Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Erdoğan, AİHM'in Demirtaş kararı sonrası Chp'nin açıklamalarına sert tepki göstererek, "Mesela AİHM'in aykırı bir karar sergiledi. Biz de çıktık bu kararın hukuki değil siyasi bir karar olduğunu izin vermeyiz dedik. Vay efendim sen nasıl böyle bir şey söylersin. Kendileri böyle işlerde yetki sahibi olsalar, ellerinde insanların kanı olan bu terörist destekçisini hemen serbest bırakacaklar" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Çin'den gelmesi beklenen koronavirüs aşılarının geliş tarihiyle ilgili olarak "Çin'den sipariş verdiğimiz aşıların yılbaşından önce ülkemize gelmesini ümit ediyoruz" belirtti.

Erdoğan, "Okullarımızdaki yüz yüze eğitime verdiğimiz arayı 15 Şubat 2021’e kadar uzatıyoruz." dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

 - "Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, kabulünün 100'üncü yılı vesilesiyle 2021'i İstiklal Marşı Yılı olarak ilan etti. Bu ülkenin bir vatandaşı, bu milletin bir ferdi olmanın en başta gelen şartlarından biri, İstiklal Marşı'nı 10 kıtasındaki tüm mesajlarıyla kalbimize kazımaktır. Evlatlarımızdan beklentimiz, 'korkma' diye başlayan ve 'istiklal' diye biten bu marşı, lafzıyla ve ruhuyla içine sindirmeleridir. Çünkü bu marşın her satırı bize, önümüze çıkan zorluklar karşısında nasıl davranmamız gerektiğini anlatan mesajlarla bezelidir. İstiklal Marşımız, bir asır önce millet olarak hürriyetimizi kazanmak, vatanımızı işgalden kurtarmak, kendimize yeni bir gelecek inşa etmek için vardığımız milli mutabakatın ifadesiydi. Bugün de aynı mutabakatla hedeflerimize doğru yürüyoruz. Türk Milletinin binlerce yıllık devlet ve medeniyet davasını, 10 kıtada yüreklere nakşeden İstiklal Marşımızı unuttuğumuz gün, ayağımıza esaret prangası, boynumuza zillet zinciri vurulmuş demektir."

-"Hamdolsun, İstiklal Marşımızdaki her lafzı, her mesajı, bedeninin ve ruhunun her zerresiyle özümseyen gençlerimiz var. Hamdolsun, bayrak ve ezan hassasiyetini, yeri geldiğinde canı pahasına koruyan evlatlarımız var. Hamdolsun, medeniyetine, tarihine, kültürüne, değerlerine sıkı sıkı bağlı bir nesil var. Ardı ardına 100'üncü yılını idrak ettiğimiz her tarihi hadise bize, sahip olduğumuz ülkenin ve mensubu olduğumuz milletin kıymetini bir kez daha hatırlatıyor. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılı olan 2023'e hangi hissiyatla sahip çıkıyorsak, Fethin 600'üncü yılı olan 2053'ü ve Malazgirt Zaferi'nin bininci yılı olan 2071'i de aynı duygularla gençlerimize emanet ediyoruz. İnşallah, 2023'te ülkemizi dünyanın en büyük 10 devleti arasına sokarak, ecdada layık ve bizden sonraki nesillere örnek bir başarıyı hep birlikte ortaya koyacağız."

-"Her şeyiyle kendimizin üretimi olan ilk haberleşme uydumuzu, inşallah 2022'de uzaya gönderiyoruz. Alternatif maliyetleri onlarca milyon dolar olan pek çok projeyi bir süredir ülkemizde yürütebilecek kapasiteye zaten ulaşmıştık. 'Bir milyon yazılımcı' böyle bir projeye gençlerimizin ilgisi, geleceğimiz için bize umut vermiştir. Şimdi bu çalışmaları daha da ileri taşıyoruz. Kendi milli siber güvenlik teknolojilerimizi geliştirmek suretiyle, güçlü ve caydırıcı bir altyapı oluşturuyoruz. Teknolojiye yön veren bir ülke konumuna gelme hedefimiz doğrultusunda, Mavi Vatan'dan siber uzaya kadar her sahada egemenlik haklarımıza sahip çıkacağız. Bu amaçla, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın öncülüğünde, ilgili tüm tarafların katılımıyla uzunca bir süredir yürüttüğümüz çalışmalarda sona gelinmiştir. İlk aşaması 2020-2023 dönemini kapsayan bu planda belirlenen faaliyetleri hayata geçirerek, ülkemizin dijital altyapılarını siber saldırılara karşı, inşallah güvenli hale getireceğiz. Bununla kalmayacak, Türkiye'nin bu alanda, kendi ürünleri ve firmalarıyla uluslararası düzeyde söz sahibi olmasını da sağlayacağız. Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planımızın, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."

