Bakan Soylu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Birçok afet yaşıyoruz. Gerek hava koşulları ve tüm şartlar açısından, gerek bir taraftan bir tarafa 400 kilometre, bir taraftan bir tarafa 500 kilometrelik bir toplam alanı kapsaması açısından, gerekse yaygınlığı açısından belki de tarihimizin en büyük afetlerinden birisiyle karşı karşıyayız. Devlet bütün kurumlarıyla vatandaşlarımızla, tüm sivil toplum örgütleriyle, bütün kuruluşlarıyla, yerel yönetimleriyle seferberlik halindedir.

İkinci depremin üzerinden 29 saat, ilk depremin üzerinden de 38 saat geçmiş durumdadır. Elbette hem tüm kurumlarımızın alanlardaki müdahaleleri sağlaması açısından hem de diğer nokta açısından herkes seferber olmuştur. Bu depremdeki birinci önceliğimiz arama kurtarmadır. Arama kurtarma konusunda kendi ekiplerimiz dahil bugüne kadar sivil toplumda akredite ettiğimiz ekipler dahil, tüm kurum ve kuruluşlarda hazırladığımız ekipler dahil bugün sahadadır. Sahada olmayan ekip yok.

Elbette ki bulundukları yerlerden deprem alanına gelmeleri hem hava koşulları açısından hem de hava koşullarının oluşturduğu birtakım aksaklıklar açısından biraz zaman almıştır. Ancak yurtiçi ve yurtdışından şu anda Türkiye’de birçok ekip görevinin başındadır.

Sadece Kahramanmaraş’ta şu ana kadar tespit edebildiğimiz 941 bina tamamen yıkılmıştır. Hasar olanlar, ağır hasarlı olanlar bunların içerisinde değildir. Herkes, bütün arama kurtarma ekiplerimiz, gönüllülerimiz bunlardaki enkaz altındaki vatandaşlarımızı onları oradan canlı kurtarabilmek için ellerinden gelen mücadeleyi ortaya koymaktadır.

Beslenme, barınma yani çadır ardından konteynır ve özellikle diğer tüm hizmetler vatandaşlarımıza eksiksiz getirilmek için de gayret sarf edilmektedir. Yola çıkıp sadece Antep ile Maraş arasında hava koşulları münasebetiyle veya dönem dönem Kayseri ile Maraş arasında hava koşulları münasebetiyle 8,10,12 bazen 16 saatlik beklemeler söz konusu olmuştur. Bu bize elbette ki mevsimin sunduğu olumsuz şartlardır.

Kahramanmaraş’ta da yaygın olan bu depremde ciddi bir mücadele içerisindeyiz. Burada hepimiz açısından onarıcı bir dile ihtiyaç var. Herkesin ortaya koyduğu yardıma, desteğe ihtiyaç var. Elbirliğine, birliğe, beraberliğe ve bütünlüğe ihtiyaç var. Çünkü karşı karşıya kalınan olay küçük, büyük, orta da olsa insan hayatının ve insanın imar ettiği her şeyin mevzu bahis olduğu bir durumdur.

Kahramanmaraş’ta da 941 bina yıkıldı. Biraz daha fazla olduğunu değerlendiriyoruz. Şu ana kadar 600 hemşerimizi defnettik.

Kahramanmaraş’ta özellikle şu ana kadar yabancı ve yerli 2 bin profesyonel arama kurtarma birimi, yaklaşık 96 ekip olarak çalışmaktadır. 941 binanın yıkıldığını ve 2 bin arama kurtarma ekibinin de çalıştığını hesap ederseniz zamanla yarıştığımızı aziz milletimize bir kez daha ifade etmek istiyorum.

İlçeler olarak da Dulkadiroğlu, 12 Şubat, Afşin, Pazarcık, Türkoğlu, Elbistan, Göksun ve Nurhak olmak üzere her yere ulaşmaya çalışıyoruz.

Bizim belki de diğer vilayetlerden bir farkımız daha var. Biz aynı zamanda ikinci 7,6’lık depremin de merkeziyiz. Elbistan’da, Göksun’da ve özellikle kuzey taraftaki ilçelerimizde herhangi bir hasar, 1-2 ev yıkılmanın dışında bir önceki depremde herhangi bir hasar söz konusu değildi. Dolayısıyla biz ikinci bir depremle de doğal olarak uğraşmaya başladık. Böylece ekiplerimizi oralara da kaydırmaya başladık.

