DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı, BİRKONFED ve  Hibya, Hibya Haber Ağı’nda yer alan tüm sitelerde yayınlanan canlı yayında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Çanakçı şu ifadeleri kullandı:

Pandemi hayatlara mal oldu 

Pandemi döneminde Hükümete somut önerilerde bulunduk bunların hiçbiri dikkate alınmadı şimdi Cumhurbaşkanı helallikten bahsediyor. Bu hükümetin vatandaşa özür borcu var. Hükümet konumu vatandaşın derdine çare olmaktır. Eğer çare olamıyorsa vatandaşın önüne sandığa koymaktır. Helalleşme sandıkla olur.

Sedat Peker olayı hakkında ne düşünüyorsunuz birde babacana tehdit geldi?

Gerekli açıklamalar yapıldı. Bugün gelinen noktada 90’lı yılları yeniden hatırlatan görüntülerin olması ülkemiz adına üzüntü verici. Olayların niçin çıktığına bakmak gerekir. Devlet işlerinin birtakım grupların dahil olmasına zemin hazırlarsanız bu örgütler kamuoyunda yer almaya başlıyor. 

Ciddi sayılabilecek iddialar var. Cumhuriyet Savcımızın bu iddiaları takip etmesi gerekiyor. Devlet içinden iş bilirliği içinde olan varsa gerekli işlemlerin ivedikle yapılması gerekiyor. 
Biz bu yola çıkarken zorlu şartlarda bu partiyi kurduk. Asla korkmuyoruz ve doğruları söylemeye devam edeceğiz.

17 günlük kapanma amacına Ulaştı mı bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

"Eksik kapanmalarla sorunu çözmemiz mümkün değil"

Pandeminin sağlık yönünü yönetmende hükümet çok başarılı olamadı. Ortaya çıktı ki vaka sayısıyla hasta sayısıyla ilgili farklılıklar çıktı ortaya. Aslında biz bunu biliyorduk. İki sayfalık hükümete öneride bulunduk. Bu konuda STK ve dünyayla yakın iş bilirliği içinde olun ve tüm bilgileri kamuoyuyla şeffaf bir biçimde takip edin dedik. 

Bu yılın yine başların iktidar yine lebalep kongreler yaptı. Nisan ayında vakalar 60 binlere kadar çıktı. 17 günlük tam kapanma bir anlamda olması gereken bir husustu ama bu da yine hem sağlık alanında gerekli adımların atılmasın da eksiklikler var ama ekonomi yönünde de eksiklikler var. Hiçbir destek söz konusu değil. Aşı planlamasıyla ilgili bir adım atılmış değil. Vatandaşa destek noktasında gerekli adımlar atılmış değil, siz şimdi bu adımları atmadan tam kapanma ve normalleşme adımlarıyla bu sorunu çözemezsiniz.

Şu anda bizim çift doz aşı olmuş vatandaş sayımız 10 milyon 700 bin. Eksik kapanmalarla sorunu çözmemiz mümkün değil. Aslında biz deva partisi olarak hep çözüm odaklı bir parti olmaya özen gösterdik. Biz öneri hazırladık Etkin bir test ve taramanın altını çiziyoruz.Maddi destek konusunda gerekli adımların atılmasında önerilerde bulunuyoruz. Bugüne kadar yaptığımız önerilere kulak verilmedi. Türkiye maddi ve ağlık konusunda çok farklı yerde olurdu eğer dikkate alınsaydı.

Pandemide işsizlik arttı sanatçılar intihar etti, esnaf kepenk kapattı, İşsizlik hakkında çözüm önerileriniz nedir.?

"Yoksulluk çok derin, yoksulluk intiharları denilen bir olguyla karşı karşıyayız"

Ekonomide çok orunlar var. Sayarsak belki onlarca sorun var ama bunlardan 3 tanesi çok önemli.
1 Yüksek işsizlik
2 Hayat pahalılığı
3 Derin yoksulluk

İşsizlik deyince TÜİK’in açıkladığı verilere göre Türkiye’de 4 Milyon 200 civarında açık işsiz var. Geniş tanımlı işsizlik verisine baktığımızda her 3 kişiden biri işsiz durumda. İşsizlikle ilgili altını çizmek gerek bir diğer husus her 3 gencimizden birisi işsiz durumda. Her 3 gençten biri ne istihdam ne işsiz böyle gence ev genci deniliyor.

