BDDK aylık verilerine göre; Türk bankaları 2020'de 58,5 milyar olan toplam kârı 2021'de 92,1 milyar liraya çıkardı.

Ort. TGA oranı, Aralık itibarıyla bir önceki yıla göre %4,08'den %3,15'e düştü.

2021'de toplam aktifler %51, toplam krediler %37 arttı.

 Ort. standart sermaye yeterlilik oranı, 2020 sonundaki %19'a kıyasla %18’e düştü.

Ort. çekirdek sermaye yeterlilik oranı, 2020 sonundaki %14'e kıyasla %13’e düştü.

Türk bankacılık sektörünün Aralık ayında net kâr rakamı ise 16,8 milyar TL oldu. Kamu mevduat bankaları, ilgili dönemde çeyrekten çeyreğe %132 kar artışıyla daha güçlü performans gösterirken; Özel mevduat bankalarında kârlılık bir önceki çeyreğe göre %49 arttı. Karlılığı etkileyen faktörler arasında, Aralık ayında çekirdek bankacılık gelirleri, ticari kar, net ücret ve komisyon gelirleri ve diğer bankacılık gelirlerindeki artış pozitif tarafta görülmektedir. Kredi karşılıklarının yüksek olması ise genel olarak sektör karlılığını sınırlayan bir unsurdur, Aralık ayında ise provizyonlarda %25 azalma gözlenmiştir. Toplam kredi risk maliyetindeki artış ile beraber, bankaların özellikle ticari kredilerin de ana politika finansal araçları ve ihtiyati tedbirlerle artırılmasının hedeflendiği bir ortamda provizyonlarını artırması beklenebilir. Mevcut durumun bankacılık karları açısından sınırlayıcı etkisi olabileceğini düşünüyoruz.

 

Bankacılık sektörü toplam kredi hacmi ve yıllara göre kredi büyümesi karşılaştırması... Kaynak: BDDK

Kredi ve mevduat faizleri arasındaki fark açık kalmayı sürdürmekte. Aralık ayında ise kredi mevduat makasında kısmi bir iyileşme gözlenmekte. Azalan risk iştahı ve kredi faizlerindeki yüksek seyrin, sektördeki kredi çıkışlarını sınırlaması beklenebilir. Temel bankacılık faaliyeti kar potansiyeline ve faiz marjlarındaki eğilime ilerleyen dönemde bunun üzerinden bakmak gerekecektir. YP cinsinden kredilerde, yüksek kur belirsizliğinin ve finansal sistemde daha fazla lira kullanımının teşvik edilmesi nedeniyle uygulanacak esaslar biraz yavaşlamaya neden olabilir. Buna bağlı olarak kredi kullanımında YP’den TP’ye rotasyon etkisini gözlemliyor olacağız. Şirketler muhtemelen bu ortamda likiditelerini minimum 6 aylık bir KKM’ye bağlama konusunda daha az istekli olacaklardır.

 

Bankacılık sektörü toplam mevduat hacmi ve yıllara göre mevduat büyümesi karşılaştırması... Kaynak: BDDK

2022 yılında kredi fiyatlandırması, yüksek risk ortamı, özel bankaların aktif-pasif yönetimi ve enflasyondan dolayı yüksek olacaktır. Dolayısıyla, banka faizlerinin normal seyrinde mevcut seviyeler veya daha üzerinde seyretmesi olasıdır. Kamu tarafında ise, devlet tabanlı kredi teşvikleri ve KGF etkisiyle beraber kredi çıkışlarının özele göre yüksek olmasını bekleyeceğiz. Merkez bankası fonlamasının %14 olması, burada önemli bir marj açıklığı oluşmasına neden olmaktadır. Öte yandan, enflasyonun yüksek seyri ve yıl içerisinde göstereceği performans bankaların TÜFE’ye endeksli menkul kıymet gelirleri üzerinde ciddi bir etki yaratacaktır. Söz konusu etmenin, bankaların menkul kıymet gelirlerine olumlu yönde etki etmesini bekleriz. Mevcut risk parametreleri ve veri analizlerimizde 2022 yılında toplam kredi hacmindeki büyümeyi (TP+YP) %30,1 olarak hesaplarken, topla mevduat hacmindeki büyümeyi %24,2 olarak öngörmekteyiz.

Kaynak: Tera Yatırım

Hibya Haber Ajansı