Başkent Postası Tv'de Ömer Polat'ın sunduğu Siyasi Görüş programının bugünkü konuğu CHP'li Gürbüz Çapan önemli değerlendirmelerde bulundu. Çapan, Ömer Polat'ın kendisine yönelttiği AİHM'in Demirtaş'ın tahliyesi yönünde aldığı karardan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olacağını açıklamasına kadar tüm soruları yanıtladı.

Programda konuşulanlar şöyle:

Ö.P: 2023 genel seçimlerinde CHP’nin tek başına iktidar olma şansı var mı?

Ö.Ç: CHP’nin tek başına iktidar olma şansı yok. Sizlerin sayesinde… Ama biz büyük bir koalisyonla AKP’nin işine son vermeyi düşünüyoruz. Sağdan sola kadar en geniş koalisyonu yapacağız. Türkiye’nin ulusal koalisyonu, uluslararası koalisyonu olarak kabul edelim. Dolayısıyla yeniden Cumhuriyet rejimini, halkın iktidara geldiği zonları taşımaya çalışacağız. AKP iktidarı bitti. İktidara mahkum olmanın saldırganlığını yaşamaktadır. Hiçbir televizyona, basit hiçbir kanala, en basit sese dahi tahammül edemiyor. Olay Tv adında bir televizyon açılmıştı. 26 gün devam etti, bir ay sürdüremedi yayını. Bununla iktidar sürdürmek mümkün değil. Damat çok iyiydi. Nerede, ne oldu damat?

Ö.P: Koalisyon dediniz. CHP hangi partilerle birlikte olmayı düşünüyor?

Ö.Ç: AKP’nin dışında herkesin!

Ö.P: MHP olacak mı?

Ö.Ç: Gelirse onlarla da varız. Her türlü millet…

Ö.P: Kılıçdaroğlu aday olacak mı? Yoksa Abdullah Gül ya da bir başkası mı aday yapılacak?

Ö.Ç: Cumhurbaşkanı adayı olmak ya da olmamak bizim çok temel sorunumuz değil. Siyasette önemli olan soru çalma işidir. Siyasetin erdemi de çoğunluğu aza katma işidir. Mesela HDP’liler, Kürtler son yerel seçimlerde hiçbir talepleri olmadan geldi, bütün canlarını CHP’nin adaylarına kattılar. İstanbul’u aldık. Ankara’yı aldık, Mersin’i aldık, Adana’yı aldık…Biz şimdi de AKP’nin haricindeki herkese, MHP dahil herkese, hatta yurtsever unsurlara da çağrı yapıyoruz: çoğumuzu, onları azına katmaya hazırız.
Anket yapacağız; aday kim olursa olsun… Kemal Bey neden aday olmasın? Ne eksiği var? Boyu biraz kısaysa ne eksiği var? Diploması var. Anket yaptık, Kemal Bey seçilemez durumda olduğu için seçilebilecek bir aday seçiyoruz. Bir aday vardı; Kimelettin mi, Ekmelettin mi (yanındaki birine soruyor)… Ekmelettin İhsanoğlu. On uda getirdiler, olmadı.

Ö.P: Erdoğan önümüzdeki genel seçimlerde yine yüzde ellinin üzerine çıkarsa tavrınız ne olacak?

Ö.Ç: Hiçbir şey demeyeceğiz. Sen, bizi Trump ya da Tayyip Erdoğan mı zannediyorsun? Saymazsan, 8 gün daha saydırırlar. 13 bine razı değildi. Sonra 800 bin oy çakıldı. Halkın iradesine saygı göstereceksin. Mahkeme, hakim baskı yerse geriye ne kalır? Anayasa mahkemesini dinlemeyen hakimler var.

Ö.P: AİHM’nin Demirtaş’ın serbest bırakılması gerektiği yönündeki kararını nasıl yorumluyorsunuz?

Ö.Ç: Türkiye’de üç ayrı mahkeme Demirtaş’ı serbest bıraktı. Başka yerde tutuklama çıkardılar. AİHM’nin verdiği kararı tanımıyorlar. Göreceğiz, kim kimi tanımıyor. Moskova’nın uçağı düşürüldüğünde bağırıyorlardı ya, ‘’ben yaptım’’ diyorlardı ya. Sonra nasıl kıvırdılar. Biz ya Avrupa Birliği’nin ya da Afrika Birliği’ndeyiz. Biz ya da Katar’a bakmalıyız ya da Avrupa’ya. Avrupa Birliği’ne bakacaksak birinci AİHM’dir, ikincisi bankalar yasasıdır, üçüncüsü mal varlığıdır, dördüncüsü insan haklarıdır… Canımız isteyince ona geliyoruz, canımız isteyince gitmiyoruz. Erdoğan’ın kendisi gitmemiş mi AİHM’ne? Abdullah Gül’ün eşi AİHM’ne gitmemiş mi? Onlara gelince tiyatro mu oluyor? Selahattin siyasi bir tutsaktır. Hükümlülüğünü kabul etmiyorum. Hiçbir suçu yoktur. Diyarbakır’da tünel kazıldığında Selahattin’e niye tepki göstermediğini sorduğumda cevabı ‘’tepki gösteriyorum’’ olmuştu. Bunu ne Kürt ne de Türk medyası söylüyor. Kürtlerle yaşamanın hukukunu kuracağız. Ben Kürtleri seçiyorum lafı ucuz ve değersiz bir laftır. Kürtler seçime katılıyorlar, sen sandığa riayet etmiyorsun. Kürt belediye başkanı kalmadı.

