Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

AK Parti'nin kongre süreçleri milletimizle birlikte ifa ettiğimiz demokrasi şöleni şeklinde geçen büyük buluşmalarla gerçekleşiyor.

Bu dönem salgın sebebiyle kongrelerimizi oldukça sınırlı katılımlarla yapmak mecburiyetinde kaldık. Şubat ayı sonuna kadar tüm il kongrelerimizi tamamlamayı planlıyoruz.

Geçmişte il kongrelerimizin önemli bir kısmına bizzat iştirak ediyorduk. Şimdi bu buluşmalarımızı canlı bağlantılar vasıtasıyla yapmaya çalışıyoruz.

7. olağan büyük kongremizi salgının kontrol altına alınmasıyla gönlümüzden geçtiği gibi milletimizle birlikte ve en coşkulu şekilde toplayabilmeyi ümit ediyoruz.

Tüm teşkilatlarımızdan önemli bir beklentim var. Hep birlikte AK Parti'nin Türkiye'nin sadece son 18 yılının değil, aynı zamanda geleceğinin de partisi olduğunu göstereceğiz.

Öznesi insan olan siyasetimizin icrası 83 milyon vatandaşımızın gönlüdür. Önce gönül kazanacağız, sonra o oy isteyeceğiz. Basın ve sosyal medya mecraları gönül kazanma faaliyetlerini yürüttüğümüz, siyasetimizin de sadece tescil ve duyurulma yeridir.

Ülkemize Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamının katbekat fazlasını sadece 18 yılda kazandırmış olmakla iftihar ediyoruz.

Üstelik tüm bu başarıları vesayetin, terör örgütlerinin, darbecilerin ülkemize husumet besleyen nice çevrelerin tuzaklarını, saldırılarını, engelleme gayretlerine rağmen elde ettik.

Partisini bu duruma düşüren zat kendisine karşı çıkan herkesi susturarak, gerekirse kapı dışarı ederek diktatörlüğün de dik alasını sergilemektedir.

Ülkemizin ana muhalefet partisinin böyle bir duruma düşürülmüş olmasından samimi üzüntü duyuyoruz.

İnşallah 2023 seçimleri AK Parti için hizmet ve eser siyasetini daha üst aşamaya çıkarma fırsatı yanında, ülkemizin gerçek bir ana muhalefete sahip olmasına da vesile olacaktır.

Üzüntüyle ifade etmek isterim ki karşımıza çıkan ana muhalefet aktörlerinin ve kadrolarının hiçbiri bizimle eser ve hizmet siyaseti yarışına girmemiştir.

Kimi zaman vesayetin arkasına sığınarak kimi zaman o uluslararası lobilerin sözcülüğünü yaparak kimi zaman darbecilere göz kırparak kendilerine iktidarın bahsedilmesini beklemişlerdir.

Hatta işi bu küresel ekonomik ve sosyal krizlerden doğal afetlere kadar sebebinden ve sonucunda hiçbir iradelerini en olmayacak konularda ülkenin başının belaya girmesini dilemeye kadar vardırmışlardır.

Biz ne diyorsak tersini söylemeyi biz ne yapıyorsak karşı çıkmayı biz ne yöne gidiyorsak aksi istikamete yönelme o muhalefet tarzı olarak benimsemiş millete de böyle takdim etmişlerdir..

Ama geçmişteki hiçbir aktör bugün ki CHP Genel Başkanı kadar karikatür bir görüntü sergilememişti.

Şu anda CHP'de tek adamcağız siyaseti işliyor.

Esasen Türkiye'de CHP ait bir siyaset yoktur. Hatta CHP diye bir partinin olup olmadığı tartışmalıdır. Buradan soruyorum acaba bu cevap kendi hükmi şahsiyeti adına ne yapıyor.

Hangi politikayı geliştiriyor hangi proje üretiyor hangi programı savunuyor bunların hepsi de en cevapsız sorular.

Peki CHP mi iyi bir işe yaramıyor mu? elbette cevap  ifa ettiği bir görev var. Bu görevi bir teraziye benzetebiliriz.Terazinin bir kefesinde de HDP var diğer kefesinde iyi Parti var. CHP verilen vazife ise bu iki kefeyi dengede tutarak kurulan yarı gizli yarı açık ittifakın bozulmasını dengellemektir.


Hibya Haber Ajansı