Piyasalarda Bugün
Hisse senetlerinde önemli derecede rekor hareketlerin takip edildiği Kasım ayının son işlem gününde maalesef korkulan oldu ve günün ikinci yarısında ay sonu işlemlerinin etkisi fiyatlamalar üzerinde ciddi ölçekte etki yarattı. Olumlu risk iştahı ortamına rağmen Amerikan dolarına gelen talep diğer çaprazların da hasar almasına neden olurken, Aralık ayının ilk iş gününde spot Asya ve vadeli ABD endekslerinin toparlanma isteği içerisinde olduğu görülüyor.
Dün de bahsetmiştik. Kasım ayı önemli rekor eğilimlerinin yakından takip edildiği bir dönem olarak tarihteki yerini çoktan almış oldu. ABD’de gerçekleştirilen seçimler sonrasında konuştuğumuz başlıkların çoğu hayata geçerken, yatırımcı eğilimlerini sürpriz olarak karşılamıyoruz. Amerikan dolarındaki zayıflama, hisse senetlerine ve bilhassa da gelişmekte olan ülke varlıklarına yönelik eğilim, gelecek dönemin satın alınma isteği ve aşı haber akışının oyun değiştirici faktör olarak değerli metallerdeki pozisyonlanmayı bozması tüm bu karmaşa içerisinde birlikte değerlendirilmeli. MSCI dünya endeksinin Kasım’da %13 yükselerek kendi rekor performansını sergilediği dönemde Dow Jones %12 yükselişle 1987’den bu yana en iyi aylık primlenmesini ortaya koydu.
30 Kasım işlemlerinde daha önce ay içerisinde deneyimlediğimiz üzere günün iki farklı yarısında yaz ve kış mevsimi kadar farklı bir görüntü ile karşılaşmak zorunda kaldık. Ay sonu işlemleri nedeniyle bir süredir çekindiğimiz durum kendisine hayat bulurken, günün ikinci yarısında TSİ 18.00’den sonra Amerikan dolarına ciddi anlamda talep geldi ve diğer çaprazların ve varlık gruplarının hasar görmesine zemin hazırladı. Öyle ki aşağısında kapanış yapması durumunda yaklaşık 2 puan kadar daha hareket marjı olduğu düşündüğümüz DXY (91.70/75 desteğini konuşuyoruz) gün içerisinde 91.50-92.05 aralığında dalgalandı ve bu dalga boyundaki genişlik hasar oluşmasına imkan tanıdı. Benzer şekilde EUR’nun kısa vadede değerlenme potansiyeli taşıdığı ancak “şimdilik” kalıcı >1.20 hareketi yapmakta başarısız olacağını düşündüğümüz yaklaşımımız da gün içerisinde gerçekleşirken hareket bandı 1.2003- 1.1924 şeklinde genişledi ve genel eğilimden etkilenmek zorunda kaldı. VIX oynaklık endeksi de 20.57-22.89 aralığında işlem gördü ve oynaklık artışını yansıttı. Tahvil cephesi ise sakin kaldı ve sadece +1bp yükseldi.
Global piyasalarda gözlenen oynaklığın yanında yerel varlıklarda da ciddi satış baskısı izlendi. Türk lirasının tüm direnme isteğine rağmen bir noktadan sonra o cephede de satış gözlenirken, kar realizasyonu eğiliminin şiddetini artırır şekilde hayata geçtiğini söylemekten başka elimizde kapsamlı bir yorum yapma şansı ne yazık ki bulunmuyor. Global ve yerel varlıklar açısından hala daha orta vade iyimserliğimizi koruyoruz ve fakat Aralık ayı muhasebeleşmeleri ve düşük işlem hacmi riskini kısa vadede gözeterek dikkatli olunmasını da öneriyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün açıkladığı yeni hayatı yavaşlatma önlemleri kapsamında sokağa çıkma yasakları bugün 21.00 itibarıyla yürürlüğe giriyor. Hafta içerisinde 21.00-05.00 aralığında, hafta sonunda ise Cuma gecesinden geçerli olmak üzere kısıtlamalar olacak. 2020 GSYH üzerinde sınırlı negatif etkisi olabileceğini ancak genel sağlık sistemi ve pandemi açısından olumlu görüyoruz.