-"Türkiye olarak biz de bu amaçla çeşitli yerlerde toprak kiralamaya başladık. Tabii böyle bir vizyonu, daha doğrusu böyle bir derdi olmayanlar ülkemizin niçin Sudan'da, Nijer'de toprak kiraladığını, başka yerlerde benzer arayışlar içinde olduğunu anlayamıyor. Sadece anlamamakla kalmıyor bir de çıkıp bize ithamlar yöneltiyorlar. Dünyanın başka hiçbir yerinde hiçbir ülkede hükümetlerin böyle ithamlara maruz kaldığını göremezsiniz. Çünkü oralarda ülkenin ve milletin felaketi üzerine ikbal hesabı yapan bir siyasi muhalefet anlayışı yoktur. Maalesef bu yıkıcı ve çapsız zihniyet, yaptığımız barajlardan yollara, hastanelerden enerji santrallerine kadar her konuda karşımıza çıkıyor. Çiftçilerimizi, üreticilerimizi, insanımızı bize karşı kışkırtmak için tamamı yalan, tamamı yanlış, tamamı çarpıtma olan söylemlerle gündem oluşturmaya çalışan bu zihniyeti biz çok iyi tanıyoruz. Bu zihniyete cevap vermek bizim için zul olmakla birlikte milletimize olan sorumluluğumuz gereği hakikatleri tekrar tekrar anlatmak mecburiyetindeyiz."

-"Ayrıca 2021 yılı asgari ücret rakamı da bugün belli olmuştur. Asgari ücret 2021 yılı Ocak ayı itibarıyla yüzde 21,5 artışla bekar ve çocuksuz çalışan için net 2 bin 826 lira, evli ve 3 çocuklu çalışan için 3 bin 14 lira olarak uygulanacaktır. Salgın döneminde işverenlerimize 75 lira asgari ücret desteği vermeye başlamıştık. Bu desteği önümüzdeki yıl da devam ettireceğiz. Böylece işverenlerimize ve çalışanlarımıza toplamda 6,5 milyar liralık ilave bir kaynak aktarmış olacağız. Kısa çalışma ödeneğinin süresini şubat ayı sonuna, nakdi ücret desteğinin süresini ise 17 Mart tarihine kadar uzattık. Geçtiğimiz hafta 397 şehit yakını ve gazi yakınımızın atamasını yaparak, bu kategorideki toplam istihdamı 44 bin 781'e çıkardık."

-"Üretim ve yatırım talebi oldukça güçlü bir şekilde devam ediyor. Bu konuda önemli bir gösterge olan organize sanayi bölgelerindeki elektrik tüketimi artıyor. Hatta salgın öncesi dönemin dahi üzerine çıkıldı. Yılın 11 ayındaki yatırım talebi geçen seneye göre yüzde 30 artış gösterdi. Ocak-kasım bu dönemde 277 bin istihdam öngören 215 milyar liralık sabit yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Ülkemizin köklü otomotiv firmalarından biri 20 milyar liranın üzerinde yatırımla 3 bin istihdamı sağlayacak bir projeye başladı. Türkiye'nin otomobilinin üretileceği fabrikanın temelini temmuzda atmıştık. Batarya üretimi için de uluslararası bir iş birliği anlaşması imzalandı. Birkaç gün önce açılışını yaptığımız lityum fabrikası da batarya teknolojileri için kritik bir yatırımdır. Sermaye yatırımlarında da gözle görünür bir hareketlenme yaşanıyor. Hazinemizin ihraç ettiği kağıtlara ve borsamızda işlem gören hisse senetlerine büyük talep var. Uluslararası doğrudan yatırımlarda da ülkemize yönelik bir iştah görüyoruz."

-"Yaşanan aksaklıkları aşmak için tüm alternatifleri değerlendiriyoruz. Çin'den sipariş verdiğimiz aşının ilk partilerinin yılbaşından önce ülkemize teslim edilmelerini bekliyoruz. Almanya'dan gelecek aşının da ocakta ülkemize ulaşacağını ümit ediyoruz. Gelişmeler, salgının daha uzunca bir süre dünya gündeminden düşmeyeceğine işaret ediyor. Bunun için asıl önemi ve önceliği hem gelenekçi hem yenilikçi yöntemlerle geliştirdiğimiz kendi aşılarımıza veriyoruz. Son 18 yılda kurduğumuz yüksek teknolojiye dayalı altyapılar ve bilim insanlarımızın gayreti sayesinde şu an 8 ayrı aşı çalışmasını başarıyla yürütüyoruz. Bunlardan birinde son aşamaya geçildi. Diğerlerinin bir kısmında da aynı safhaya gelinmek üzeredir."