Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre döviz mevduatı 14 Ocak haftasında 80 milyon dolar azalarak 234,2 milyar dolara geriledi. Pariteden arındırılmış veri setine göre yabancı para mevduatta 1,4 milyarlık düşüş yaşandı.

 

 

Yabancı Para Mevduatlarda Haftalık Değişim ve Parite Etkisi (ABD Doları Karşılığı, Milyon)… Kaynak: TCMB

 

İlgili haftada gerçek kişilerin yabancı para mevduatlarının sınırlı da olsa arttığı gözlendi. Buna göre gerçek kişilerin döviz mevduatları 39 milyon dolar artarak 146.03 milyar dolara yükseldi. Parite etkisi ayarlandığında gerçek kişilerin döviz mevduatlarında 829 milyon dolarlık azalma olduğu görüldü. Tüzel kişilerin yabancı para mevduatları ise 119 milyon dolar azaldı. Parite etkisi ayarlandığında tüzel kişilerin yabancı para mevduatlarında 568 milyon dolarlık azalma olduğu gözlendi.

 

 

Toplam mevduat içinde TP ve YP (dolarizasyon) ağırlığı ile TCMB politika faizi karşılaştırması… Kaynak: TCMB

 

20 Aralık sonrasında TL yatırımı teşvik tedbirleri kapsamında Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan tarafından tanıtımı yapılan kur korumalı mevduat ürününün yerel para talebi üzerine etkilerini izliyoruz. İlgili tarihlerde dolar kurunun 18’lerden 13’lere doğru gerilemesinin ardından daha stabil bir bantta hareketi gözlemlenirken, döviz mevduatlarının henüz rekor seviyelerden çözülme aşamasından uzak olduğunu da izliyoruz. Bu kapsamda, DTH’ların TL’ye dönüşümü halen sınırlı bir seviyede kalmaktadır. Kur korumalı mevduata geçişin ise, daha çok direkt TL hesabı açılması şeklinde gerçekleştirildiğini gözlemliyoruz. Bu noktada kur korumalı mevduat ürününün kapsamı her ne kadar tüzel kişilere de genişletilmişse de, firmaların döviz borcu ödemeleri, kur ve vade dengesi ile hammadde ithalatı yapabilmek için döviz bulundurmaları gerektiğini biliyoruz. Tüzel kişiler için TL’nin değerinin öngörülebilir olması da bu aşamada çok önemlidir. Gerçek kişiler açısından ise; enflasyon gerçekleşmeleri ve faiz farkları nezdindeki dengesiz ve sürdürülemez durumu DTH’dan TL’ye geçiş noktasında çekince unsuru olarak görüyoruz. Finansal dolarizasyon oranı 14 Ocak haftası itibariyle %62,19 seviyesindedir, bu oran geçen yılın benzer döneminde %55 seviyesindeydi. 

 

İlk çeyrekte para politikasında değişiklik olmayacağı varsayımı altında döviz kurundaki bant hareketi devam edebilir. Yeni sisteme ilk haftalarda girenlerin yüksek talebi ve 3 ay vade seçeneğini tercih eden yatırımcıların paralarının Mart ayına doğru geri dönmesi özellikle ikinci çeyrekte döviz kurunda daha önemli hareketler yaratacaktır. Gelişmekte olan piyasalar arasında en kötüsü olan Türkiye'nin geniş reel getiri açığı, gelişmiş dünya merkez bankalarının enflasyonu kontrol altına almak için para politikasını sıkılaştırmaya hazırlanırken para birimi üzerinde baskı oluşturuyor.

Kaynak Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı