Türkiye’de Aralık ayında cari işlemler dengesi, yüksek enerji maliyetlerinin dış ticaret açığını geniş tutması nedeniyle üst üste ikinci defa açık verdi. Aylık bazda 3,84 milyar dolar olarak açıklanan cari açık rakamı 4,2 milyar dolar açık olan piyasa beklentisi ve 4,3 milyar dolar olan bizim beklentimizden daha düşük gerçekleşmiştir. Cari denge, aylık dönemde ise geçen yılın Aralık ayındaki 3,44 milyar USD olan açığa kıyasla artmıştır. 12 aylık bazda ise cari açık 2020'deki 35,5 milyar dolarlık açığa kıyasla 14,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece 2020 yılında %5,1 olan cari açık/GSYH oranı, 2021 yılında bizim GSYH tahminimize göre %2 seviyesine gerilemiştir.
Cari işlemler hesabında en belirleyici unsurlara baktığımız zaman; Net mal ticareti, enerji fiyatlarının ithalat maliyetini artırmasıyla 5 milyar dolar açık kaydetti. Enerji faturası kurlardaki hareket ve küresel emtia fiyatlarından dolayı artmıştır. Turizmden elde edilen net gelir 1,3 milyar dolar olurken, hizmet ticareti dengesi 1,7 milyar dolar fazla verdi. Turizmdeki iyi gidişatın devam ettiğini gözlemliyoruz. Buradaki kalem seyahat sezonunda daha yüksek katkı verecektir.
Finansman tarafında doğrudan yatırım kaynaklı net girişler Aralık ayında 739 milyon dolar olarak gerçekleşirken, portföy tarafında 2 milyar dolar net çıkış olduğu görülmektedir. Hisse senetlerinde net satış 1 milyar dolar olurken, borçlanma araçlarında ise 226 milyon dolarlık net satış yapılmıştır. Resmi rezervler, liranın dolar karşısında Aralık ayındaki tarihi değer kaybına bağlı olarak 13,8 milyar dolar azaldı. Merkez bankası, döviz piyasalarına bir dizi doğrudan müdahale ile lira için çalkantılı bir ayda 7,3 milyar dolar satmıştı. Net hatalar ve noksanlar veya kaynağı bilinmeyen sermaye hareketleri, aylık 8,7 milyar dolarlık bir giriş gösterdi ve tüm yıl için yıllık giriş 10,5 milyar dolar oldu.
Cari işlemler dengesi… Kaynak: TCMB, Bloomberg
Cari denge tarafında Ocak ayında dış ticaret açığında artış etkisi ile beraber yine açığın genişlemesinin olduğunu göreceğiz. Geçen yıla göre artan enerji faturasının ithalat giderlerini artıcı etkisi olacağını ve bu nedenle cari denge tarafında ters etki edebileceğini düşünüyoruz. Turizmdeki iyi gidişatın ise cari işlemler açısından dengeleyici etkisi olacaktır. Liranın seyrine dair beklentiler ve bu çerçevede yatırım, portföy ve rezerv kullanımı noktasındaki etkiler finansman kalitesi ve ihtiyacı açısından belirleyici olacaktır. Ekonomi yönetimi, 2022 yılında cari fazlaya geçilmesini amaçlamaktadır. Merkez Bankası Başkanı Sn. Şahap Kavcıoğlu da Ocak ayı Enflasyon Raporu sunumunda ve PPK açıklamalarında 2022’de cari fazla verileceğini öngörmüştür. Biz, ithalat tarafında belirttiğimiz risklerden dolayı dış ticaret açığı kaynaklı olarak cari fazlaya geçemeyebileceğimizi değerlendiriyoruz.
Merkez Bankası, para politikası perspektifinde ihracat artışı sağlamak ve cari dengede fazlaya geçmek, büyümeyi desteklemek amaçlı bir strateji belirlemektedir. Bu nedenle yakın dönemde faiz oranlarında bir artış beklentimiz yoktur. 17 Şubat’ta gerçekleştirilecek olan PPK’da ise faiz oranlarının değişmesini beklemiyoruz.
Kaynak Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı