Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele alma fırsatımız olacak.

Ekonomiden savunmaya, ticaretten yatırımlara kadar pek çok alanda ortaklığımızı güçlendirdik.

Yarın da yüksek düzeyli stratejik konsey toplantımızı yapacağız.

Heyetler arası görüşmeler olucak.

Bildiğiniz gibi Türk Katar savunma noktasında askerlerimizin oradaki üstü söz konusu ve bu üstümüz ile oradaki çalışmalarımızı ayrıca yürüteceğiz ve orayı da ziyaret etmek sureti ile mehmetçiklerimizle orada bir arada olacağız.

2014 yılında stratejik komitenin ilk toplantısını gerçekleştirmek üzere adımlarımızı attık ve 2015 yılında da Doha da ilk toplantıyı yaptık ve Türkiye Katar ilişkileri iki ülkenin tarihine dostluğuyla ve potansiyeli ile mütenasip bir şekilde stratejik perspektifle günden güne güçlenmeye başlamıştır.

Yüksek stratejik komite mekanizması çerçevesinde Katar'la bugüne kadar siyasi ekonomik kültürel olmak üzere 69 belge imzaladık. Yapılan anlaşmalar sayesinde işbirliğimizi daha da ileri noktalara taşıdık. Yarın icra edeceğimiz 7. toplantı vesilesiyle imzalayacağımız yeni anlaşmalarla dayanışmamızı daha da perçinleyeceğiz.

Türk Kadar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı'nı ziyaret edeceğim.

Türkiye ve Katar son yıllarda karşılaştıkları bölgesel zorluklar karşısında güçlü duruşlarını özellikle koruyan iki devlettir. Önümüze çıkan badireleri iki dost ve kardeş olarak yakın işbirliği içinde hareket ederek aşmayı başardık.

Ekonomiden savunmaya ticaretten yatırımlara kadar pek çok alanda kazan kazan temelinde ortaklarımızı güçlendirdik. Cumartesi günü Siirt Organize Sanayi Bölgesinde açtığımız Türkiye'nin ilk Çinko İzabe Tesisi bunun en son örneklerinden birisidir. Yılda 50 bin ton üretim ile başlayıp 250 bin ton kapasiteye kadar çıkacaktır.

Temelini attığımız Kurşun Gümüş ve Sülfürik Asit Fabrikalarının da toplam 7500 insanımıza Siirt'te istihdam sağlayacak. 2023 yılına kadar toplam bedeli 500 milyon dolara ulaşacak.

Katarlı kardeşlerimizin Türkiye'ye ve Türk ekonomisine güveninin bir tezahürü olarak görüyoruz.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizin üzerinden terörün karanlık gölgesi kalktıkça inşallah bu tür yatırımlar katlanarak artacaktır. Bölücü örgütün siyasi uzantıları ile işbirliği yapanların Katar'a ve Katarlı kardeşlerimizin ülkemizdeki yatırımlarına yönelik hazımsızlıklarının sebebi de budur.

Esasen bunların asıl rahatsızlığı , Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırım çekmesi Türk ekonomisinin yatırım istihdam üretim ihracat ve büyüme temelleri üzerinde yükselmesidir. Yabancı ülkede büyükelçiliklerde yazılan şikayet mektuplarında uluslararası basına verilen hezeyan dolu demişler de hep bunun işaretlerine şahit oluyoruz.

Son 19 yıldır olduğu gibi gelecekte de sermaye ve yatırım düşmanı bu manda acılara rağmen ülkemizi büyütmeye güçlendirmeye bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı yapmaya devam edeceğiz.

Bu amaç doğrultusunda Katar'ın yanı sıra körfezdeki diğer ülkelerle de işbirliğimizi geliştirmeye çalışıyoruz.

Körfez bölgesinde diyalog kapılarının tekrar açılması ve yanlış anlamaların giderilmesi yönünde yürütülen diplomatik çabaları memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye olarak hiçbir ayrım yapmadan körfezdeki kardeşlerimizde olan münasebetlerimizi ortak menfaatlerimiz ve karşılıklı saygı çerçevesinde ilan etmeyi sürdüreceğiz.

Türkiye olarak tüm Körfez ülkeleriyle olan birlikteliğinin dayanışması bundan sonraki ilişkileri çok da güçlenerek devam ettirmekten yanayız.