Piyasalar
Günün iki yarısında iki farklı resmin oluştuğu, yaz ve kış kadar farklı fiyatlama ortamlarının takip edildiği bir işlem seansını geride bıraktık. Moderna’nın geliştirdiği aşıda %94 başarı seviyesine ulaşıldığı açıklamasının ardından değerli metaller grubundaki baskılanma dikkat çekerken, gün içerisinde zayıf seyri ile dikkat çeken ve ay sonu muhasebeleşmesi nedeniyle çekinceyle yaklaştığımız Amerikan dolarında ise ikinci yarıda talebin arttığı, volatilitesi yüksek bir 30 Kasım işlemleri söz konusuydu. DXY’deki dalgalanma boyutunun genişlemesi diğer varlık gruplarının da hasar almasına neden olurken, G10, EMFX, değerli metaller ve hisse senetlerinde benzer durum takip edildi. Aralık ayının ilk işlem gününde ise hasarların onarılması isteği öne çıkıyor. Spot Asya ve vadeli endeksler pozitif bir resim oluşumunu ifade etmekte. Türk lirası global ve yerel varlık fiyatlamaları nezdinde gözlenen tüm bu karmaşanın ortasında Amerikan doları karşısında günü %0.16 yükselişle tamamlamayı başarırken, BİST 100 endeksi kapanışı ise %-3.40 ile 1283 puan seviyesinden gerçekleşti. ülke risk primindeki yükseliş %+0.65 ile 386bp düzeyine sınırlı olurken, genel Türkiye algılamasında henüz ciddi bir bozulma/terse dönüş olmadığı fikrinin ağır basmasına imkan tanıdı. EMEA bölgesi endekslerinde gün sonu kapanışlarının tamamı değer kayıpları şeklinde gerçekleşti. Cuma günü takip edilen işlem hacimlerindeki azalışın aksine bu kez 5 günlük ortalamalarına kıyasla %7 ile %90 aralığında değişen artışlar yaşanırken, hacim destekli satışın ay sonu kapanışı kaynaklı olduğunu değerlendiriyoruz. Euro Stoxx 50 %-1, FTSE 100 %-1.59, DAX %-0.33 ve Rusya (RTS, USD) varlıkları %-1.57 düzeyinde performans sergiledi. İşlem hacimlerindeki artış destekli satış baskısı Amerika kıtası işlemlerinde de kendisini gösterdi. Majör ABD endekslerinde kapanışlar eksi yönde olurken, Dow Jones %-0.91, S&P 500 %-0.46 ve Nasdaq %-0.06 ile izlendi. Hacimler ise ortalama %60 artış gösterdi. Kıtada yer alan gelişmekte olan ülke varlıkları da bu eğilimden nasibini alırken, Bovespa %-1.52, Merval %-1.54 ve Peru %1 ile günü tamamladı. Asya’da yeni günün ilk işlemleri pozitif resim oluşumuna işaret ediyor. TSİ 08.06/ NKY 225 %1.39, Hang Seng %0.93, CSI 300 %1.56 ve KOSPI %1.61 ile fiyatlanmakta. Offshoreda USDCNH paritesi 6.5683 ile yuan değer kazancını ifade ederken, PBOC tarafından fixing kur ayarlaması 6.5921 ile global Amerikan doları değerlenmesini yansıtıyor.
Fiyatlamalar
BİST 100 işlemlerinde teknik açıdan haftalık grafikte destek seviyesi olarak 1290-1245, direnç olarak ise 1350 puan seviyelerini izliyoruz. Lira performansı, CDS ve özellikle son dönemde dikkat çeken artan korelasyonla Avrupa hisselerindeki fiyatlama eğilimi BİST 100 fiyatlamasını etkileme potansiyeline sahip. 6 Kasım sonrası gözlenen işlemlerdeki ciddi yükselişin ardından kar realizasyonu eğilimleri 30 Kasım gününe dek seans içerisindeki işlemlerle sınırlı kalırken, takip edilen satışı yine de orta vadeli görünümü bozacak ölçekte görmüyoruz. 1300-1310 ilk direnç noktası. USDTRY paritesi işlemlerinde azalan ülke risk primi ve atılan normalleşme adımlarının etkili olmasının ardından ek negatif yeni bir başlık doğmadıkça Türk lirası lehine pozisyonlanmanın devam etmesini bekliyoruz. Günlük grafikte 7.76 destek, 7.85-7.92 ise direnç olarak izlenebilir. EURUSD paritesi fiyatlamalarında global Amerikan doları yaklaşımı ana etken konumunda kalmaya devam ederken bölgeye dair haber akışı da fiyatlamalara yön verir durumda. ABD başkanlık seçimleri sonrasında global risk iştahındaki artışla EUR lehine sınırlı durumun oluşabileceğini değerlendiriyoruz. Kısa vadeli EUR yükselişi açısından 1.1880 bölgesi üzeri eğilim önemli. 1.1970-1.2011 seviyeleri yukarı yönde, 1.1950-1.1910 noktaları ise destek olarak takip edilebilir. Şu an için kalıcı 1.20 üzeri eğilim beklentisinde değiliz.
Piyasa beklentilerinin üzerinde performans takip edildi
TÜİK tarafından Türkiye ekonomisinin 3Ç döneminde sergilediği büyüme performansına dair detaylar kamuoyu ile paylaşıldı. Buna göre, gerek çeyrekten çeyreğe, gerekse yıllık değişimlerde piyasa beklentilerine kıyasla 1-2 puan yukarı yönde sapma söz konusu.
Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde zincirlenmiş hacim endeksi hesaplamasına göre 2019’un aynı dönemine kıyasla %6.7 büyüme gösterdi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış hesaplamalara göre ise çeyreklik değişim %15.6 düzeyinde gerçekleşti. Yine aynı şekilde takvim etkisinden arındırılmış endeks %6.5 büyüme olarak izlendi.
GSYH cari fiyatlarla 3Ç döneminde TL cinsinden 1.4 trilyon lira, USD cinsinden ise 197.3 01 ARALIK 2020 SALI GÜNLÜK BÜLTEN 4 DENİZBANK YATIRIM HİZMETLERİ GRUBU milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Takip edilen 4 sektör bazında büyüme performanslarına bakıldığında; zincirlenmiş hesaplamaya göre, tarım %6.2, sanayi %8, inşaat %6.4 ve hizmetler %0.8 büyüme gösterdi. Özellikle hizmetler kalemindeki düşük seyir pandemi etkisi kaynaklı olduğundan sürpriz olarak yorumlanmamalı. Keza olumlu hava koşulları nedeniyle tarım da sürpriz değil. Sanayideki %8’lik büyümenin içerisinde alt kalemlerden imalat sanayi performansı %9.3 ile dikkat çekti. İktisadi faaliyet kollarının bütününe bakıldığında en ciddi performans %41.1 ile finans ve sigorta faaliyetlerinde gerçekleşirken, ikinci sırada %15 ile bilgi ve iletişim yer aldı. Yine her iki sektör de pandemi koşullarının getirdiği ortamdan yararlandığından sürpriz değil.
Büyümeye olan katkıları açısından bakıldığında iç tüketim bir önceki çeyrekteki kayıplarının tamamını telafi ederek +5.31 puan olurken, kamu +0.14 ile sınırlı düzeyde pozitif kaldı. Yatırımlardan +5.13 puan gelirken, net ihracat -8.99 puan ile götürü tarafında takip edildi. Burada ihracattaki gerileme ana faktör oldu. Stoklar ise +5.12 puan ile üretimden etkilendi.
Yatırımların alt kalemlerine baktığımızda zincirlenmiş endeks hesaplamasına göre, inşaat %14.7, makine ve teçhizat %23.5, diğer aktifler %57.6 ve toplam üretilmiş mali olmayan aktifler %22.5 artış gösterdi.
Türkiye ekonomisinin gerek para politikası tarafında alınan önlemler, gerek pandeminin ikincil hatta kimi şehirlerdeki üçüncü dalgası gerekse Avrupa kaynaklı önlemler nedeniyle son çeyrekte yataya yakın büyüme sergilemesi beklenebilir. 2020 performansı ise %0’a yakın, pozitif bölgede takip edilebilir.
Dış ticaret açığı 2.4 milyar dolar
Koronavirüs salgınının ikinci dalgasının ekonomileri etkilemeye başlaması özellikle ihracat tarafından dış ticaret dengesini negatif etkiliyor. Öte yandan geçen senenin düşük ithalatının yarattığı baz etki ve iç talebe dönük teşviklerle son iki ayda %20’nin üzerinde büyüme gösteren ithalatta yavaşlama emareleri görülüyor. Eylül ayında ihracat geçen senenin aynı ayına göre %5,6 artarak 17,3 milyar dolar olurken, ithalat %8.4 artışla 19,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Enerji ithalatı Ekim’de %37.2 gerilerken ithalat artışının en önemli kaynağı %18.6 büyüyen enerji dışı ithalat oldu. Böylece geçtiğimiz yıl Ekim ayında 1.8 milyar dolar açık veren dış ticaret dengesi bu yıl 2.4 milyar dolar açık verdi. 12 aylık toplam dış ticaret açığı 46,3 milyar dolardan 46,9 milyar dolara yükseldi. Bunun 25.4 milyar dolarını önceki ay 26.3 milyar dolara nazaran düşüş gösteren enerji açığı oluştururken enerji dışı açık 20.0 milyar dolardan 21,5 milyar dolara yükseldi. Önümüzdeki dönemde kredi büyümesinin yavaşlaması ithalat talebini düşürecektir ancak salgının ikinci dalgasının küresel mal piyasalarındaki talebi düşürmesi sonucu dış ticaret dengesinin bozulmaya devam ettiğini görebiliriz.
