Genellikle saçlarda, yuvarlak alan oluşturan dökülmelerle ortaya çıkan saçkıran, nedeni tam olarak bilinmeyen otoimmün bir hastalık olarak kabul edilse de ağırlıklı olarak strese bağlı olarak gelişiyor. Nadiren kronik hastalıklar ve tiroid kaynaklı da olabiliyor. Özellikle çocuklarda ilkokul ya da anaokula başlama, ebeveyn ayrılığı gibi travma yaratan stres durumları da saçkırana yol açabiliyor. Saçkıranın durumuna göre tedavi şekilleri de değişebiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Ali Rıza Başaran, saçkıran hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. 

Saçkıran otoimmün bir hastalıktır

Saçkıran, saçların fark edilmeyecek şekilde küçük yamalar halinde dökülmesine neden olan bir durumdur. Ancak bu yamalar daha sonra fark edilebilir hale gelebilir. Alopesi yani saçkıran, sıklıkla öngörülemeyen saç dökülmesine neden olan yaygın bir otoimmün hastalıktır. Saçkıran insanları doğrudan hasta etmez ve bulaşıcı değildir. Bununla birlikte, duygusal olarak uyum sağlamak zor olabilir. Birçok insan için alopesi travmatik bir hastalıktır.

Kaş ve kirpikler de dökülebilir

Saç derisinde ve bazı durumlarda kaş, kirpik, yüzde ve vücudun diğer kısımlarında ani saç dökülmesi meydana gelebilir. Ayrıca yavaş gelişebilir ve yıllar sonra tekrarlayabilir. Bu durum, alopecia universalis adı verilen toplam saç dökülmesine neden olabilir ve saçların yeniden uzamasını önleyebilir. Saçlar uzadığında, saçların tekrar dökülmesi mümkündür. Saç dökülmesi ve yeniden çıkma derecesi kişiden kişiye değişir.

Nedeni kesin olarak bilinmiyor

Alopesi otoimmün bir durumdur. Bağışıklık sistemi sağlıklı hücreleri yabancı maddelerle karıştırdığında bir otoimmün durum gelişir. Normalde, bağışıklık sistemi vücudu virüsler ve bakteriler gibi yabancı istilacılara karşı korur. Ancak bir kişide saçkıran yani alopesi varsa, bağışıklık sistemi yanlışlıkla saç köklerine saldırır. Saç kökleri, kılların büyüdüğü yapılardır. Foliküller küçülür ve saç üretimini durdurarak saç dökülmesine neden olur. Saçkıranın neden olduğu hala kesin olarak bilinmemektedir. Birkaç tip alopesi areata vardır. Her tip, saç dökülmesinin derecesi ve diğer semptomlarla karakterize edilir. Her tipe birbirinden farklı tedavi yöntemi uygulanır.

 Tedavi saçkıranın çeşitlerine göre değişebiliyor

Alopesi tedavisinin en yaygın şekli, bağışıklık sistemini baskılayabilen güçlü anti-inflamatuar ilaçlar olan kortizonların kullanılmasıdır. Bunlar çoğunlukla lokal enjeksiyonlar, topikal merhem uygulaması veya haplar şeklindedir. Saçkıran tedavisinde ilk olarak lokal tedavi krem ve losyonları saçkıran gelişen bölgeye uygulanır. Lokal tedavi bazen fayda sağlamayabilir. Farklı türlerde alopesiler vardır. Her alopesi türünde lokal tedavilerden olumlu yanıt alınamayabilir. 

 Sarımsak sürmek iyi geliyor

Kremlerin yanında, eczanelerde satılan hazır karışımlar uygulanır. Bu uygulamaların yeterli gelmediği yerde saçkıranın çıktığı bölgeye uygulanan iğneler devreye girer. İğne ile kıl köklerine tüm ilacın yüzde 90’ına yakını enjekte edilebilmektedir. Saçkıranda sarımsak sürmek etkilidir. Burada amaç saçkıranın geliştiği bölgedeki kıl köklerini aktifleştirmektir. Saçkıran gelişen bölgeye çizik atmak, asit ve sarımsak sürmek eskilerden gelen bir yaklaşımdır. O bölgedeki kıl köklerini travma ile aktifleştirdiği için tekrar kılların çıkmasını sağlayabilmektedir. 


Hibya Haber Ajansı