Bu konuda muhalefetin biz rahatsızlıklarını zaten biliyoruz bu rahatsızlıklara rağmen bu ilişkileri devam ettirmekte kararlıyız.

Neticede Katar'a yönelik uygulamaya konulan abluka ve müeyyideler bu yılın başından itibaren biliyorsunuz kaldırıldı ve şu anda Körfez ülkeleri arasında da bir birliktelik bir beraberlik dayanışma yeniden teşhis edildi.

Tüm bölge ülkelerinin de ülkemizin Körfez Bölgesi'nin politikalarına yönelik attığı ve atacağı adımların bunlar bir işaretidir.

Şu anda ekonomik ilişkilerde atılan adımları daha da etraflıca ele almak suretiyle ve bu konuda gerek Türkiye'de yapılan yatırımlar gerekse Birleşik Arap Emirlikleri'nde yapılan ve yapılacak birçok yatırımlarla bunu perçinleyeceğiz.

Şu anda tabii yine bölgenin en güçlü ülkelerinden bir tanesi olan Katar'la zaten attığımız adımlar bunun nişanesidir.

Rakamlarda böyle ufak rakamlar değil çok ciddi yatırımlarla bunu sürdürüyoruz. Özellikle Türk işadamlarına yönelik Katar'ın yaklaşımı altyapıda üst yapıda çok çok yüksek rakamlardır ve bunların artarak devam edeceğine inancım tamdır.

Şu an itibariyle Türk iş adamlarına verilen Katar'daki işlerin tutarı yaklaşık 15 milyar dolar civarındadır.

Biliyorsunuz Taliban yönetiminin üst düzey temsilcilerinin bir Türkiye ziyareti oldu ve bu ziyarette kendileri özellikle de gerek kadınların sosyal hayattaki yeri ile alakalı gerek çocukların eğitim öğretimi ile alakalı verdikleri bazı sözler var temenni ederiz ki bu sözler tutulur.

Bu sözleri tutmak suretiyle de Taliban yönetimi Afganistan'ın dünya ile bütünleşmesi istikametinde adımlar atar.

Şu anda bizim de Katar ile olan dayanışmamızda özellikle Taliban yönetiminin yani Afganistan'da  havalimanının yönetimi ile alakalı Türkiye-Katar işbirliği ile bunun yönetilmesini teklif ediyorlar. Bizler de bunu gündemimize aldık. Bu konu ile ilgili görüşmelerimizi Katar'la da yürütüyoruz.

Gerek işveren kesiminde bugün perşembe bu tür görüşmeleri yapacaklar ve gerek bugün gerek perşembe günü yapacakları görüşmelerle birlikte de bir yere varacaklar.

Asgari ücret noktasında da inşallah en uygununu en ideal olanını gerek brüt gerek net  inşallah nihai kararımızı vereceğiz.

Sadece işçi kesiminin buradaki memnuniyeti değil işverenin de alınan kararla memnun olması lazım.

Çünkü  yatırım istihdam üretim ihracat büyüme şimdi bizim burada hem işinin emeğine işverenin de bu noktadaki yatırım gücüne ihtiyacımız var. Bu iki gücün ayakta durması bizim için büyük önem arz ediyor.

Benim en çok rahatsız olduğum konu stokçuluk. Stokçuluk biliyorsunuz Diyanet İşleri Başkanı'nın yanında bunu konuşmak bana düşmez ama dinimizde de haramdır.

Stokçuluk yapanlar var. Her alanda son zamanlarda otomotiv sektöründe bile soktular birçok kapalı otoparklara sıfır otomobilleri depoluyorlar.

Stokçuluk yapanlar bedelini ağır ödeyecekler.

Bundan sonraki süreçte de bugüne kadar nasıl bu konuda güvenlik güçlerimizle milli istihbarat teşkilatımız bu operasyonları yoğun bir şekilde sürdürdü ise bundan sonraki süreçte de aynı şekilde bu operasyonlarımıza devam edeceğiz.

Nasıl şu anda Cudi Gabar Dağı Tendürek'te Bester Deresi'nde bütün bunları evelallah aştıysak, bundan sonraki süreçte de aşmaya devam edeceğiz."


Hibya Haber Ajansı