Erdoağan'ın konuşmasından satır başları;

 

AK Parti olarak şu gerçeği çok iyi biliyoruz Türkiye'de kadınları yok sayan, görmezden gelen, kadınların gücünü harekete geçiremeyen bir siyaset başarıya ulaşamaz.

 

Birileri kadınların ismini ve fırsat bulduklarında kadınları istismar etmenin peşindeyken, biz kadını gerçek anlamda haklarına özgürlüklerine kazandırmak için çalıştık.

 

Kadınlarımız da birlikte tüm bu önyargılar aşarak bulunduğumuz seviyeye geldik.

 

Türkiye Büyük Millet Meclisimizdeki AK Parti grubunda 54 kadın milletvekilimiz buluyor.

 

AK Parti kadın kolları 5 milyon 300 bin aşan sayısıyla ülkemizde diğer tüm siyasi partilerin üye sayılarının toplamına yakın bir güce sahiptir.

 

Kadın elinin değdiği her şey gibi siyasette güzelleşir, gelişir, serpilir. Buna karşılık kadınların sırtını döndüğü, desteğinden ve duasından mahkum kalan hiçbir yapının iflah olma şansı kalmaz.

 

Kadınların işgücüne katılımı %31'i geçti. Kayıt dışı çalışan kadın sayısı yarı yarıya azaldı.

 

Büyük başarılar ancak milletle birlikte yürünen yolların, verilen mücadelenin sonunda elde edilir.

 

AK Parti Türkiye'nin partisidir, milletin tamamının partisidir. Partide kimse cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmaz.

 

Bu partide kimse kökeninden, sahip olduğu kültürel çeşitlilik sebebiyle, inancından, mezhebinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmaz.

 

İkinci kırmızı çizgimiz inancımızın, bedenimizin, ruhumuzun nüvesini oluşturan ailemizdir. Ailelerimiz bizim için çok kutsaldır.

 

Bu lezbiyenlerin söylediklerine falan takılmayalım biz, analarımıza bakalım, analarımız ailenin direği.

 

Kendi ülkelerinde senato basanları terörist ilan edenlerin, Türkiye'de rektörlük basmaya kalkanları hak arayıcısı olarak göstermesindeki iki yüzlülük bize sorumluluklarımızı hatırlatamaz.

 

Özellikle belirtmek istiyorum elbette teröre bulaşmış olan, örgütlerin oyuncağı haline gelen hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız.

 

Türkiye'de 76 üniversitemiz vardı bu sayıyı şu anda 207 ye çıkardık, şimdi Türkiye'de üniversitesi olmayan ilimiz yok.

 

Boğaziçi Üniversitesi'nde bir kısım azınlık maalesef rektörünün odasını işgale kalkıyor.

 

Peki kimler var bu işin içinde, bakıyorsunuz ana muhalefet partisinin İstanbul İl Başkanı kadın var. Kim var yine bir siyasi partinin ismini vermeye gerek yok onun genel başkan yardımcısı veya farklı bir görevde olan bir tanesi daha var. Ya sizin orada ne işiniz var? Siz gidin siyaset yapın.

 

Gidip oradaki gençleri tahrik etmenin anlamı ne? Öbür tarafta ana muhalefetin başı her gün konuşuyor, öbür muhalefet partisi dağdan destek alıyor.

 

Ailelerine çağrıda bulunuyorum, evlatlarınıza lütfen sahip çıkın, lisedeki evlatlarımıza sahip çıkın, üniversitedeki evlatlarınıza sahip cıkın

 

Meydanı onların heyecanlarını, hayallerini, heveslerini, kendi çıkarları için kullanan profesyonel provokatörlere bırakmayın. Gelin bu oyunu hep birlikte bozalım.

 

Uzunca bir süredir doğrudan veya dolaylı ama hepsi de bilinçli bir saldırı dalgası altında olduğumuzu biliyorsunuz.

 

Milletimize bilhassa medya yoluyla dayatılan çarpık toplumsal mesajlarla ile aile yapımızı çökertmeye çalışıyorlar.

 

Bütün bu oyunları bozacağız, hem bugün çocuklarımıza ve gençlerimize sahip çıkacağız, hem de ileride her bakımdan donanımlı, milli ve manevi değerleri ile bezenmiş, medeniyet şuuru olan nesiller yetiştireceğiz.

 

 

Hibya Haber Ajansı