Çikolata kisti olarak da bilinen endometriozis, rahim boşluğu dışında büyüyen endometriyum benzeri dokunun varlığı olarak tanımlanan ve üreme çağındaki kadınlarda yaygın olarak görülebilen jinekolojik bir hastalıktır. Sancılı adet görme, ağrılı cinsel birleşme, ağrılı dışkılama, ağrılı idrara çıkma ve kısırlık ile karakterize bir hastalık olmakla beraber pelvik ağrı, yorgunluk, şişkinlik ve sırt ağrısı gibi birçok spesifik olmayan semptomlar da görülebilir. Endometrioziste uygun beslenme tedavisi ile semptomlar hafifletilebilir. Bakalım endometrioziste beslenme nasıl olmalıdır?
Bol bol antioksidan
Endometriosizte inflamasyon yoğun olarak görüldüğünden günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve yiyerek yeterli miktarda antioksidan tüketimi sağlanmalıdır. Özellikle böğürtlen, koyu renkli üzümler, yaban mersini, ahududu, dut, yer fıstığı, antep fıstığı, asma yaprağı, keçi kulağı gibi besinlerde bulunan resveratrol, inflamasyonu azaltıcı etki göstererek hastalığın tedavisinde olumlu etki gösterir. Bununla birlikte, lahana, Brüksel lahanası, brokoli ve kakulede bulunan DIM (diindolilmetan) de endometriozis tedavisinde oldukça etkilidir.
Ağrı kesiciniz: besinler
Palmitoiletanolamin (PEA) adında yağ asidi amidi, ağrı kesici etki göstererek, endometriosize bağlı olarak görülen ağrılı adet görme, ağrılı cinsel birleşme, ağrılı dışkılama gibi semptomları azaltır. PEA, yumurta ve yer fıstığında bulunur. Ayrıca ceviz, vişne, kereviz, yaban mersini, zeytinyağı, balık, elma sirkesi, siyah üzüm, brokoli, ananas, turp gibi besinler de ağrı kesici etki gösterir.
Balığın yanında havuç yiyin!
Omega-3 yağ asitlerinin (yağlı balık, keten tohumu, ceviz, semizotu) ve B6 vitamininin (et, balık, kümes hayvanları, kereviz-havuç-pancar gibi nişastalı sebzeler, baklagiller, muz, avokado) birleşimi endometrioz ile ilişkili semptomları etkili bir şekilde tedavi eder. Omega-3’ün inflamasyonu azaltıcı etkisinden yeterli miktarda yaralanabilmek için haftada 2 kez balık tüketilmeli ve keten tohumu, ceviz, chia tohumu gibi omega-3 kaynakları beslenmeye eklenmelidir.
Baharatların gücünden faydalanın.
Endometriosizde yoğun olarak görülen inflamasyonu baskılamak için antiinflamatuar etki gösteren zerdeçal, karabiber, zencefil, tarçın, kişniş, sumak gibi baharatlar tüketilmelidir.
Karaciğer sağlığına dikkat!
Karaciğer, östrojen metabolizması üzerine etki ederek hormon düzenlenmesinde rol oynar. Bu nedenle karaciğer sağlığı üzerinde etkili besinler; brokoli, sarımsak, soğan, enginar, kereviz beslenmeye eklenmelidir.
D vitamini seviyelerinizi rutin olarak kontrol ettirin.
D vitamini bağışıklık fonksiyonunu etkilediğinden ve antiinflamatuar süreçleri desteklediğinden endometriozis ve endometrioz ile ilişkili semptomları etkileyebilir. Yeterli D vitamini için güneş ışığından faydalanılmalı ve yumurta sarısı, yağlı balıklar (somon, sardalya vb) gibi D vitamini kaynakları tüketilmelidir. D vitamini seviyeleri rutin olarak kontrol edilmeli ve eksiklik varsa hekim kontrolünde takviye yapılmalıdır.
Bağırsak sağlığının geliştirilmesi semptomları hafifletebilir.
Yapılan çalışmalar, probiyotikli yoğurt, kefir gibi laktobasil yönünden zengin gıdaların endometriozis semptomlarını azalttığını göstermektedir.
Bu besinlere dikkat!
Soya, fitoöstrojenler açısından zengindir ve östrojen aktivitesini uyararak endometriozisi uyarabilir. Bu nedenle kaçınılmalıdır. Yüksek miktarda basit şeker tüketimi ve cips, hazır kekler, atıştırmalıklar gibi paketli ve işlenmiş besinlerde bulunan trans yağlar endometriozis semptomlarını artırır.
Gluten olsun mu olmasın mı?
Endometrioziste glutensiz beslenme uygulayanların sayısı fazla olsa da glutensiz beslenmenin, gluten intoleransı olmayan kadınlarda endometriozis semptomlarını hafiflettiğine dair yeterli kanıt bulunmamaktadır.
Hibya Haber Ajansı