BDDK aylık verilerine göre; Türk bankalarının Ocak-Kasım döneminde toplam karı geçen yılın aynı dönemindeki 57,3 milyar liradan 75,3 milyar liraya (6,08 milyar dolar) yükseldi.

 

·        Ort. TGA oranı, Kasım itibarıyla %3,97'den %3,22'ye düştü.

·        Ortalama standart sermaye yeterlilik oranı, yıllık %19'dan yaklaşık %18'e düştü.

·        Ortalama çekirdek sermaye yeterlilik oranı, yıllık %15'ten yaklaşık %13'e düştü.

 

Türk bankacılık sektörünün Kasım ayında net kâr rakamı ise 9,2 milyar TL oldu. Özel mevduat bankaları, ilgili dönemde çeyrekten çeyreğe %78 kar artışıyla daha güçlü performans gösterirken; Kamu mevduat bankalarında kârlılık bir önceki çeyreğe göre %18 arttı. Karlılığı etkileyen faktörler arasında, özellikle kredi karşılıklarındaki artış önemli görünüyor. Kredi büyümesi devam ederken, sürükleyici olarak ihtiyaç kredilerindeki etkinlik sürmektedir. Bankacılık gelirleri ve kredi mevduat makasındaki genişleme ise sektör açısından olumlu. Kasım ayında provizyonlarda %215’lik yüksek bir artış gerçekleşmiştir. Toplam kredi risk maliyetindeki artış ile beraber, bankaların özellikle ticari kredilerin de ana politika finansal araçları ve ihtiyati tedbirlerle artırılmasının hedeflendiği bir ortamda provizyonlarını artırması beklenebilir. Mevcut durumun bankacılık karları açısından sınırlayıcı etkisi olabileceğini düşünüyoruz. Kasım ayı itibarıyla kamu mevduat bankalarında ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yıllık bazda %51 kâr daralması gerçekleşmiştir.

 

 

Bankacılık sektörü toplam kredi hacmi ve yıllara göre kredi büyümesi karşılaştırması... Kaynak: BDDK

 

Kredi ve mevduat faizleri arasındaki fark önemli ölçüde genişlemiş görünüyor. Diğer bir deyişle, mevcut politikaların banka bilançoları üzerinde çok olumlu bir etkisi olduğu görülmektedir. Bankaların yabancı para pozisyonları ve likidite karşılama oranları da önemli burada. Piyasa bazlı borçlanma maliyetleri, politika faizindeki indirimlere rağmen kredi faizlerinin düşmemesinde ana etkendir. Neticede %14 olan ortalama fonlama oranına karşılık, %23 seviyesinde bir gösterge faiz oranını izliyoruz. Enflasyon beklentilerinde ilerleyen ayların yüksek gerçekleşmeleri, piyasa bazlı faiz oranlarını yükseltebilir. Bu da kredi faizlerindeki gevşemenin sınırlı olabileceğini göstermektedir. Öte yandan, yeni kur korumalı mevduat ürününün tanıtılmasından sonra, bankaların mevcut faizlerini yükseltmiş olmaları temelde bankalararası faizlerin içinde bulunduğumuz dönemde yüksek kalmasına neden olmuştur. Azalan risk iştahı ve kredi faizlerindeki yüksek seyrin, sektördeki kredi çıkışlarını sınırlaması beklenebilir. Temel bankacılık faaliyeti kar potansiyeline ve faiz marjlarındaki eğilime ilerleyen dönemde bunun üzerinden bakmak gerekecektir.

 

 

Bankacılık sektörü toplam mevduat hacmi ve yıllara göre mevduat büyümesi karşılaştırması... Kaynak: BDDK

 

2020 yılının kötü baz yıl olması itibariyle, 2021 yılının genelinde sektör karlılığı çift haneli bir toparlanma gösterecek görünüyor. Bu kapsamda Ocak-Kasım 11 aylık dönemde %31 artış göstermiş olan bankacılık sektörü karlılığının, yılın tamamını aşağı yukarı aynı oranlarda kar artışıyla bitireceğini tahmin ediyoruz. Döviz kurlarındaki seyrin belirsiz olması YP kredilerindeki eğilim ve takibe dönüşüm oranlarını etkileyebilir. Bu nedenle sektörün kredi iştahının özel mevduat bankaları tarafında sınırlı olacağını tahmin ediyoruz. Aynı zamanda, BDDK’nın pandemi döneminde kredilerin takibe dönüşüm süresini 90 günden 180 güne çıkaran uygulamasının sona ermesi de sektörün TGA oranlarında artışa neden olabilecektir.

 

Bankaların sermaye yeterlilik oranlarını hesaplarken son 252 iş günündeki döviz kurunun aritmetik ortalaması esas alınmaya devam edecek. Sermaye yeterlilikleri standart seviyelerde olmayı sürdürüyor. SYR sektör genelinde %18, çekirdek SYR ise %13.. Kamu bankaları için %15, çekirdek SYR %11 (bu taraf muhtemelen sermayelendirmeden de desteklenecektir). Çekirdek rasyolarda geçen sene %15’lerdeyken %13’lere gerileme var.

Kaynak Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı