Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Salgın döneminde ara vermek veya uzaktan canlı bağlantı ile yapmak mecburiyetinde kaldığımız il ziyaretlerimizi bir süre önce tekrar başlattık.

Son olarak Kırşehir ve Mersin'e gitmiştik İnşallah cumartesi günü de Adana'nın misafiri olacağız.

Ziyaret ettiğimiz şehirlerimizde hem vatandaşlarımızda ve teşkilatlarımızla bir araya geliyor hem de çok sayıda eser ve hizmetin toplu açılışını yapıyoruz.

Ayrıca her şehrimizde gençlerimizle bir araya geldiğimiz özel programlar tertip ediyoruz yaptığımız toplu açılış törenlerinde.

Projeleri yanında özel sektörümüzün yatırımları da yer alıyor. Nitekim Adana'da da milyar dolarlık bir özel sektör yatırımının temel atma ve tamamlanan projelerin açılış törenlerine katılacağız.

Dünyanın ciddi bir bocalama dönemine girdiği salgın sürecinde Türkiye olarak üretim şartlarını hiç durdurmadık.

Yatırımları teşvik ederek istihdamı koruyarak kendimizi diğer ülkelerden ayırdık. Geçtiğimiz yıl tüm dünya küçülürken bizim büyümeye devam etmemiz bu gerçeğin en somut ifadesidir.

Küresel üretim tedarik lojistik ve perakende kanallarında ciddi bir tıkanıklığın yaşandığı son dönemde de ülkemizde herhangi bir aksaklığa meydan vermeyerek farkımızı ortaya koyduk..

Salgın dönemini yeni ve büyük bir kalkınma atılımına dönüştürmenin gayreti içindeyiz.

Hamdolsun sanayicisi ile ihracat ısıyla ticaret erbabı ile esnaf ve sanatkar ile halkımızın tüm kesimleriyle milletimizin de bu kalkınma hamlesine sıkı sıkıya sahip çıktığını görüyoruz.

Pek çok şehrimizde yeni organize sanayi bölgelerinin kuruluşundan kapasite büyütmek aletleri ne kadar nice güzel gelişmelerin yaşandığını biliyoruz. Bu yılın ilk ve ikinci çeyreğindeki ciddi büyüme rakamları doğru istikamette gittiğimizde işaret ediyor.

Tabi birileri biz ne yaparsak yapalım ülkemiz hangi güzel haberlerle sevinirse sevinsin milletimiz hangi imkanlara kavuşursa kavuşsun felaket tellallığı yapmaktan geri durmuyor.

Yıllardır aynı yalanları iftiraları çarpıtmaları tekrarlamaktan bugün uzanmaya onların maskelerini gerekirse her seferinde tekrar tekrar indirmek mecburiyetindeyiz.

Bir defa bile milletle hasbi muhabbet etmemiş devlet yönetmek nedir uluslararası ilişkiler nasıl yürütülür bilmeyen herhangi bir eserleri ve hizmetleri olmayan bu çarpık zihniyetlerin kestikleri ahkamların cehaletleri göstermektedir.

Milletimize yaptığımız hizmetleri anlatmak için elimizde günlerce haftalarca aylarca kullansak bitmeyecek kadar malzeme vardır.

Genel Merkezimiz Cumhurbaşkanlığımız Bakanlıklarımızın Belediyelerimizin ürettikleri bu malzemeleri her fırsatta kullanmalı milletimizin zihnine ve gönlüne kazımalıyız.

Bizim insanımız sürekli mavra yapanı desteksiz atıp tutanı yalanı gerçek ciddiyetiyle söyleyerek kendine güldüreni istihza ile de olsa bir süre takip eder ama günün sonunda tercihini daima eser ve hizmet siyasetinde yana kullanır.

Biz eser ve hizmet siyasetinin gereğini yerine getirirken milletimize özellikle bu siyaset orta oyuncularının gerçek yüzünü hatırlatmaktan da geri durmayacağız.

Dünkü grup konuşmamızda CHP Genel Başkanının yeni anayasa tartışmaları ile ilgili tutarsızlıklarını bizzat kendi ağzıyla ifade ettiği görüntüleri de kullanarak anlatmıştım. Kılıçdaroğlu bu durumdan çok alınmış.

Görüntülerdeki kişinin kendisi değil de ben olduğunu zannederek bir sağlık kuruluşundan rapor almam gerektiğini söylemiş. Aramızda doktor arkadaşlar varsa bu ruh halinin hangi anlama geldiğini neye işaret ettiğini gayet iyi bileceklerdir. Biz kimsenin işine karışmayız doktorların işine de karışmayız.

Ülke siyaseti açısından acilen müdahale edilmesi gereken vahim bir durum olduğu da ortadadır. Bize düşen Allah şifa versin deyip kendi işimize bakmaktır.

Bu zat önceki gün enerji fiyatlarını da diline dolanmıştı. Avrupa başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında enerji fiyatlarının 2 katından 5 katına kadar arttığı bir dönemde biz kendi vatandaşımızı korumak için her türlü fedakarlığı yapıyoruz bay Kemal.

Sen nerede dolaştığının farkında değilsin. İzlemiyor musun televizyonları enerjide Avrupa ne alemde dünya ne alemde görmüyor musun? Adamlar şu anda benzin bulamıyor benzin.

Bunları görmüyor musun? Amerika başta olmak üzere Almanya'sı İngiltere'si şu anda akaryakıtta adeta müflis durumda hepsini geçtik şimdi kamyon şoförü bile bulamıyorlar.

Enerji sektöründe kamunun kontrolü altındaki fiyatları gerekirse sübvanse ederek olabilecek en az seviyede tuttuk tutmayı sürdürüyoruz.

Enerji fiyatlarını etkileyecek uluslararası kontratları ülkemizde yine en yüksek avantajları sağlayacak şekilde yapmak için yoğun bir gayret içindeyiz. Dünyada fiyatları başta olmak üzere maliyetleri etkileyen her şey İkinci Dünya Savaşı'ndan beri görülmedik düzeyde arttığı bir süreçte biz ülkemizin en az sıkıntıyla bu dönemi atlatması için çalışıyoruz.

Özellikle gerçeklerinden bir haber olanların kürsüden söyledikleri sözlerin ne bu tabloya bir faydası ne de herhangi bir anlamı vardır onlar konuşur biz hizmet ederiz.

Yeni hedefler ve vizyonlar ortaya koyarız dünyada ve ülkemizde yaşanan her şeyi gayet iyi farkındayız ve adımlarımızı da ona göre atıyoruz.

Bu anlayışla geçtiğimiz hafta sözleşmeleri yenilenen işçilerimizin ve memurlarımızın ücretlerinde kendilerini de çok memnun eden artışlar yaptık bunlardan haberin var mı?

Hamdolsun memurumuz da işimiz de bu toplu sözleşmelerden sonra halen memur enflasyonu yüzde 20'nin altında olduğu bir dönemde ortalama %30 düzeyinde yaptığımız artışlarla çalışanın üretenin sabit gelirlerinin yanında olduğumuzu çok açıkça ortaya koyuyor.

Tabii belediyeleri hırsızlık yolsuzluk ahlaksızlık taciz tecavüz iddiaları ile çalkalanan bir partinin çalışanlara verdiğimiz bu ücret artışlarını görmelerini anlamalarını takdir etmelerini bekleme ama hiç değilse bu rezilliklerin yaşandığı yerleri örnek göstererek ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmelerini kendileri için daha iyi olacağını da hatırlatmak istiyoruz.

Dünyada uyuşturucu ile mücadelesi referans alınan cezaevlerinde en çok uyuşturucu suçundan tutuklu ve hükümlüsü bulunan bir ülkede hala bu tür ithamları dile getirmenin ardında başka niyetler olduğu da açıktır.

Kamu görevlilerinin tehdit ederek çiftçiye işçi emekliye esnafa işadamına velhasıl toplumun her kesimini hakaret ederek iktidara gelebileceğini sananları, acı bir tebessümle karşılıyoruz. Kılıçdaroğlu memurları tahrik etmek için; 3600 ek gösterge meselesini diline dolamış habire tekrarlayıp duruyor.

Halbuki bu sözü veren biziz ya memur sendikaları ile yapılan son toplu sözleşmeye bu başlığı koyan da biziz. Böylece verdiğimiz sözün hukuki altyapısını oluşturmaya başlayan yine biziz. Önümüzdeki yılın sonuna kadar bu meselenin çözüleceğini bizzat muhataplarımıza beyan eden biziz. Yine hala neyi konuşup duruyorsun.

Kendi aklınca şehitlerden gazilere her kesimi kışkırtmaya çalışan bu kişidir.

Ülkemizde en çok destek verdiğimiz kesimlerden biri olan çiftçilerimize de bulaşmış.

Biz yaptıklarımızı söylüyoruz. Bu şahıs ilkokul çocuğu seviyesinde bile olmayan bir mantıkla güya kendince tarım denklemi kuruyor söylediği şeyin çiftçiyi bugünkü seviyesinin çok gerisine düşüreceğinden bile haberi yok.

O derece şuursuz durumda yapacağız edeceğiz dediği şeylerin çok daha fazlasının uygulanmakta olduğunu çiftçimiz zaten biliyor.

Türkiye'de tarımı stratejik bir sektör olarak belirleyip gerçekten büyük yatırımlar ve desteklerle bugünkü seviyesine biz getirdik. Çiftçimize veriyoruz vereceğiz tarımsal hasılasını geçen yıl 337 milyar liraya tarım ihracatını da 20 milyar dolara çıkararak Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine biz ulaştırdık.

Sadece bu yol için verdiğimiz ve vereceğimiz tarım desteklerinin tutarı 24 milyar lirayı buluyor.

Hammaddeleri uluslararası alanlardan temin edildiği için küresel fiyatlamaya tabi gübrenin maliyeti % 187 artarken biz bunu 1/3 azaltarak ülkemize yansıttık. Gübre desteklerini iki kat artırarak alternatif gübrelerin kullanımına ek destek vererek çiftçimizi biz koruduk.

Et süt ve yem üreticilerimizin fiyat dalgalanmalarından daha az etkilenmelerinin sağlamak için toprak mahsulleri ofisimizi devreye soktum.

Sadece tarımda değil hangi alana el atarsanız atın benzer tablolarla karışılacaksınız.

Bu demek değil ki ülkemizde hiçbir sorun yok. Her şey güllük gülistanlık. Yok böyle bir şey. Tabii ki sıkıntılarımız da var ama bunların neler olduğunu da hangi sebeplerden kaynaklandığını da nasıl çözüleceğini de en iyi biz biliyoruz.

Biz Türkiye'nin imkânlarını bu ülkede yaşayan her bir bireyin emrine vermek için hazırlıklarını sürdürdüğümüz ve en kısa sürede gerçekleştireceğimiz pek çok proje bulunuyor.

2023'e yaklaştıkça partimize ve hükümetimize yönelik saldırıların zira kampanyalarının artarak süreceğini gösteriyor.

Biz hayatı boyunca iftira ile ve yalanla mücadele etmiş her başarısını büyük mücadele ile kazanmış bir siyasi hareketten geliyoruz.

Ülkemizin zor bir dönemi olan 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını Biz CHP'den alarak bunlara rağmen kazandık.

Siyasi ve ekonomik çöküntünün zirvede olduğu 2002'de iktidara bunlara rağmen geldik. Vesayetin oyunlarıyla terör örgütlerinin saldırılarıyla darbe teşebbüsleri ile siyasi sosyal ve ekonomik nice tuzakla bunlara rağmen Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinde attığımız her adım bunlara rağmen neticelendirdik.

İnşallah 2023'te milletimizin teveccühüne bir kez daha nail olarak mecliste ve Cumhurbaşkanlığı'nda yeniden sorumluluk işlenmeyi de bunlara rağmen başaracağız.

Eğer  karşımızdakilerin insafına kalırsak bunlar bize Türkiye Cumhuriyeti'nin aynı haklara sahip vatandaşları olmamıza rağmen bırakın adil davranmayı yağmurlu havada bir bardak su bile vermezler. Gözü de gönlü de başka yerlere çevrili bu yeminli ülke ve millet düşmanlarına hak ettikleri cevabı elbette her platformda vereceğiz.

Ama bunu yaparken de asla onların seviyesine de düşmeyeceğiz. Bizim tek sorumlu olduğumuz merci milletimizdir. Bugüne kadar elde ettiğimiz her başarıyı kazandığımız mücadeleyi milletimizin desteğine borçluyuz. İktidara geldiğimiz günden beri karşımıza çıkan her engeli yıkıp geçmemizi sağlayan 15 Temmuz'da çıplak elleriyle tankları durduran bölgesel ve küresel güç odaklarını hizaya getiren milletin gücünün üstünde bir güç tanımadık tanımıyoruz.

Hedeflerimize yine milletimizle birlikte yol yürüyerek milletimizin gönlündeki yerimizi güçlendirerek ulaşabiliriz.

Gençlik Kolları İl Genel Meclis Başkan Üyeleri Belediye Başkanlarımız çok yoğun çalışacağız. Durmak yok işe rehavet girmemesi gerekir. İşte bunun için her fırsatta teşkilatlarımızın tüm unsurları ile sahada olmaları dokunmadık ve kazanmadık gönül bırakmamaları gerektiğini söylüyoruz.

Eğer bunu başarabilirsek bizim için 2023 sadece daha büyük hedeflere doğru sürecek yolculuğumuzun yeni bir başlangıç noktası anlamı taşır.


Hibya Haber Ajansı