Başkan Eren açıklamasında, "21 Ağustos'ta Narin kaybettirildi, 8 Eylül'de cansız bedeni bulundu. Yayın yasağı vardı biliyorsunuz, hep şu ricada bulunduk; lütfen yayın yasağıyla gizlilik ihlalini karıştırmayalım. Şu itirazı hep yaptık; biz de yayın yasağına karşıyız ama soruşturmaya zarar vermeyelim. Ama bazı yayın organlarının, etik olmayan, haber hakkı kapsamında görmediğim yöntemlerle elde edilen tutanaklar paylaşıldı. Kamuoyu tabii ki Narin ile ilgili sağlıklı bilgi almak istiyor. Bu duyarlılık çok değerli, bu sayede adalette önemli bir noktaya geldik. Bilgi kirliliğini gidermek için buradayız." ifadelerini kullandı

Narin'in ölümüyle ilgili sır perdesinin aralanması için yapılan çalışmalarda basının tutarsız haberler servis ettiğine dikkat çeken Eren, "Adli soruşturmada şüphelinin üzerindeki izlerin aradan zaman geçti denerek belirlenemediği söylendi. Basın diş izleri Narin'in diye haber yapıp sonra tam aksi yönde yaptı. Halbuki iki türlü de bu belirlenemedi. Nevzat gözaltına alındığında adeta bir gizli tanık, adeta kendisinin itirafçı olduğu algısı kamuoyuyla paylaşıldı. Bu da doğru değil. Kamuoyuna yanlış bir saat verdi ancak Narin 15.15 ile 15.40 arasında öldürülüyor. Nevzat tarafından da torbaya konuluyor." şeklinde konuştu.

Basının adli tutanağı, adli rapor olarak kamuoyuna servis etmesine tepki gösteren Eren, "Bir otopsiye katıldım, bir sonuç çıktı ve ön adli rapor dediler. O tutanaktı, adli rapor değildi. Bir tespit raporuydu, o da yanlış lanse edildi. Nevzat'ın ifadeleri de çarşaf çarşaf yayımlandı. Orada torbaya ilişkin ifadeler var. Narin'in bacağının dışarıda kaldığını söylüyor, o bacak kopmuştu doğrudur. Ama savcılık tutanağına göre dizden aşağıdaki kemiklerin üzerinde bir et parçası yok. Narin'in bacağı dışarıdan bir canlının müdahalesiyle kopmuş görünüyor." dedi.

 

Sivil Düşünce