Piyasaların odak noktasına yerleşen ABD tahvil faizlerinin başarılı geçen ihaleler ve enflasyon endişelerini azaltan veriler ile ılımlı bir performans sergilemesi varlık fiyatları üzerindeki baskının önemli oranda azalmasını sağlıyor. Diğer taraftan ECB’nin PEPP çerçevesindeki alımlarına hız verecek olması ve ABD’de 1,9 trilyon dolar büyüklüğündeki mali teşvik paketinin uygulamaya alınması ise destekleyici faktörler olarak çalışıyor. Bu noktada haftanın son işlem gününe girerken aşağı yönlü risklerin giderek azaldığını söyleyebiliriz.
Yurtiçinde sanayi üretiminin açıklanacağı günde aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamuoyu ile paylaşması beklenen Ekonomi Paketi’ni takip edeceğiz. Paketin sürdürülebilir büyümeyi destekleyici, enflasyonist baskıları azaltıcı ve yapısal kırılganlıklara cevap veren bir dizi unsuru barındıracağı tahmin ediliyor.
BEKLENTİLERİMİZ
Borsa İstanbul’da 1550 puanın üzerindeki seyir devam ediyor. Ağırlıklı olarak yurtdışı piyasalardaki görünüme paralel hareket eden BIST-100 endeksi geçtiğimiz haftaki %4,8’lik değer kazanımının ardından yeni haftada %1’e yakın artıda seyrediyor. Teknik açıdan baktığımızda özellikle 1550 puanın üzerinde olunmasını pozitif bulmaya devam ediyoruz. Bu seviyenin üzerinde kalındıkça 1580 puan ana hedef olmayı sürdürecektir. Ancak endeksin 1550’nin üzerinde kazanımlarını ileri taşıyamayarak güç kaybetmesi durumunda yeniden 1530’a doğru bir eğilim oluşabileceğini göz önünde bulundurmak gerekir.
EUR/USD 1,1950 direncinin üzerini test ediyor. ECB dünkü toplantısında beklendiği gibi para politikasında değişikliğe gitmezken PEPP kapsamındaki alımların önümüzdeki çeyrekte bu yılın ilk aylarına göre daha yüksek bir hızda gerçekleştirilmesinin beklendiğine vurgu yapıldı. Bu durum aynı zamanda Fed’den farklı olarak ECB’nin tahvil faizlerindeki yükselişten rahatsızlık duyduğunu yansıtır nitelikte. Diğer taraftan ABD tahvil faizlerinin ılımlı bir görünüm sergilemesine ek olarak hafta başında 190 baz puana yakın olan 10 yıl vadeli ABD ve Almanya tahvil faizleri arasındaki makasın yeniden 180 baz puana doğru geri çekilmesi paritenin sıklıkla dikkat çektiğimiz 1,1950’nin üzerini test etmesini sağlıyor. Söz konusu seviyenin üzerinde kalındıkça 1,1975 ara direnç olmak üzere yukarıda 1,2040 seviyesine doğru bir hareket alanı oluşabileceğini düşünüyoruz.
TL’de değer kazanımı 7,50 civarında hız kesti. ABD tahvil faizlerinin son dönemdeki sert yükselişinin ardından daha ılımlı bir çerçevede hareket etmesi gelişmekte olan ülke para birimlerinin kayıplarını telafi etmesini sağlarken TL üzerindeki baskı da azaldı. Bu kapsamda hafta içinde dikkat çektiğimiz 7,65 seviyesinin aşağı yönlü geçilmesinin ardından güç kazanan geri çekilme eğilimi 7,50’nin altına doğru devam etse de bu bölgede TL’nin daha fazla güç kazanmakta zorlandığını görüyoruz. Teknik açıdan bakıldığında 7,50’nin altında kapanış yapılıp yapılamayacağının kısa vadeli görünümde belirleyici olacağını düşünüyoruz.
Ons altın kazanımlarını korumaya çalışıyor. ABD tahvil faizlerindeki ılımlı seyrin etkisiyle destek bulan altının ons fiyatı 1740 dolar sınırına kadar yaklaşsa da bu bölgede kalıcı olmasını sağlayacak momentumu yakalayamadı. ECB’nin PEPP alımlarına hız verecek olması, ABD’de 1,9 trilyon dolar büyüklüğündeki paketin uygulamaya alınması ve faizlerdeki ılımlı seyre karşın altının destek bulmakta zorlanması negatif bir tablo çiziyor. Teknik açıdan bakıldığında ise 1720 doların üzerinde kapanışlar yapılması durumunda yukarı yönlü hareket alanının genişleyeceğini düşünmeye devam ediyoruz. Öyle ki, ons altın bu bölgede kalmayı başarabilirse yukarı yönlü hareket etme eğiliminin 1760 dolara doğru devam etmesi yönünde bir kapı açılacaktır. Ancak burada kritik noktasın 1760 dolar olduğunu düşünüyoruz. Bu seviye yukarı yönlü kırılmadıkça büyük resimde anlamlı bir iyileşme olmasını beklemeyiz
Kaynak ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı