Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep'e 'Gazi' unvanı verilişinin 100. yıl dönümü dolayısıyla Birinci Meclis'te düzenlenen anma programında yaptığı konuşmada,  100 yıl önce 1921 Anayasası'nın kabul edildiğini hatırlatarak, "İşte ilk Anayasamız, bu toprakların tapusunun kimde olduğunu gösteren bir mühürdür ve bu mührün sahibi de aziz milletimizin ta kendisidir. Tam da Gaziantep'e Gazilik unvanının verildiği kanunun çıktığı günden birkaç gün önce, 10 gün öncesinde bu Anayasa, bu ulvi çatı altında kabul edilmiştir.” ifadelerini kullandı.

Bakan Gül, 83 milyonu kapsayacağına dikkat çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“1921 Anayasası, Türkiye'de yaşayan herkesin her düşüncenin, her inancın, her anlayışın yansıdığı bir toplumsal sözleşme metnidir. Yine aynı anlayışla, 100 yıl sonra aynı ruhla bunun yine gerçekleşeceğine, 83 milyonu kuşatan, insan onurunu koruyan, hak ve özgürlükleri teminat altına alan yeni Anayasa'nın yapılacağına olan inancımız tamdır."

SEMRA POLAT DA KÖŞE YAZISINDA 1921 ANAYASASI'NA DİKKAT ÇEKMİŞTİ

Sivil Düşünce Haber Portalımızın intiyaz sahibi Semra Polat, 04 Şubat 2021 tarihinde kaleme aldığı ''1921 Anayasasına İhtiyacımız Var - 1'' başlıklı son köşe yazısında 1921 Anayasası'na ihtiyacımızın olduğunu belirterek, Türkiye’nin anayasa tarihi uzun ve meşakkatli bir sürece dayanıyor. Ülkemizin tarihine baktığımızda, anayasaların oluşturulması ve değiştirilmesinde ya krizler ve darbeler ya da sistem değişikliklerinin etkili olduğunu görüyoruz. Günümüze kadar birçok kez değiştirilen ya da eklemeler yapılan anayasa tarihimizde en kapsayıcı, en bütünleştirici anayasanın 1921 anayasası olduğunu görüyoruz.'' ifadelerini kullandı. 

Polat yazısının devamında, ''1921’de kabul edilen Teşkilatı Esasiye, 24 maddeden oluşmaktadır ve Türkiye’nin kurulmasından sonra kabul edilen ilk yazılı anayasa olma özelliğine sahiptir; Kanun-i Esasi’nin devamı niteliğindedir. Devletin rejimi henüz belli olmasa da anayasada güçler birliğine dayalı, halkı kapsayıcı olması, Meclis hükümetine dayalı, yasama-yürütme-yargı gücünün Meclis’te olduğu, halkın mukadderatını bizzat ve fiili olarak yönetmesi ilkesine dayalı bir anayasa olması en belirgin özelliklerinden biridir.

1921’de netlik kazanmayan rejim sistemi 1923’te Cumhuriyetin ilanıyla birlikte şekillenmeye başladı. 1924’te yeni anayasa çalışmalarına başlandı. 20 Nisan 1924’te TBMM tarafından kabul edilen anayasada Karma Hükümet Sistemi onaylandı. Bu anayasa; sert, tartışmalı, demokratik olmaktan uzak bir yapıya sahip, güçler ayrılığı ilkesinin olmadığı, yürütme ve yargının parlamentonun kontrolü altında, tek partili olarak kabul edilmiştir. Yine bu anayasa ile sıkıyönetim uygulaması da yerini almıştır. Hilafetin kaldırılması büyük bir tepki ile karşılandığı için ‘’Devletin dini İslam’dır’’ ibaresi eklenmek zorunda kalınmıştır. 1928’de yine anayasa değişikliğine gidilerek bu kez de ‘’Devletin dini İslam’dır’’ ibaresi anayasadan çıkarıldı.'' ifadeleriyle sivil bir Aanayasanın ancak toplumsal mutabakatla ve tolumu kapsamasıyla muvaffak olunacağını belirtti.

Yazının tamamını linkten okuyabilirsiniz:

https://www.sivildusunce.com/makale/1921-anayasasina-ihtiyacimiz-var-1-m341.html

 

 Haber: Sivil Düşünce Haber Portalı

sivildusunce.com