“Bu kenti yıllarca yönetenler, şehrin bu en büyük ve en hayati sorununu çözmek yerine, tam bir israf düzeni kurmuşlardı” diyen İmamoğlu, “23 Haziran 2019’da görevi teslim aldığımızda, İstanbul’da, duran hatlar dahil, toplam 12 raylı sistem hattının uzunluğu 140,90 kilometre idi. Bir gecede ihale edilmiş olan 7 hat, 29 Aralık 2017’de bir yazıyla durdurulmuştu. Bu 7 hatla birlikte, ödenek yetersizliğinden yarım kalmış veya hiç başlamamış 10 hatta, toplam 103,4 kilometrelik metro inşaatı, 1 ile 2,5 yılı aşkın bir süredir ilerlemeden duruyordu” ifadelerini kullandı. Buldukları finansmanla, durdurulmuş tüm metro inşaatlarını yeniden başlattıklarını vurgulayan İmamoğlu, bu yıl içinde projelendirecekleri “Beylikdüzü – Esenyurt – Sefaköy – İncirli Metro Hattı” ile 17 ilçeden geçecek HIZRAY için ihaleye çıkacaklarının müjdesini verdi. “Bizim dönemimizde tamamlayacağımız toplam 100,3 kilometre dahil, İBB olarak inşa ettiğimiz raylı sistem ağımız, 253,45 kilometreye ulaşacak” diyen İmamoğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın tamamlayacağı 91,5 kilometrelik hatlarla birlikte, İstanbul’un raylı sistem ağı, 424,85 kilometreye ulaşmış olacak. 2024 -2029 arasında projelerini hazırladığımız yeni hatlarla birlikte, toplam ağımız 622,15 kilometreye çıkacak” bilgilerini paylaştı.

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) “Raylı Sistemlerde Büyük Hamle” toplantısı düzenledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcıları Arzu Önşen ile Bahadır Erdem, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, İBB Meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve İBB üst yönetimi toplantıda hazır bulundu. Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun da etkinlikte hazır bulunduğunu belirterek, her iki isimle de 2019 yerel seçimlerinde birlikte çalışıp, ortak mücadele verdiklerini hatırlattı. 31 Mart ve 23 Haziran 2019 seçimlerini kaybeden kesimlerin, mağlubiyetlerinin faturasını Kaftancıoğlu ve Kavuncu’ya kesmeye çalıştığını vurgulayan İmamoğlu, “Her iki başkanımızla kişisel olarak uğraşmaya ve onları cezalandıracak yollar icat etmeye devam ediyorlar. Sizleri asla yalnız bırakmayacağız; yedirtmeyiz. Birlikte daha güçlüyüz” dedi.

 

“VATANDAŞ ‘ÇILGIN PROJE’ DEĞİL, ÇÖZÜM İSTİYOR”

 

Kovid-19 dönemi öncesinde yaptıkları araştırmalarda kentin en önemli sorunlarının, ulaşım ve trafik olarak sıralandığını aktaran İmamoğlu, vatandaşın bu yönde çözüm beklediğini kaydetti. Geçmiş dönemde şehri yöneten idarecilerin, şehrin gerçek sorunları yerine, 18’nci yüzyıldan kalma “çılgın projelere” yöneldiğini ifade eden İmamoğlu, “Bu kenti yıllarca yönetenler, şehrin bu en büyük ve en hayati sorununu çözmek yerine tam bir israf düzeni kurmuşlardı” diye konuştu. “Her yerde metro, her yere metro” sloganıyla kampanya başlatanların, iş gerçekten metro yapmaya gelince sınıfta kaldığını belirten İmamoğlu, sözlerini rakamsal bilgilerle gerekçelendirdi. İmamoğlu, “Dünyanın benzeri büyüklükteki şehirleri yılda 25-30 kilometre raylı sistem inşa ederken, bizden önceki 25 yıl boyunca yıllık ortalama metro inşaatı, 5 kilometreyi bulmamıştı” bilgisini paylaştı.

 

“İHALELER, USULSÜZ VE FİNANSMANSIZ HAYATA GEÇİRİLMEYE ÇALIŞILDI”

 

Bu şekilde çeyrek yüzyıllık büyük bir zaman harcandığını kaydeden İmamoğlu, konuşmasında, süreç içinde yapılan yanlışları tek tek sıraladı. Hayatı kolaylaştıracak kalıcı çözümler yerine, pahalı ve geçici işlerle uğraşıldığını ifade eden İmamoğlu, yapılan ihalelerin usulsüz, finansmansız hayata geçirilmeye çalışıldığının altını çizdi. Büyük çaplı projelerin İBB kaynakları ile yapılabilmesinin imkansız olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Kendi kaynağınızla yapmaya kalkarsanız, İstanbul’da hayatı kolaylaştıracak ve trafik sorununu minimuma indirecek etkin bir raylı sistem ağının inşa edilmesi, belki 100 yılı bulur. Dolayısıyla başka kaynaklardan fon bulmak ve çeşitli finans modellerini geliştirmek zorundasınız. Dünyanın her tarafında bu tür makro projeler, belediye bütçesi dışındaki fonlarla yapılır” diye konuştu.

 

“KAMU YÖNETİMİ CİDDİYETİNE UYMAYAN İŞLER BUNLAR”

 

2017’de eş zamanlı ihale edilen 7 farklı metro hattının bütçesinin, bugün itibariyle yaklaşık 27 milyar lira olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, bu rakamın İBB’nin 2021 yılı toplam bütçesine yakın olduğuna vurgu yaptı. Rasyonel davranmayan eski yöneticilerin projeleri ihale etmeyi düşündüğünü, ama kaynak bulmayı düşünmediğini ve bulamadığını belirten İmamoğlu, finansman dışında unutulan bir başka konunun da uygulama projeleri olduğunu hatırlattı. İmamoğlu, bu duruma, ihale edilen Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt hattını örnek olarak verdi. Söz konusu hattın inşaatına hiç başlanmadığını aktaran İmamoğlu, “Maalesef kamu yönetimi ciddiyetine uymayan işler, usuller, uygulamalar bunlar. Öyle olduğu içindir ki, finans kurumları bu hatları fonlamaktan uzun süre uzak durdular. Ardından da geçici olarak işbaşına gelen Sayın Mevlüt Uysal yönetimi, aynı yıl, bu hatlardaki inşaatları tümden durdurmak mecburiyetinde kaldı” hatırlatmalarında bulundu.

 

“7 HAT, 29 ARALIK 2017’DE BİR YAZIYLA DURDURULMUŞTU”

 

İmamoğlu, o dönemdeki manzarayı, şu sözlerle dile getirdi:

 

“23 Haziran 2019’da görevi teslim aldığımızda, İstanbul’da duran hatlar dahil, toplam 12 raylı sistem hattının uzunluğu 140,90 kilometre idi. Bir gecede ihale edilmiş olan 7 hat, 29 Aralık 2017’de bir yazıyla durdurulmuştu. Bu 7 hatla birlikte, ödenek yetersizliğinden yarım kalmış veya hiç başlamamış 10 hatta, toplam 103,4 kilometrelik metro inşaatı, 1 ile 2,5 yılı aşkın bir süredir ilerlemeden duruyordu. Şantiyelerin durdurulmasının toplam proje maliyetlerine etkisi ise, ne yazık ki yaklaşık 11 milyar lira olmuştu. Kredisi olup da yapımı devam eden 2 raylı sistem hattının toplam uzunluğu ise 37,50 kilometre idi. Çoğu başlangıç seviyesinde, neredeyse terkedilmiş şantiyeler devraldık. Çeşitli semtlerde, merkezi noktalarda, etrafları panellerle çevrilmiş, bölge sakinleri için hayati riskler yaratan büyük çukurlar devraldık.”

 

“TOPLU TAŞIMA SİSTEMİNİN OMURGASI, RAYLI SİSTEMLER OLMAK ZORUNDADIR”

 

Soruna, bütüncül ve kapsayıcı bir bakış açısıyla yaklaştıklarını aktaran İmamoğlu, ilk işlerinden birinin, “İstanbul Ulaşım Platformu”nu kurmak olduğunu belirtti. Bu yolla, İstanbul vizyonlarını tüm paydaşlarıyla birlikte hazırlamayı amaçladıklarını vurgulayan İmamoğlu, “İstanbul için belirlediğimiz yeşil, adil ve yaratıcı kent vizyonuna paralel olarak, kent içi yolculuklarda iklim değişikliği ve çevre sorunlarına öncelik veren, erişilebilir, ödenebilir, entegre ve kapsayıcı bir ulaşım sistemi hedefledik” dedi. İstanbul ulaşım sisteminin, ekonomik olarak sürdürülebilir ve dayanıklı olabilmesi için kaliteli toplu taşımanın şart olduğunu altını çizen İmamoğlu, bisiklet gibi alternatif ulaşım araçlarının yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmaları olduğuna da konuşmasında yer verdi. Toplu taşıma noktalarına yaya ulaşımını da önemsediklerini ifade eden İmamoğlu, İstanbul’un yaya dostu ve yürünebilir bir şehir olmasını hedeflediklerini vurguladı. “İstanbul’un toplu taşıma sisteminin ana omurgası, raylı sistemler olmak zorundadır” diyen İmamoğlu, bu kapsamda farklı ulaşım türleri üzerinde yaptıkları çalışmaları detaylarıyla anlattı. 

 

“BULUNAN KREDİLER YETERSİZ KALINCA, TAHVİL İHRAÇ ETTİK”

 

Seçim kampanyası boyunca, halkın sorunlarını dikkate almayan israfa yönelik projelere değil, metroya öncelik vereceklerini dile getirdiklerini hatırlatan İmamoğlu, önceki yönetim tarafından söz verilip de tamamlanmayan hatları bir an önce bitireceklerinin altını çizdi. Raylı sistem alt yapısında büyük bir hamle başlatmak için, fon bulmak üzere harekete geçtiklerini belirten İmamoğlu, 2019 sonbaharında ilk yurtdışı finansmanı için imzaların atıldığını ifade etti. Projelerin büyüklüğü nedeniyle, bulunan kredilerin yetersiz kaldığını aktaran İmamoğlu, yeni bir finansman modeli olarak 2019 Ekim’inde tahvil ihracı projesini başlattıklarını hatırlattı. “İstanbul’da şeffaflık, liyakat, kamu yararı ve hesap verebilir bir yönetim iş yaptığını gören uluslararası finans kurumları, 580 milyon dolarlık tahvil ihracımıza tam 4 katı kadar teklif verdiler” diyen İmamoğlu, sağlanan fonlarla “raylı sistemler hamlesi”ni başlattıklarını söyledi.

 

BULUNAN FİNANSMANLA HAREKETE GEÇİRELEN PROJELERİ SIRALADI

 

İmamoğlu, tek tek harekete geçirdikleri raylı sistem projeleriyle ilgili de şu bilgileri paylaştı:

 

- Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası ve Societe Generale Bankası ile Ağustos 2019 ‘da 175 milyon Euro’luk anlaşma imzalandı. 10 Ekim 2019’da Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metro Hattı’nda yapım işleri yeniden başlatıldı.

 

- Deutsche Bank ile Ekim 2019 yılında 110 milyon Euro’luk kredi anlaşması imzalandı. 7 Ocak 2020’de, Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli Metro Hattı’nın 1’nci kısım inşaatı yeniden başlatıldı. Öncelikle hattın 1’nci kısmı olan Çekmeköy-Sancaktepe Şehir Hastanesi arasındaki çalışmalar tamamlanacak. Eurobond ihracı ile el edilen fondan, projeye, 60 milyon Euro’luk ek bir finans daha sağlandı. Böylece bu finans ile hattın Sultanbeyli’ye kadar olan çalışmaları da hızlandırıldı.

 

- Fransız Kalkınma Ajansı ile Şubat 2020’de 86 milyon Euro’luk kredi anlaşması imzalandı. 20 Şubat 2020’de, Kaynarca-Pendik-Tuzla 1’nci kısım çalışmaları yeniden başlatıldı. Ek olarak Eurobond ihracından kullanılacak 34 milyon Euro’luk finansmanla hattın 1’nci kısmı olan Pendik Merkez-Kaynarca-Hastane arası inşaatları tamamlanacak.

 

- 2016 yılında başlatılan Eminönü-Alibeyköy-Tramvay Hattı projesinin 100 milyon Euro’luk kredisi bitmiş ve yapım işleri tümden durmuştu. Mart 2020’de, projeye İBB öz kaynaklarından fon aktarıldı ve inşaatlar yeniden başlatıldı.

 

- 2017 yılında başlatılan Rumelihisarüstü-Aşiyan Füniküler Hattı projesi, Mart 2019 itibariyle, ödenek yetersizliğinden dolayı tamamen durmuştu. Haziran 2020’de, öz kaynak yaratılarak, bu hatta da inşaatlar yeniden başlatıldı.

 

- Yine 2016 yılında başlatılan Dudullu-Bostancı Metro Hattı projesinin kredisi bitmiş, Mart 2019 itibariyle yapım işleri tamamen durmuştu. Haziran 2020’de öz kaynak yaratılarak, bu hatta da inşaatlar yeniden başlatıldı.

 

- Eurobond ihracından elde edilen fondan, Kirazlı-Halkalı Metro Hattı projesine, 170 milyon Euro finans sağlandı. Bu finans ile hattın yapım işlerine bu ay içerisinde yeniden başlanacak.

 

- Yine Eurobond ihracından elde edilen fondan, Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt Metro Hattı projesine de 220 milyon Euro’luk finans aktarıldı. Bu finans ile yapım işlerini yeniden başlatma çalışmaları kapsamında, tasarım işleri devam etmektedir.

 

- Göreve gelindiğine inşaatı devam eden iki projeden birisi olan İkitelli-Ataköy Metro Hattı’nda ise kısa sürede yüzde 64 oranında ilerleme başarıldı. Bu sene 2.1 kilometrelik kısmını, önümüzdeki yıl ise tamamı hizmete açılacak.

 

“10 PROJE, 2024’E KADAR TAMAMLANMIŞ OLACAK”

 

Yapımlarına başlanan hatlarda, hızlı sonuçlar almaya başladıklarını vurgulayan İmamoğlu, bunlarla ilgili, “28 Ekim 2020 tarihinde Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı’nın, Mecidiyeköy-Mahmutbey arası 18 kilometrelik kısmını İstanbulluların kullanımına açtık. 1 Ocak 2021 tarihinde, Eminönü-Alibeyköy Tramvay Hattı’nın Cibali-Alibeyköy Cep Otogarı arası 9 kilometrelik kısmını hizmete açtık” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, göreve gelip yeniden başlattıkları 10 projenin tamamının, 2021 ve 2024 yılları arasında bitirilip, İstanbul halkının kullanımına sunulacağı müjdelerini verdi. “Bütün bunlar, 2021 yılında 10 hatta, 2021 yılında ise 12 hatta birden raylı sistem inşaatı yapmakla mümkün olacak” diyen İmamoğlu, “Böylelikle; bizim dönemimizde tamamlayacağımız toplam 100,3 kilometre dahil, İBB olarak inşa ettiğimiz raylı sistem ağımız, 253,45 kilometreye ulaşacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın tamamlayacağı 91,5 kilometrelik hatlarla birlikte, İstanbul’un raylı sistem ağı, 424,85 kilometreye ulaşmış olacak. 2024 -2029 arasında projelerini hazırladığımız yeni hatlarla birlikte, toplam ağımız 622,15 kilometreye çıkacak” bilgilerini paylaştı.

 

BEYLİKDÜZÜ-İNCİRLİ METROSU VE HIZRAY İÇİN İHALEYE ÇIKILACAK

 

Yeniden başlatılan projeler sayesinde istihdam yarattıklarının da altını çizen İmamoğlu, “Bugün itibariyle, devam eden 10 projemizde, toplam 5.000 kişiye istihdam sağladık. Haziran 2019’dan bu yana, 4.000 kişiye istihdam sağlamıştık. Yeni başlayacak projelerle, istihdam sayımız daha da artacak” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, 2021 yılında projelendirecekleri 2 yeni ve büyük hat için ihaleye çıkacaklarının da müjdesini verdi. İmamoğlu, bu projelerin; “Beylikdüzü – Esenyurt – Sefaköy – İncirli Metro Hattı” ile Beylikdüzü, Esenyurt, Avcılar, Küçükçekmece, Bağcılar, Esenler, Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Eyüp, Kağıthane, Beşiktaş, Üsküdar, Ümraniye, Ataşehir, Sancaktepe, Sultanbeyli, Pendik dahil 17 ilçede yaşayan İstanbulluların hayatını kolaylaştıracak HIZRAY olduğu bilgilerini paylaştı.

 

“ULAŞIMDA RAYLI SİSTEMLERİN ORANINI YÜZDE 45’LER SEVİYESİNE ÇIKARACAĞIZ”

 

“Pandemi sonrasında şehir içi ulaşımın ‘yeni normallerinin’ çok daha fazla hijyen ve insan odaklı olmak zorunda olacağını görüyoruz” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:

 

“Bugünlerde görülen toplu taşım araçlarından uzaklaşma ve özel araçlarla şehir içinde yolculuk etme eğilimi, pandemi sonrasında değişecek. Çünkü İstanbul gibi metropollerde, ana ulaşım mecrasının raylı sistemlere dayalı toplu taşım olması bir zorunluluktur. Biz, başlattığımız bu büyük hamle ile tüm gücümüzle çalışıyoruz. Artan sağlık hassasiyetlerine paralel olarak, şehrimizde yaşayan her vatandaşın ve İstanbul’a gelecek her bir ziyaretçinin günlük yaşamını yakından ilgilendiren ulaşım alanında doğru ve sağlıklı çözümler geliştirmek için bundan sonra da ortak akılla ve katılımcı modellerle yol alacağız. Toplu taşımada yüzde 18’ler seviyesinde olan raylı sistemin mevcut oranını kısa vadede iki katın üzerine çıkaracağız. Halen inşa etmekte olduğumuz hatları bitirdiğimizde bu oran, yüzde 35 seviyesine ulaşmış olacak. Orta vadede Beylikdüzü Metro Hattı ve HIZRAY’ın hizmete girmesiyle ise, ulaşımdaki raylı sistemlerin oranını yüzde 45’ler seviyesine çıkarmış olacağız.

 

“KARBON BAZLI YAKIT MİKTARI AŞAĞIYA ÇEKİLECEK”

 

Bu oran, sadece şehir içi trafiği kalıcı biçimde rahatlatmayacak, aynı zamanda İstanbul’un tükettiği karbon bazlı yakıt miktarını aşağıya çekecek. Şehir içinde hareketlilik hızlanacak. İstanbulluların yaşam kalitesi, ileri ülkelerdeki benzer metropoller seviyesine çıkacak. O tarihe kadar, İstanbul’un dört bir yanını demir ağlarla örme iddiasıyla çalışmaya ve bugün anlattığım planlamadan ve zamanlamadan taviz vermemek adına çalışacağız. Kampanyamda vadettiğim gibi, başta trafik ve ulaşım olmak üzere İstanbul’un çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Yeter ki, israf düzenine teslim olmayın. Bu aziz şehrin ve 16 milyon İstanbullunun yararını ön planda tutarak hizmet edin. Sözlerime son verirken, tüm vatandaşlarıma bir kez daha ‘maske, mesafe ve temizlik’ diyorum. Ve mutlaka aşı diyorum. Aşı karşıtı sözlere kulak asmadan, zamanı geldiğinde randevunuzu alarak, mutlaka ama mutlaka aşılanın diyorum.”

 

 

Hibya Haber Ajansı