Hazine borçlanma programı
Hazine ve Maliye Bakanlığı önümüzdeki 3 aya dair borçlanma programını açıkladı. Buna göre Hazine’nin Aralık ayında 12.7 milyar TL, Ocak ve Şubat aylarında sırayla 36.9 milyar TL ve 48.0 milyar TL iç borç itfası bulunuyor. Bu itfalara karşılık yapacağı borçlanmalarla Hazine Aralık ayında %78.4, %100 ve %100 iç borç çevirme rasyosu planlıyor. Dış borç itfalarıyla birlikte Hazine’nin toplam itfası önümüzdeki 3 ay sırayla 19.3 milyar TL, 38.9 milyar TL ve 53.7 milyar TL seviyelerinde. Toplam borç çevirme rasyoları ise %143, %94.9, %89.4 olarak hedefleniyor. Hazine bu yüksek miktardaki itfalar için Aralık ayında 4 iç borçlanma ihalesi ve bir yurtdışı borçlanma ihalesi planlıyor. Ocak ve Şubat aylarında ise henüz bir yurtdışı borçlanma hedefi konulmamakla birlikte 6 ve 8 adet yurtiçi tahvil ve bono ihracı planlanıyor. İhraçlar arasında 2, 5 ve 10 yıllık gösterge tahvil ihraçlarının yanı sıra TLREF’e endeksli devlet tahvili ile 7 yıllık FRN ve 5 yıllık TÜFE’ye endeksli tahvil bulunuyor. Hazine’nin bu ihraçlarla Ekim ayında 35 aya düşen ortalama vadesinin kademeli bir şekilde uzamasını bekliyoruz. Kaynak:SPINN Danışmanlık
Bankacılık Sektörü
TÜİK tarafından Türkiye ekonomisinin 3Ç döneminde sergilediği büyüme performansına dair detaylar kamuoyu ile paylaşıldı. Buna göre, gerek çeyrekten çeyreğe, gerekse yıllık değişimlerde piyasa beklentilerine kıyasla 1-2 puan yukarı yönde sapma söz konusu. Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde zincirlenmiş hacim endeksi hesaplamasına göre 2019’un aynı dönemine kıyasla %6.7 büyüme gösterdi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış hesaplamalara göre ise çeyreklik değişim %15.6 düzeyinde gerçekleşti. Yine aynı şekilde takvim etkisinden arındırılmış endeks %6.5 büyüme olarak izlendi.
GSYH cari fiyatlarla 3Ç döneminde TL cinsinden 1.4 trilyon lira, USD cinsinden ise 197.3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Takip edilen 4 sektör bazında büyüme performanslarına bakıldığında; zincirlenmiş hesaplamaya göre, tarım %6.2, sanayi %8, inşaat %6.4 ve hizmetler %0.8 büyüme gösterdi. Özellikle hizmetler kalemindeki düşük seyir pandemi etkisi kaynaklı olduğundan sürpriz olarak yorumlanmamalı. Keza olumlu hava koşulları nedeniyle tarım da sürpriz değil. Sanayideki %8’lik büyümenin içerisinde alt kalemlerden imalat sanayi performansı %9.3 ile dikkat çekti. İktisadi faaliyet kollarının bütününe bakıldığında en ciddi performans %41.1 ile finans ve sigorta faaliyetlerinde gerçekleşirken, ikinci sırada %15 ile bilgi ve iletişim yer aldı. Yine her iki sektör de pandemi koşullarının getirdiği ortamdan yararlandığından sürpriz değil.
Büyümeye olan katkıları açısından bakıldığında iç tüketim bir önceki çeyrekteki kayıplarının tamamını telafi ederek +5.31 puan olurken, kamu +0.14 ile sınırlı düzeyde pozitif kaldı. Yatırımlardan +5.13 puan gelirken, net ihracat -8.99 puan ile götürü tarafında takip edildi. Burada ihracattaki gerileme ana faktör oldu. Stoklar ise +5.12 puan ile üretimden etkilendi.
Yatırımların alt kalemlerine baktığımızda zincirlenmiş endeks hesaplamasına göre, inşaat %14.7, makine ve teçhizat %23.5, diğer aktifler %57.6 ve toplam üretilmiş mali olmayan aktifler %22.5 artış gösterdi.
Türkiye ekonomisinin gerek para politikası tarafında alınan önlemler, gerek pandeminin ikincil hatta kimi şehirlerdeki üçüncü dalgası gerekse Avrupa kaynaklı önlemler nedeniyle son çeyrekte yataya yakın büyüme sergilemesi beklenebilir. 2020 performansı ise %0’a yakın, pozitif bölgede takip edilebilir.
Kaynak Deniz Yatırım
Hibya Haber Ajansı