Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati'nin basın toplantısında konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Değerli kardeşim Hakan Fidan ile birlikte daha çok gayretlerimizi yoğunlaştırarak 15 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmamız konusunda görüş birliği içerisinde olduk. Ticari ilişkilerimiz ve ticaret hacmimizin bu düzeye kısa bir zaman içerisinde de ulaşmasını hedefliyoruz.

Öte yandan Türk yatırımlarının Mısır’da artırılması özellikle de endüstri alanında olması bizim önceliklerimiz arasında bunu da kendilerine ifade ettik. Ayrıca Türk özel sektörünün Mısır ekonomisinin sunmuş olduğu olanaklardan, ayrıcalıklardan ve teşviklerden istifade etmesi gerektiğini ifade ettik. Bu bağlamda iki ülke arasında serbest ticaret anlaşmamız bulunmaktadır.

Bütün dünya ülkeleriyle de Mısır’ın serbest ticaret anlaşmaları bulunmakta ve Türkiye bu anlaşmalardan da buradaki yatırımlar kanalıyla daha etkin bir şekilde istifade edebilir.

Mısır ve Türkiye’nin ortak bir tarihi bulunmakta ve bölge üzerindeki etkisi geçmiş uzun yıllara dayanır. Her iki ülkede dünyanın önemli eksenini oluşturan bölgemiz içerisinde güvenlik ve istikrarı öncelemektedirler. Yine aynı bağlamda bugün baktığımızda bölgemizin karşı karşıya kaldığı gelişmeler, meydan okumalar ve sınamalar her iki ülkenin beraberce koordinasyonu içerisinde ortak çaba harcamalarını da zorunlu hale getirmiştir.

Amaç her iki ülkenin ve bölge ülkelerin halklarının barış ve esenlik içerisinde yaşamasını temin etmektir. Hakan Beye bugünkü görüşmelerimizde bir bölgesel ve uluslararası konuda Mısır’ın pozisyonunu aktardım. Ayrıca ikili ilişkilerimize de değindik. Yatırım, karşılıklı ticaret, turizm gibi konuları da ele aldık. Bu önemli sektörlerin daha aktif hake getirilmesi konusundan bahsettik.

Bölgesel konular da ele aldığımız görüşmeler içerisinde yer almıştır. Bunlar içerisinde herkesin ve dünyanın gözü önünde cereyan eden Gazze’deki vahim olaylar, Libya, Sudan, Yemen, Kızıldeniz bölgesindeki gelişmelerden bahsettik. Bölgedeki terörle mücadele konusunu ele aldık. Mısır’ın terörle mücadele konusunda yaptıklarını ifade ederken önemli olanın bölgemizdeki gerilimin düşürülmesi oldu.

Bölgede bir gerilimi artırma politikası ve çabaların olduğunu görmekteyiz. Biz bu çabaları ortak bir şekilde defalarca kınadık. Ekonomik bağlamda bölgesel gerilim ekonomimizi nasıl etkilediğinden bahsettik.

Gazze’de ateşkesin temini bağlamında şimdiye kadar yürütülen çabaları ve devam eden süreci aktardım. Masum Filistin halkına Gazze’de saldırılar devam ediyor. Orada sivil halk ayrım gözetmeksizin hedef alınmaktadır. Katardaki kardeşlerimiz ve ABD’deki dostlarımızla temas halinde ateşkesin temini ve sağlanması için gayret ediyoruz. Bu bağlamda da Türkiye ve mısır olarak ortak görüşe sahip biz yine batı Şeria’da da durumun daha da kötüye gitmesinden endişe duyuyoruz.

Her zaman konuştuğumuz iki devletli çözümün artık uygulamaya geçilmesi, İsrail’in Filistin’in topraklarını işgal etmekten vazgeçmesi gerektiğinden, tüm Filistin toprakları içerisinde 1967 sınırları üzerinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması gerektiğinin altını çizdik.

Bakan Fidan’ın dün yaptığı ziyaretler de Türkiye’nin Mısır’a desteğini ve Filistin halkına her türlü olanaklarıyla desteğini gösteren bir gerçektir. En yakın zamanda Filistin halkına karşı sürdürülen bu alçakça saldırıların sona ermesi ve ateşkesin bir an önce tesisi için şu an reaksiyon ve adım atılması gerek diyoruz.

Libya konusu içerisinde de Libya içerisinde güvenlik ve istikrarın gerçekleşmesi, orada yapılacak barış ortamının diğer ülkeler için de örnek olacaktır. Libya topraklarından yabancı savaşçı ve paralı askerlerin geri çekilmesi ve Libya’nın Libyalılar tarafından dizayn edilerek güvenlik ve istikrarın temin edilmesi gerektiğini konuştuk.

Mısır her zaman samimi bir şekilde Suriye krizinin kapsamlı çözümüne destek vermektedir. BM kararını da destekler şekilde bir çözüm olmasından yanayız. Amacımız kardeş Suriye halkının sıkıntılarının bir an önce giderilmesidir.

Bakan Fidan’ı burada ağırlamaktan çok mutluyum ve Türkiye’ye de selametle dönmesini temenni ediyorum."

 

Hakan Fidan’ın konuşmasından satır başları ise şu şekilde:

“Bölgemizin bir ateş çemberine döndüğü bugünlerde Mısır ile yakın istişare içerisinde olmaya özen gösteriyoruz. Değerli mevkidaşımla hem ikili konuları hem de bölgemizdeki vahim gelişmeleri görüştük. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin ülkemize yapacağı ziyaret sırasında 1. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantısı da yapılacak. Mevkidaşımla bu toplantının hazırlık çalışmalarını da ele aldık.

Bu sabah Sayın Sisi tarafından kabul edildim. Kendisini en kısa zamanda Ankara’ya beklediğimizi belirttim. 

Cumhurbaşkanımızın Kahire ziyareti ilişkilerimize muazzam bir ivme kazandırdı. Ekonomiden kültüre, çevreden eğitime kadar uzanan çok geniş bir yelpazede ilişkilerimizi geliştirme hususunda azimliyiz. Mevcut ticaret ve ekonomik iş birliğimizi daha ileri seviyelere taşıyacağımıza inanıyorum. Serbest ticaret anlaşmamızın kapsamının genişletilmesine ve Mersin-İskenderiye-Ro-Ro seferlerinin tekrar başlatılmasına yönelik çalışmalarımız da devam ediyor.

Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacminin önümüzdeki 5 yıl içerisinde inşallah 15 milyar dolara yükseltmeyi kararlaştırmıştık. Bu hedefe en kısa sürede yakalayacağımıza inanıyorum.

Değerli mevkidaşımla ayrıca stratejik öneme haiz enerji konularını da ele aldık. Enerji alanında Mısır’ı uzun vadeli güvenilir bir ortak olarak telakki ediyoruz.

Eğitim ve kültür alanındaki iş birliğini de önemsiyoruz. Mısırlı öğrenci kardeşlerimize Türkiye’de daha fazla burs imkanı sağlamayı hedefliyoruz.

Bölgesel konuları da ele alma imkanımız oldu. Gazze’deki son durumu ele aldık. İsrail’in saldırganlığı bölge için büyük bir tehdit. Gazze’de son 10 ayda tüm dünyanın gözü önünde 40 bin Filistinli katledildi. Değerli kardeşimle Gazze’deki vahşetin durması için önümüzdeki dönemde neler yapabileceğimizi istişare ettik. Ateşkes müzakerelerinde arabulucu olarak Mısır’ın Katarla birlikte yürüttüğü çalışmaları takdirle karşılıyoruz. Gerçekten çok yoğun bir mesai harcadılar. Ancak gelinen noktada Filistinliler yapıcı bir yaklaşır sergilerken oyunbozanlık yapan taraf hep İsrail olmuştur. İsrail bunula da yetinmemiş ateşkes görüşmelerinin baş müzakerecisini suikastle öldürmüştür. İsrail’in Tahran’da yaptığı bu alçaklığı burada bir kere daha lanetliyor Filistin davasının önemli isimlerinden İsmail Haniye’yi rahmetle anıyorum.

Bu suikast şunu açıkça ortaya koymuştur; Netanyahu barış istemiyor. Netanyahu tüm bölgeyi ateşe vermek istiyor. İsrail şiddet ve yayılmacılık peşinde koşuyor.

Gazze’deki vahşet uluslararası düzenin tüm acziyetini tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir. İsrail’i kayıtsız şartsız destekleyenler uluslararası düzenin temellerinin sarsılmasının baş sorumlusudurlar. Ukrayna’da işgali suç sayanlar İsrail işgalciliği karşısında üç maymunu oynuyorlar.

Netanyahu hükümetinin bölgede yaptığı provokasyonlar tüm dünya için bir tehdit oluşturuyor. Gazze’deki katliama dur denilmezse sadece bölgemiz değil tüm dünya ağır bedeller ödeyecek.

Bizler gerek Gazze’deki katliamın son bulması gerekse faillerin yargılanması için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yoğun bir diplomasi yürütüyoruz. İsrail’in Uluslararası Adalet Divanında yargılandığı sürecin yakın takipçisiyiz. Bu davaya Türkiye olarak müdahil olmak kararı almıştık. İnşallah çarşamba günü mahkemeye başvuru dosyamızı teslim ediyoruz.

Ortadoğu’da barışın yolu gerçek anlamda bir Filistin devleti kurulmasından geçiyor. Filistinli kardeşlerimizin başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğüne ait bir devlet olmalı. Bu onların en doğal haklarıdır. İsrail’in ya da batılı ülkelerin bu konuda herhangi bir dayatmasına karşıyız.

Değerli kardeşime ve Mısır makamlarına misafirperverlikleri için tekrardan teşekkür ediyorum."

 

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin Türkiye ziyareti

Abdulati: "Bakan Fidan ile görüşmemde Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliğinin birinci toplantısının gerçekleşmesi ve bu bağlamdaki hazırlıkların nasıl olacağından bahsettik. İki devlet başkanı orada olacak ve bizler de bunun en iyi şekilde hazırlanmasını arzulamaktayız. Öte yandan cumhurbaşkanımızın ülkeye yapacağı ilk ziyaretinin verimli olması için neler yapabileceğimiz konusunu ele aldık. Anlaşmalar, mutabakat zaptlarına imzalar atacağız bunun üzerine konuştuk."

Türkiye’nin katıldığı rehine takası konusu

Hakan Fidan: "Cumhurbaşkanımız ve biz dış politikamızın ana şiarı olarak ifade ettiğimiz bir konu var; bölgemizdeki her türlü barışçıl girişimi sonuna kadar destekliyoruz ve barışçıl adımları atmakta da son derece kararlıyız. Bu zaman zaman arabuluculuk konusunda da kendini gösteriyor. 26 kişinin 7 ülkeden Amerika ile Rusya arasındaki takas Ankara’da şu ana kadar yapılan takasların en büyüğüdür. Daha önce de benzer takaslar oldu. Bu da Türkiye’ye olan güvenin yansımasını gösteriyor. Amerika ve Rusya, Türkiye’yi bu noktada güvenilir bir ortak olarak görüyor. MİT sürecin başından itibaren muhataplarıyla bu konuyu koordine edip yürütmüştür. Konunun detayı ile ilgili daha fazla konuşmaya imkanım yok çünkü olay gizli servisler tarafından yürütülmüş bir süreçtir."

Hibya Haber Ajansı