başkan Yavaş, şunları söyledi: “Ankara’da 100 binden fazla esnafımız ve çalışanları küresel salgın sebebiyle ticaret ve iş hayatını durdurmak zorunda kaldı. Belediyemiz hayatın durmaması için çalışmalarına devam ediyor. 150’si engelli, 775 simitçi esnafımıza ilk etapta 500’er lira maddi yardım ve gıda desteğine başladık. Bağışlarınızın her kuruşunun hesabını vereceğiz.” dedi.

Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı yardım kampanyasının hukuksuz olduğu gerekçesiyle sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlara yönelik Ahmet Münir Yaşar bir açıklama yayımladı. Yayımlanan açıklamada, Kampanyanın hukuki olduğu ifade edildi.

Konuya ilişkin yapılan açıklama metni şu şekilde:

Ankara Büyükşehir ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri COVID 19 salgını sebebiyle işini
kaybeden yahut geçici gelir kaybına uğrayan dar gelirli ve yardıma muhtaç vatandaşlarımıza
yardım edebilmek amacıyla yardım kampanyası başlatmıştır. Ancak söz konusu kampanyalar
İçişleri Bakanlığı’nın konuya ilişkin 89780865-153- sayılı genelgesi ile durdurulmuştur.
Konu kapsamında, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve
2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu birlikte incelenmiş ve yapılan incelemeler sonucunda
aşağıdaki hükümler tespit edilmiştir.
2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun 6. Maddesi uyarınca kişiler ve kuruluşlar, yetkili
makamdan izin almadan yardım toplayamazlar. Yardım faaliyetinin bir ili kapsaması durumunda
izin alınması gereken makam, Kanunun 7. Maddesi gereğince o ilin valisidir.
5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 15. Maddesinin a bendinde, Belediyenin Belde sakinlerinin
mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde
bulunma yetkisi tanınmıştır. Belediyeler bu faaliyetleri gerçekleştirebilmek için kaynak olarak
gelirlerine başvuracaklardır. Kanun’un “Mali Hükümler” başlıklı 59. Maddesinin g bendinde ise
bağışlar belediyenin gelirleri arasında sayılmıştır.
Ayrıca, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 18. Maddesinin g bendinde “ Yetkili
organların kararını almak şartıyla, büyükşehir belediyesi adına sözleşme yapmak, karşılıksız
bağışları kabul etmek ve gerekli tasarruflarda bulunmak” belediye başkanının yetkileri arasında
sayılmaktadır. Yine, 23. Madde kapsamında büyükşehir belediyesinin gelirlerine şartlı ve şartsız
bağışlar da dahildir.
Ancak, 5393 sayılı ve 5216 sayılı kanunlarda ifadesini bulan ve belediye gelirleri arasında sayılan
bağış ifadesi, Yardım Toplama Kanunu’nda düzenlenen yardım toplama ifadesinden farklıdır.
Öyle ki;
Bağış; onu alan kişi veya kurumlarca bir talep olmaksızın ve bir amaca yönelik olup olmadığı
araştırılmaksızın verilmektedir. Yardım ise; kişi ya da kurumun doğrudan veya dolaylı talepleri
üzerine ve belirli bir amaca yönelik olarak verilmektedir.
Nitekim, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün 10.04.2019 tarihinde yayınladığı
bilgilendirme notunda da yardım toplama ile bağış arasındaki farka değinilmiş ve bağış kabulünün
aksine organizasyonlarda bulunularak, ilan edilerek, duyuru yapılarak ya da kapı kapı dolaşılarak
kişi ve kuruluşlardan yardım yapması istenilecek ise, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu kapsamında hareket edilmesi gerektiği belirtilmiştir. (bkz: https://www.siviltoplum.gov.tr/yardim-
toplama-hakkinda)
Bu hükümler doğrultusunda aşağıdaki sonuca varılmıştır:
Ankara Büyükşehir Belediyesinin “bağış kolisi” adı altında topladığı yardımlar, her ne kadar
yardım kampanyasının ifadesinde ‘bağış’ ibaresi geçse dahi, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu
uyarınca yardım toplama faaliyetleri arasında değerlendirilmektedir.
Bu Kanuna göre; makbuzla, belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu
çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri,
gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tâbi tutmuş
sistemler kullanmak suretiyle yardım toplanabilir. (2860s.K./5)
ABB’nin “bağış kolisi” yardım kampanyasına özgülenmiş bir banka hesabı bulunmakta ve bu
hesaba gelen yardımlar ile yalnızca COVİD-19 salgınından dolayı yardıma ihtiyaç duyan ihtiyaç
sahiplerine yardım kolileri dağıtılmaktadır. Bu doğrultuda elde edilen gelirler, Belediye’nin gelir
hesabına değil yalnızca bu yardım faaliyetine özgülenmiş hesaba aktarılmaktadır. (bkz.
https://www.ankara.bel.tr/yardim-kolisi-bagisi?web=1) Dolayısıyla yapılan bu yardımın amaca
yönelik olup olmadığı araştırılmaksızın gerçekleştirilen bağış faaliyetinden tamamen ayrılarak,
salgından etkilenen ihtiyaç sahiplerine yönelik bir yardım toplama faaliyeti niteliğinde olduğu
tespit edilmiştir. Bu itibarla, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen yardım
kampanyasının 2860 sayılı Kanun’a tabi olduğu ve valilikten izin alınarak gerçekleştirilmesi
gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu değerlendirme tamamen Büromuz hukuki görüşü olup konu
doktrinde hala tartışmalıdır.
Öte yandan Belediye’nin hesaplarına kanunda verilen yetkiye dayanarak el konulduğu haberleri
gelmektedir. Bu husus 2860 sayılı Kanun’un 29. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre izinsiz
toplanan mal ve paralara Kanun’un 29. Madde uyarınca el konularak mülkiyetinin kamuya
geçirilmesine karar verilir.
Gelinen noktada İçişleri Bakanlığı’nca Büyükşehir Belediyeleri’nce başlatılan yardım
kampanyalarının durdurulması her ne kadar kamu vicdanını zedeler nitelikteyse de kanımızca
yasaya uyarlık göstermektedir.
Saygılarımızla.
Av. Ahmet Münir YAŞAR
Ortak Avukat