İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Servet Öztürk, domates gribi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Servet Öztürk, domates gribi hakkında şunları anlattı:
"Grip İnfluenza virüsü tarafından meydana gelen genellikle sonbahar kış aylarında ateş yüksekliği, kas-eklem ağrıları, baş ağrısı, kuru öksürük ile karakterize bir hastalık.
Hindistan’ın Kerala bölgesinde, 2022 yılı mayıs ayında 5 yaş altında görülen ve hızla artan viral bir hastalık tespit edildi. Vücuttaki kızarıklıklar ve ateş yüksekliği ile seyreden hastalığa, her nedense grip virüsü (influenza) etken olmamasına rağmen ateş yüksekliği, kas ağrısı ve benzer gribal semptomların olması nedeniyle domates gribi veya domates ateşi gibi Tıp literatüründe olmayan bir isimlendirme yapıldı. Tıp camiasının en önemli dergilerinden biri olan Lancet’te konu ile ilgili bir kısa yazı yazılması nedeniyle de konu ilgi çekti.
Şu ana kadar Hindistan dışında vaka tespit edilmeyen hastalık genellikle 5 yaş altı çocuklarda ateş yüksekliği, halsizlik, eklem ve kas ağrıları yanında vücutta döküntüler ile seyretmekte. Yetişkinlerde ise kendisini hafif döküntü ve halsizlik semptomları ile göstermekte. Diğer viral enfeksiyonlara benzer şekilde spesifik bir tedavisi olmayan bu hastalıkta hastalığın bulaşmasını engellemeye yönelik izolasyon, sıvı tüketiminin artırılması ve semptomatik tedaviler dışında spesifik bir tedavi yok. Hastalık tüm dünyada yaygın olan başka bir viral enfeksiyon olan el-ayak-ağız hastalığının bir varyantı olduğu düşünülmekte, bazı hastalarda el-ayak-ağız hastalığı virüsü tespit edildiği belirtildi.
Covid-19 pandemisi öncesinde sık görülen buna benzer viral salgınlar olmasına rağmen, pandemi sonrası yeni bir pandemi korkusu nedeniyle bu tarz küçük salgınlar medyanın ve halkın ilgisini çekiyor. Birçok enfeksiyondan korunmanın en önemli yolu kişisel hijyen kurallarına uymak, kalabalık havalandırması iyi olmayan mekanlarda bulunmamaktır. Akdeniz tipi beslenme, fast-food beslenmeden uzak durmak, sigara ve alkol kullanımından kaçınma, güneş ışığından faydalanma ve düzenli egzersiz kalp damar hastalıklarından korunmanın yanı sıra enfeksiyonlara karşıda doğal bağışıklığımızı güçlendiren faktörler olarak sıralanabilir. "
Hibya Haber Ajansı