Ö.P: HDP 80 milletvekili çıkardığında aralarından sadece 18’i Kürt idi. Geri kalanı ya Türk ya da Türk Solu’ndan kişiler idi. Biz HDP’yi Kürt partisi olarak kabul etmiyoruz.

Ö.Ç: Ben Karslıyım. Yaşadığımız sıkıntıları unuttuk mu? Nereye su taşıyorsunuz? Biri ‘’ben Kürdüm’’ demeyecek mi? Cebinde Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci derecen yurttaşıdır. Herkes kardeşimizdir. Herkesle akıl yoldaşlığı kurmaya hazırız. Türkiye’nin bugün baş sorunu bu kötü rejimdir. Anayasa Mahkemesi’ni AİHM’nin üst mahkemesin, tanımıyorsunuz. Siz, kimi dinlersiniz? İlla Putin’in mi telefon açması lazım? Ya da ABD devlet başkanının mı telefon açması lazım? Ya da Merkel’in mi telefon etmesi lazım? Özgürlüğümüze kavuşmamız için kimin kulu olalım? Hakkımızı, hukukumuzu burada arıyoruz. Türkiye’nin kurtuluşu Kuvâ-yi Milliye gibi kabul et; MHP, BBP, bütün yurttaşlarımızı bu millet bloğuna katmak istiyoruz.

Ö.P: Geçmişte CHP, Kürt halkına çok eziyetler yaşattı.

Ö.Ç: Aradan 100 sene geçmiş. Biz Abdulhamid’i konuşuyor muyuz? Kim kime ne yapmış, ne bileyim ben ne olduğunu?

Ö.P: CHP neden ısrarla Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını istiyor? Kürt oylarına karşılık olarak mı bunu istiyor?

Ö.Ç: Biz, Demirtaş’ın da Osman Kavala’nın da bırakılmasını istiyoruz. Biz bütün haksız tutuklanan, esir alınmış bütün arkadaşların tahliye edilmesini istiyoruz. Biz bazı mahkemeleri mahkeme görmüyoruz. Anayasa Mahkemesi tahliye veriyor, alt mahkeme tahliye vermiyor. Bu, Selahattin meselesi değil.

Ö.P: İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’nin düzenlediği Şeb-i Aruz ayininde Kur’an’ı kerim ve ezan Türkçe okundu. Bu, CHP’nin geriye dönük bir özlemi midir? Neden kadın-erkek birlikte sema çektiler?

Ö.Ç: Niye çekmesinler? Kur’an’ı Kerim’in Türkçe okunması herkes tarafından anlaşılmasını sağlar. Bunu Arapça okursa ben anlamıyorum. Ne mahsuru var? Dincilerin işi bitti! Bir de Müslümanlar, müminler var.

Ö.P: ‘’Dinci’’ kime deniyor?

Ö.Ç: Dinden para kazananlara ‘’dinci’’ deniyor. Herkes kendi kendine okur, öğrenir, bilir…

Ö.P: CHP geçmişte ezanı Türkçe okutmuş ve Kur’an okunmasını yasaklamıştı. CHP tekrar iktidara gelirse aynı yasakları mı uygulamaya koyacak?

Ö.Ç: Ben 15 yıl belediye başkanlığı yaptım. Ne camiye gittim, ne namaz kıldım, ne oruç tutarım. Herkes bilir benim nasıl bir şey olduğumu… Sadece arabamda gizli çay götürür, çay ocağına koyardım. Bir de birkaç cenaze namazına katıldım. İlk yaptığım iş, camilerin yolunu yapmak oldu. Yarım kalan camileri tamamladım. HZ. Ömer Camii’nin çatısını kurşunla kaplattım. İbadet eden herkese hürmet ettim. Biz dünya işlerine talibiz. Öteki aleme karışmıyoruz. Din işlerini hocalar yapıyor. Her kapıda bir hoca var. Hocada vicdan varsa, şeref varsa hiçbir partiden olmaz. O, insanlara Müslümanlığı öğretir.

 

HABER: Sivil Düşünce