Elbistan’da aynı zamanda yoğun bir kar yağışı ve olumsuz hava şartları da var. Elbistan’a biraz daha ağırlık vermemiz gerekir, vermeye de devam ediyoruz. Şu ana kadar özellikle Kahramanmaraş’ta 11 bin çadır sevk ettik. Bunun 5 bini aşan kısmı, kuruldu.

Şu ana kadar Türkiye geneline 18 bin jandarma sevk ettik. Yaklaşık 10 bine yakın da polis sevk ettik. Şimdi 10 bin jandarma talimatı daha verdik. Aynı şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri de bu konudaki sevkini devam ettirmektedir. Devletin bütün imkan ve kabiliyetleri, tarihinde olmadığı kadar üst bir seviyede imkanların, hava koşullarının ve karşı karşıya kaldığımız depremin alanının genişliğinin elverdiği ölçüde devam etmektedir.

Hiçbir vatandaşımızın yalnız kalmaması için ve bu konuda vatandaşımızın her an yanında bulunabilmesini temin etmek ve olayların koordinasyonunu sağlaması için de şu ana kadar 31 vali, 70’in üzerinde de kaymakam görevlendirilmiştir.

Doğalgaz konusundaki problemimiz devam ediyor. Bu da doğal olarak ekmek üretimini ve birtakım üretimlerimizi etkiliyor. Bunun için şu anda dışardan gelen ve buranın da kendi yerel imkanlarıyla toplam şu saat itibariyle tüm Kahramanmaraş çevresinde 75 bin öğün çıkarmayı gerçekleştirebildik.

Bütün arkadaşlarımızla sahadayız. Bazı yerlerde yağma haberleri gibi haberler söz konusu. Bir iki münferit o da küçük onlar da hemen bu konuda tespit edildi. Türkiye’de böyle bir şey söz konusu değildir. Bütün bunları büyütmek, bir yönetilemezlik duygusu ortaya koymak hele bu dönemde bize karşı değil, vatandaşımıza karşı yapılabilecek önemli bir yanlıştır.

Bugüne kadar afet oldu ama hiçbir afette milletimize mahcup olmadık. Elbette afet planlanabilen bir şey değildir. Biz büyük bir afetle karşı karşıya kaldık. Vatandaşımızın bu konudaki karşı karşıya kalmış olduğu sıkıntıyı ortadan kaldırabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Zamanla yarışıyoruz. Burada hem vatandaşımızın hem de bizim desteğe ihtiyacımız var.

Battaniye, su, gıda dahil olmak üzere bunlara özellikle depremin ilk zaman diliminde çok güçlü ihtiyaç var. Diğer yardımlara da ihtiyaç var. Her afetin kendine ait farklı bir şartı söz konusudur.

AFAD koordinasyonunda akmayacak her yardım hem toplumsal bir kargaşayı beraberinde getirir hem de neyin nereye gittiği konusunda bir bilgi sahibi olmazsak hakkaniyetli bir yardım dağıtmak da söz konusu olmaz. Daha işin başındayız.

Bu bölgelere herhangi bir sebeple afetin, yardımın, lojistik desteğin dışında çünkü bizim önümüzdeki 48 saatimiz çok kıymetli bir 48 saat. Havalimanımız daha yeni açıldı. Bütün bunlara rağmen sahanın her yerine yayılmış, vatandaşımızın her noktasına ulaşmaya çalışan muhakkak eksik kaldığımı yerler vardır. Çünkü karşı karşıya kaldığımız durumu ifade ettim.

Azerbaycan’a da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Orman yangınları da dahil olmak üzere her afette sağ olsunlar kardeş Türkiye’ye kardeş Azerbaycan’ın ortaya koymuş olduğu bu destek hem milletimiz nezdinde büyük bir karşılık bulmaktadır hem de bizi de sahada işimiz açısından da rahatlatmaktadır. Diğer ülkelerden de ciddi yardımlar geliyor ama ilk gelen ülke sağ olsun Azerbaycan oldu.”

Hibya Haber Ajansı