Kalp krizi geçiren her üç kişiden biri hayatını kaybeder. Hayatta kalanlarsa kalp adelesinin bozulmasından dolayı kalp yetmezliği hastası olurlar. Kriz sonrası yapılan cerrahiler hem daha risklidir, hem de yetmezliğe bağlı şikayetler çoğu zaman ameliyat sonrası da devam eder. Ameliyatı geciktirdiğiniz her an, zaman sizin aleyhinizde işler
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, by-pass hakkında en sık sorulan soruları yanıtladı…
Anjio ile de damarlarım açılabiliyor, neden bypas ameliyatının külfetine gireyim?
Anjio yöntemiyle tıkalı kalp damarını balon ile genişletmek, ardından stent takarak açıklık sağlamak bu tedavi seçeneğine uygun hastalar için başarılı bir alternatiftir. Ancak her tıkalı damara yapılan anjio işlemi aynı sonucu vermez. Kalp damarı birden fazla yerinden daralmışsa, damarların çatallaştığı bölgelerde, uzun bir bölümü daralmışsa ve kalbi besleyen damarların hepsinde darlıklar oluşmuşsa by-pass ameliyatı kesin ve uzun ömürlü bir çözüm olacaktır.
Kalp damar tıkanıklıkları çaresi olan bir hastalıktır. Ancak uzun ömürlü ve tekrar tekrar işlem yapmayı gerektirmeden tedavi edilmelidir. Anjio ile tıkalı damar açılırken, bypas cerrahisinde tıkanıklıkların ilerisine yeni bir damar dikilir. Böylece bütün tıkanıklıkların ilerisine kan göndermek mümkün olur ve ileride de oluşabilecek darlıklara tam çözüm bulunur. Özellikle birden fazla kalp damarı tıkanıksa kesin çözüm ameliyattır. Ameliyatı ertelemek için yapılan zorlama stentler ömrünüzden ve kalp sağlığınızdan alır.
ERKEN STENT TIKANMALARIYLA TEKRAR TEKRAR KALP KRİZİ RİSKİ OLUŞUR
‘Damarların ince, ameliyattan fayda görmezsin’ dediler, tıkalı damarlarla ilaç tedavisi ile devam edebilir miyim?
Özellikle şeker hastalarında oluşan kalp damar tıkanıklıklarında damarlar birden fazla yerinden daralır ve tüm kalp damarları tutulur. Bu durumda takılacak stent sayısı artar ve uzun stentler kullanılır. Bu durumda erken stent tıkanmalarıyla tekrar tekrar kalp krizi riski oluşur. Bu grup hastalar by-pass cerrahisinden en fayda gören hastalardır. İlaç tedavisi ile damarların açılması mümkün olmadığı için her an kalp krizi riski altında yaşarsınız. Kalp krizi geçiren her üç kişiden biri hayatını kaybeder. Hayatta kalanlarsa kalp adelesinin bozulmasından dolayı kalp yetmezliği hastası olurlar. Kriz sonrası yapılan cerrahiler hem daha risklidir, hem de yetmezliğe bağlı şikayetler çoğu zaman ameliyat sonrası da devam eder. Ameliyatı geciktirdiğiniz her an, zaman sizin aleyhinizde işler.
BÜTÜN BY-PASS AMELİYATLARI KAPALI YAPILABİLİR
Ameliyat için göğüs kemiğimi açtırmak istemiyorum, by-pass’ın başka bir yolu yok mu?
Mini-bypass yöntemiyle yaptığımız ameliyatlarda göğüs kemiği açılmaz. Açık bir ameliyatta yaptığımız by-pass’ların tamamını sol meme hizasından yapılan küçük bir kesiyle gerçekleştiririz. Ayrıca bacak damarı da endoskopik yöntemle kapalı olarak çıkarılır. Bunlardan dolayı göğüs kemiğinde kaynama bozukluğu, bacak yarasında enfeksiyon gibi riskleri yoktur.
“Çoğu hasta, ‘Açık ameliyatta yaptığınız tüm damarlara kapalı da yapabiliyor musunuz?’ ya da ‘Kalbin arka damarına ve sağ damarına da oluyor mu?’ diye soruyor” diyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, “Mini-bypass açık bir cerrahide hangi damara ve kaç damara müdahale edilecekse aynısını kapalı yapmaktır. Bütün by-pass ameliyatları kapalı yapılabilir” diyor.
GÖĞÜS KEMİĞİNİN AÇILMASINA BAĞLI SORUNLAR OLUŞUR
By-pass ameliyatı olmam gerekli ancak ‘Riskli’ dediler. Ben bu halde kalp krizi geçirmeyi mi bekleyeceğim?
Ameyatın riskli olduğu kişiler: şeker hastası, KOAH (akciğer hastası), obez, kadın ve yaşlı hastalardır. Tüm bu hastaların riskleri bypasın zorluğundan ziyade, göğüs kemiğinin açılmasına bağlı sorunlardır. Şeker hastalarında yara iyileşmesi sorunlu olduğu için bacak damarı uzun bir kesiyle açık çıkarılırsa, göğüste uzun bir yara olursa enfeksiyon riski yüksektir. KOAH hastaları göğüs kemiği açılırsa ağrı ve kemik stabilitesi nedeniyle rahat nefes alamaz ve öksüremezse akciğer problemleri yaşar. Obezitesi olanlarda kemik üzerine binen yük arttığı için, kemik çelik tellerle tutturulduktan sonra teller kırılabilir ve ya kemiği keserek kaynamamaya sebep olur ve tekrar tekrar kemik ameliyatı olmaları gerekebilir. Kadın hastalarda Mini-bypass tamamen sol meme altından yapıldığı için hiçbir görünür iz kalmaz. Ayrıca yaşlı ve kadın hastalarda kemik erimesine bağlı açık ameliyat sonrası kemikte kaynamama problemleri sıkça görülür.
MİNİ BY-PASS SONRASI HAYAT HEMEN NORMALE DÖNÜYOR
By-pass olmam lazım ama ben o iz ve psikolojiyle yaşayamam. İş ve sosyal hayatım tamamen bitecek mi?
“Klasik bir by-pass ameliyatı sonrası birkaç ay istirahat etmeniz gereklidir. En az iki ay araba kullanmanız ve yan yatmanız yasaktır. Eskiden yaptığınız çoğu sportif faaliyetleri bırakmanız gerekir. Ayrıca özellikle yaz aylarında hem göğsünüzün ortasında, hem de bacağınızda kocaman bir izle görünmek sizi rahatsız edebilir” diyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, mini-bypass’ın avantajlarını anlattı:
Mini-bypass sonrası 4. günde taburcu olabilir ve arabanızı sürerek evinize gidebilirsiniz. Ameliyatın ertesi günü yan yatabilir ve kollarınızı istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Her türlü sportif faaliyetinize (tenis, dalış, ağırlık egzersizleri) iki hafta içinde başlayabilirsiniz. Özellikle kadın hastalarda kesi tamamen meme altında kaldığı için yazın bikiniyle bile denize girseniz ameliyat olduğunuz anlaşılmaz. Şort, etek giydiğinizde bacağınızda bir iz olmaz. Mini-bypass cerrahisi, by-pass cerrahisinin bütün faydalarını elde etmenizi ancak tüm külfetinden kurtulmanızı sağlar.
Hibya Haber Ajansı