Bir başka sorun kadın istihdamı çok düşük ve kadın işsizliği çok yüksek.
Hayat pahalılığı konusunda çok ciddi bir derin yoksulluk ortaya çıkıyor.  Türkiye’de mutlak yoksulluk ortadan kalktı dediler. Mutlak yoksulluk 2018’e kadar sıfırlanmıştı ancak 2019’da mutlak yoksulluk geri geldi. Yoksulluk çok derin yoksulluk intiharları denilen bir olguyla karşı karşıyayız. Çöplerden gıda toplanıyor. Ucuz ekmek kuyruğunda kilometrelerce kuyruk oluşuyor. Artık çıplak gözle görülen yoksulluk var.

Kendi oğlunu eşini akrabasını işe yerleştiren varken insanlar dört beş yerden ballı maaş alırken siz nasıl gençlerimize kalifikasyon sahibi olursanız iş sahibi olursunuz dersiniz. Bunun çözümü biz deva partisi olarak 3 ayaktan oluşan bir çözüm paketi öneriyoruz. Türkiye’de iş üretim ve yatırım ortamı olacak.

Kapsayıcı aktif çok yönlü iş gücü politikaları izlemek gerekiyor. Mesleki eğitime yeni bir bakış açısı kazandırmak gerekiyor.Biz parti olarak bu konuda somut önerilerde bulunuyoruz. İstihdam sorunları bu üç alanda olarak görüyoruz.

Ekonomi kontrol edilebilir bir hal alacak mı?

Deva Partisi olarak biz yeni bir siyasi tarzı üslubunu ortaya koymak için ortaya çıktık. Biz birleştirici kapsayıcı umut veren bir siyasi parti olacağız diyoruz ve çözüm üreten bir parti olacağız diyoruz. Bir an önce ülkemizin sorunları çözülsün vatandaşımızın sorunları çözülsün istiyoruz. Ekonomiyle ilgili Hükümetin izlemesi gereken önerilerde bulunduk. Bütün önerilerimizde hem kamuoyuyla hem hükümetle paylaşıyoruz. Bu sıkıntılar bir an önce çözüme kavuşsun istiyoruz.

5 milyon üniversite öğrencilerinin kredi yurtlar kurumuna olan borçları hakkında düşünceniz nedir?

Kredi yurtlar kurumuna olan borçların yenden yapılandırılmasıyla ilgili geçen aylarda bir adım attı hükümet ama ciddi noksanlıklar var. Bunların güncellenmesiyle ilgili uygulanan faizle ilgili bir sorun öz konusu. Geleceğe yönelik taksitlendirmeye yönelik bir iyileştirme yapılması gerekiyor. Gençlerimiz iş sahibi olmadıkça gençlerimizden bunun istemesi adilce değil. Biz o yüzden diyoruz ki yeniden yapılandırmanın birkaç noktada iyileştirilmesi gerekiyor.

Kamuoyunda 128 milyar polemiği var gündemde sizce 128 milyar dolar nerede?

"Satışların tamamı şeffaflıktan uzak"

Hangi dönemi esas alındığına bağlı olarak biraz değişiyor aslında. Büyük bir miktar. Bu Merkez Bankası'nın kasasına girmesi gereken altın ve dövizin merkez bankasına girmeyip satılmasıdır. Bu rezervler ülke için çok önemli. Ülkenin çok acil bir döviz ihtiyacı ortaya çıkarsa ülkenin güvenini korur. Türkiye’nin döviz rezervleri yetersiz durumda ve eksiye düşmüş durumda. -60 milyarın üzerinde bir net döviz söz konusu. Bu rezervleri hükümet satmış oldu. Bunun yanlış olan noktası şu.

Bizim dalgalı kur rejimine aykırı bir şekilde satıldı. Bunun için protokol yapılıyor ve duyurulmuyor. Niye ihale yoluyla satmadınız.? Burada açık bir ihalede yapılması. Müdahale etti Merkez Bankası ama kendisi yapmadı. Dolambaçlı bir yol izledi burada da ciddi bir sıkıntı var. Satışların tamamı şeffaflıktan uzak. 2018-2020 döviz satışlarının sonuçlarını biz bilmiyoruz.

Hangi tarihte, hangi kurdan, ne kadar miktarda ve kime satış yapıldı.? Biz bunları bilmiyoruz. Burada bir yasaya aykırılık öz konusuysa biz bunları nereden bileceğiz? Bunlar ticari sır yaklaşımının arkasına sığınılmaz.

"Varlıklar varlıklılara gitti yük vatandaşın sırtında kaldı"

Ülkenin dış borç faizleri iç borç faizleri yükseldi. Bunlar vatandaşa yüksek enflasyon olarak arttı. Varlıklar varlıklılara gitti yük vatandaşın sırtında kaldı.

Yapılan her açıklama soru işaretlerini artırmıştır. Meclis veya Sayıştay tarafından incelemek gerektiriyor. Yarın DEVA Partisi iktidar olursan biz bu incelemeleri zaten yapacağız.

