Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Bilindiği gibi bir sonraki yılın asgari ücreti aralık ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın nezaretinde çalışan ve işveren kesimlerinin iştiraki ile belirlenmektedir. Nasıl Aralık ayının başında başladıysak önümüzdeki Aralık ayında işçi işveren bir araya gelmek suretiyle ile çalışmalarını sürdürecekler.

Bugün gerçekleştirilen 4 toplantıyla da karar aşamasına gelinmiştir. Komisyon asgari ücretin 4000 liranın üzerinde olması gerektiği yönünde  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza görüş  bildirmiştir. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum gerek işçi kesiminin temsilen gerek işveren temsilen taraflar gerçekten çok farklı bir anlayış içerisinde özveriyle bu süreci işlettiler.

Bugüne kadar alışılmış yaklaşım ilk defa alıyor toplu sözleşmelerde de gördük. Cumhurbaşkanı olarak ben de gerçekten çok mutluyum. Bakanlığımız tarafından şahsıma aktarılan bu görüş çerçevesinde biz de asgari ücreti buna göre 2022 yılında asgari ücretin en alt rakamı 4 bin 250 lira olarak uygulanacaktır.

Çalışanın evli olmasına ve çocuk sayısına göre bu rakam daha da artacaktır. Son 50 yılın en yüksek rakamını ifade eden asgari ücret artışı %50 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Yeni asgari ücretin çalışanlarımıza işverenleri bize ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasında belirtildiği şekilde demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunun ifadesi olan bu artışla çalışanlarımızı fiyat artışları karşısında ezdirmeme kararlılığımızı ortaya koyduk.

Elbette çalışanlarımız çok daha fazlasını hak ediyor. Az önce Burak Bey'in de ifade ettiği gibi çalışan olmadan tabii ki işverende olmaz. İşveren olmadan bu seferde çalışan olmaz. Hepsi birbirinin adeta mütemmimidir.

Bu ülkenin kalkınması noktasında devletin güçlü olması noktasında taraflar olarak bizim sırtımızı dayadığımız iki önemli unsurdur. Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, imkanları arttıkça, bundan çalışanlarımızla hak ettikleri payı olacaklardır.

Özellikle ifade etmek istiyorum. Ne işveren üzerinden ne de çalışan işçi üzerinden herhangi bir spekülasyona girmemeli ve bunların da istismarını yapmamalı. Yani yok işte geçmişte dolar şuydu ve doların o olduğu dönemden hesabı dolar üzerinden yaparak asgari ücreti tespit etmek gerekir gibi yaklaşımlar bir defa bu ülkenin şu andaki çalışan işveren bu noktadaki istismarından başka bir şey değildir.

Onlara sormak lazım sizin geçmişinizi de acaba siz Türk lirasının olduğu bir ülkede Dolarla mı  çalıştırıyorsunuz insanları veya Euroyla çalıştırıyorsunuz bu insanları.  Bu tür spekülatörlüğe gerek yok bizim paramız bellidir. O da Türk lirasıdır ve  yedirmeyeceğiz.

Şu andaki bazı sıkıntılar var bu sıkıntıları da evelallah en kısa zamanda aşacağız.

Bundan kimsenin endişesi olmasın.  Yeni Ekonomi programında İstihdamın korunmasına ve geliştirilmesine verdiğimizi her fırsatta altını çizerek tekrar söylüyor salgın sürecinde hayata geçirdiğimiz istihdam merkezi destek politikaları sayesinde hamdolsun bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Don dönemde döviz kurundaki dalgalanma ve buna bağlı fahiş fiyat artışları ile ortaya çıkan belirsizliği de en kısa sürede son vermekte kararlıyız.

Ülkemizin yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyümesini hızlandırmak için gereken adımları atmayı sürdüreceğiz. Önümüzdeki günlerde hayata geçireceğimiz yeni tedbirlerle İnşallah istikrar ve güven timinin güçlendirilmesi yolunda çok önemli mesafe kat edeceğinize inanıyorum.

Aziz milletim asgari ücrette tarihi bir artışı gerçekleştirirken bunun işveren üzerindeki ülkeler azaltacak adımları da ihmal etmedik. Ülkemizde onlarca yıldır asgari ücretin vergiden muaf tutulması tartışmaları yaşanmıştır. Asgari ücret düzenlemesi ile birlikte on yıllardır konuşulan işte bu özlemi de hayata geçiriyoruz. Önümüzdeki yıl başından itibaren asgari ücretten alınan gelir vergisi ile damga vergisini kaldırıyoruz. Bu iki bölgenin kalkmasıyla işveren kesiminin 450 liralık ilave bir yükten de kurtarmış oluyoruz.

Önümüzdeki yıl başından itibaren asgari ücretten alınan Gelir Vergisi ile Damga Vergisini kaldırıyoruz.

Asgari ücrette tarihi bir artış yaparken bunu işveren üzerindeki ilave maliyetini 450 lira aşağıya çekmiş bulunup hükümet olarak asgari ücreti fevkalade yüksek bir oranda artırarak çalışanlarımızın asgari ücretten alınan vergiyi kaldırarak işverenlerimizin yanında olduğunu gösterdik. İstihdamda asgari ücret artışının yol açtığı maddi külfetten kaynaklanabilecek muhtemel azalışların da önüne geçtiğimize inanıyoruz.

Daha çok çalışmak daha çok üretmek daha çok iş ve aşk kapısı açmak daha çok ihracat yapmak için hiçbir engel bir mazeret bırakmamak azmiyle yolumuza devam ediyoruz.  Ülkemizin ve milletimizin vereceğini ne faiz ve kur spekülatörlerine ve ne de yeminli iç ve dış Türkiye düşmanları ne de bir avuç açgözlü muhteris belirleyebilir.

Bu ülkenin geleceğini 84 milyon hep birlikte belirleyeceğiz. Bu ülkenin geleceğini erkeğiyle kadınıyla genciyle yaşlısıyla işçisiyle işvereni ile hep birlikte biz belirleyeceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasında yakaladığımız tarihi fırsatı değerlendirmek için hep birlikte mücadele edecek hep birlikte ter dökecek hep birlikte fedakarlık yapacak ve Nihayet hep birlikte hedeflerimize ulaşacağız.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri ile dünya bocalarken biz büyümeye devam ediyorsak hedeflerimize yakınız demektir. Aynı şekilde tüm bu ne yapacağını bilemez şekilde yalpalarken biz hedeflerimize kilitlenmiş olarak ilerliyorsak zafere yakınız demektir.

Asgari ücreti işte bu anlayışla belirledik. Asgari ücretin işverene üzerindeki yükün işte bu anlayışla düşürdük. Bir kez daha yeni asgari ücretin çalışanlarımıza ve işverenlerimize hayırlı olmasını diliyorum."


Hibya Haber Ajansı