Savaştan etkilenen kadın ve kız çocuklarının güvenlik durumunu inceleyen BM Kadın Örgütü raporuna göre, BM tarafından doğrulanan çatışmayla ilgili cinsel şiddet vakaları da 2023'te 2022'ye kıyasla yüzde 50 arttı.

Birleşmiş Milletler, 2023'te silahlı çatışmalarda en az 33 bin 443 sivilin öldüğünü kaydetti. Bunların 13 bin 377'den fazlası, yani çatışmalarda ölen her 10 sivilden dördünün kadın olduğu belirtilirken, 10'da 3'ü de çocuk oldu.

Rapora göre, dünya 2023'te kaydedilen 170 silahlı çatışmayla "korkutucu bir çatışma, istikrarsızlık ve şiddet sarmalına" yakalandı ve bu da dünya çapında kadınlar ve kızlar üzerindeki savaşın giderek şiddetlenen sonuçlarının kasvetli bir resmini çiziyor.

BM Kadın Birimi'nin yönetici direktörü Sima Bahous "Kadınlar erkeklerin savaşlarının bedelini ödemeye devam ediyor. Bu, kadınlara yönelik daha büyük bir savaş bağlamında gerçekleşiyor. Kadın haklarının kasıtlı olarak hedef alınması, çatışmadan etkilenen ülkelere özgü değil, bu ortamlarda daha da ölümcül." dedi.

UN Women, savaş sırasında kadınları ve çocukları korumak için tasarlanan uluslararası yasaların "açıkça hiçe sayılmasının" kadınların çatışma bölgelerinde sağlık hizmetlerine erişememesine yol açtığını ve çatışmadan etkilenen ülkelerde her gün 500 kadın ve kızın hamilelik ve doğumla ilgili komplikasyonlardan öldüğünü söyledi. Geçtiğimiz yılın sonuna kadar Gazze'de günde 180 kadın çoğu tıbbi bakım almadan doğum yapıyordu.

Cinsel şiddete ilişkin yaygın raporların olduğu Sudan'da, BM kuruluşu çoğu mağdurun tecavüze uğradıktan sonraki ilk 72 saat içinde acil kontrasepsiyon da dahil olmak üzere tıbbi bakıma erişemediğini söyledi. Tecavüz mağdurlarının yasal süre sınırının dışında olduğu için kürtajlarının reddedildiğine dair raporlar aldığını söyledi.

Rapor, çatışmalardaki tüm tarafları kadınların ve kız çocuklarının güvenliğini sağlamaya ve kadınların barış süreçlerine tam katılımını sağlamaya çağıran BM Güvenlik Konseyi'nin 1325 sayılı kararının kabul edilmesinden 24 yıl sonra geldi.

Bahous, "Birçok alanda cinsiyet eşitliğinin silah olarak kullanıldığına tanık oluyoruz. Ayağa kalkıp değişiklik talep etmezsek, sonuçları onlarca yıl hissedilecek ve barış ulaşılamaz olmaya devam edecek." diye konuştu.

Hibya Haber Ajansı