Guterres'in sözcüsü, BM başkanının Husi infazlarından "derin pişmanlık duyduğunu" ve "uluslararası hukuk uyarınca adil yargılanma ve yasal sürecin gerekliliklerini karşılamayan adli işlemlerin sonucu olan bu eylemleri şiddetle kınadığını" söyledi.

Halk arasında yerde yatmaya zorlandıktan sonra dokuz adam arkadan vuruldu. 2018'de bir Arap Koalisyonu hava saldırısında Husi lideri Saleh Al-Samad'ın öldürülmesine karışmakla suçlandılar.


Grup, Al-Samad'ın korumalarının ceplerine SIM kartlar koyarak koalisyonun onu bulmasına yardım etmekle suçlanıyor.

O zamanki Husi Yüksek Siyasi Konseyi başkanı El-Samad, koalisyon konvoyu vurduğunda, altı kişiyle birlikte onu öldürdüğünde ve Husilere ağır bir darbe indirdiğinde sakinleri savaşa katılmaya teşvik etmek için Nisan 2018'de Hudeyde'yi ziyaret ediyordu.

Guterres, ölüm cezasının her koşulda kullanılmasına karşı olduğunu söyledi ve "uluslararası hukukun, uluslararası hukukta öngörülen adil yargılanma ve yasal süreç standartlarına uygunluk da dahil olmak üzere, ölüm cezasının infazı için katı koşullar belirlediğini" yineledi.

BM başkanı tüm tarafları ve yetkilileri ölüm cezasının infazı konusunda bir moratoryum kabul etmeye çağırdı.

Ayrıca herkesi Yemen'deki şiddeti durdurmaya ve barış görüşmelerini canlandırmak için BM ile birlikte çalışmaya çağırdı.

ABD'nin Yemen Büyükelçiliği de "acımasız" infazları kınadı ve bu tür "barbarlığa" son verilmesi çağrısında bulundu.

Maslahatgüzar Cathy Westley, "Bu iğrenç eylem, Husilerin temel insan haklarına karşı kayıtsızlığının bir başka örneğidir ve Mocha ticari limanına saldırılarından sadece birkaç gün sonra geldi" dedi.


İngiltere'nin Yemen büyükelçiliği de "acımasız" infazları kınadı ve "insan onurunu, adil yargılanmayı ve yasal süreci açıkça göz ardı ettiğini" söyledi.

(Çeviri Haber-Dış Basın)