Hem özel sektörün hem kamunun dış borç ödemeleri şeffaf bir şekilde yayınlanıyor. Ödemelerde bir sıçrama söz konusu. Onun için biz bunları hükümete söylüyoruz. Yeni büyüme modelini öneriyoruz bu kaynakları doğru yerde kullanmak gerekiyor. Hükümet ve merkez bankası doğru adımları atmazsa dalgalanmalar devam edecek. Biz bu bedelleri ödemeyi hak ediyor muyuz? Etmiyoruz.

Türkiye’de yap işlet devret modeli doğru bir yapı mıdır sizce? Ve kanal İstanbul

Biz bu modeli dışlamıyoruz. Ancak özellikle bu geleceğe yönelik olarak şöyle bir yaklaşımımız var. Biz kendi kendini finanse eden projeler için kullanacağız. Bunların fizibilite çalışmalarını paydaşların katılımını sağlamak gerekiyor, rekabetin artırılması gerekiyor.

Mevcut projelerle ilgili her aşamada problem var. Bu ihaleler şeffaf bir biçimde yapılmadı. İhale sonrasında değişiklikler yapıldı. İhaleye girenler bardak suya göre teklif veriyorlar daha sonradan bu ihale akıllı telefona dönüşüyor. Bir Zafer Havaalanı örneği söz konusu. Fizibilitelerin çok yanlış yapıldığını ortaya koyuyor. Bunların denetimiyle ilgili problemler var. Biz DEVA Partisi olarak iktidara geldiğimizde bunların sonuna kadar takipçisi olacağız.

DEVA Partisi iktidar olduğunda yap, işlet, devlet modeline tavrınız ne olacak?

Herhangi bir adım atılabilmesi için bu dediğim yargısal ve idari denetimin ciddi anlamla atılması gerekiyor. Her konunun hukuki çerçevede ele alınması gerekiyor.

Kanal İstanbul ile ilgili biz kapsamlı bir rapor yayınladık. Birçok boyutu var bunun kentleşme arkeolojik sit bölgeleri tarım orman konuları su kaynakları boyutu yine Uluslararası hukuk ve ekonomi boyutu var. Hangi boyutuyla ele alırsanız alın. Ciddi şekilde sorunlu sıkıntılı bir projeyle karşı karşıyayız. Bu alandaki sıkıntılar giderilmeden inadına yapacağız denilmesini açıkçası çok doğru bulmuyoruz.

"Türkiye'nin önceliği fizibilitesi rant ağlamak olan bir proje midir?"

Böyle bir projeyi siz zaten hazine kaynaklarından yapabilme imkânınız yok. Türkiye’nin imkanları bu koşullarda yapma imkanına sahip değil. Biz bunu yine kamu özel iş birliği ile yapacağız derseniz. Makul değil çünkü siz bu projeyi dışardan kaynak bularak yapmaya çalışırsanız Türkiye’de gerçekten istihdam yaratacak kaynak bulamamak demektir. Türkiye’nin kullanabileceği imkânı siz alır kanal İstanbul’a tahsis ederseniz sanayici nerden kaynak bulacak. Bu Türkiye’nin geleceğine de ipotek altına almak demek. Türkiye’nin önceliği GAP sulama projelerimi DAP projeleri mi yoksa Kanal İstanbul mu? Fizibilitesi olmayan tek fizibilitesi rant sağlamak olan bir projemidir.?

Erken seçim konusunda mevcut duruma baktığınızda Cumhur İttifakı’nın bu seçimleri kazanabilmesi mümkün gözükmüyor. Ama şartlar da giderek ağırlaşıyor. Bunun 2023 Haziranına kadar sürmesi mümkün değil. Erken seçim olması ihtimali her zaman için söz konusu. Ama zamanlaması için bir kestirimde bulunmak zor. Ama biz DEVA Partisi olarak seçimlere girmeye hak kazanmış durumdayız.

Filistin ve Gazze konusu

Filistin ve Doğu Türkistan ile ilgili hem parti yetkililerimiz hem Parti Başkanımız zaman zaman görüşlerini paylaşıyor. Dış politikada liyakatli politikaların dev dışı bırakılması önemli bir sıkıntı. Komşu ülkelerin müttefiklerin içişlerine karışmama prensibinin ihlal edilmiş olması bize önemli sıkıntılar yaratıyor. Bu sıkıntılar oraya çıktıkça biz dış politikada etkin olamıyoruz. Filistin ve Gazze’de yaşananlar bizim yüreğimizi burkuyor. Türkiye burada etkili bir rol oynayamıyor.

Hibya Haber Ajansı