Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

AK Parti'de kadim davamız dışında hiç kimse ve hiçbir şey vazgeçilmez değildir. İşte bu anlayışla 2023'e kadar kesintisiz sürecek yeni bir gönül seferberliği başlatıyoruz.

Ülkemizin 81 ilinde derdini dinlemedik tek bir insan bile bırakmayacağız.

Ancak bunu başardıktan sonra vatandaşlarımızın sandıkta bize sahip çıkacaklarından emin olabiliriz.

Dünyanın içinden geçtiği büyük dönüşüm süreci sorumluluğumuzu daha da artırıyor. Geçmişte Türkiye, önüne çıkan fırsatları, başına musallat edilen siyasi, sosyal, ekonomik kriz sebebiyle hep bu fırsatları kaçırmıştı. Bu defa da aynı oyunun sahnelenmeye çalışıldığını biliyoruz ama inşallah bu kez büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına mani olamayacaklar.

AK Parti, Türkiye'nin son 18 yılına damgasını vurmanın yanında 2023'e ve 2053'e doğru giden geleceğini de inşa edecek partidir.

Bugün Türkiye'de milletimizin ülke yönetimini emanet edeceği yatırım ve üretim konusunda güvendiği bir başka parti yoktur.

Yolumuza Cumhur ittifakı ile devam ediyoruz. Milletimizin yarısından fazlasının desteği ile yürüdüğümüz bu yolda, ülkemizi tarihi bir dönüm noktasından geçirme sorumluluğu ile karşı karşıyayız.

Karşımızda kırk yamalı bohça misali oluşturulan ittifak şimdiden tel tel dökülmeye başladı.

Her geçen gün daha da battığı taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık batağında sönüp giden CHP artık kendi derdine düşmüştür.

Siyasetin cilvesi olarak elbette bu partinin gerçek yüzünü göstermek, yalanlarını ve iftiralarını ortaya dökmek için kendilerine cevap vermek durumunda kalabiliyoruz. Fakat emin olunuz Türkiye'nin geleceğinde bu zihniyeti yapısı ve üslubuyla CHP diye bir partiye yer olmadığını da şimdiden görüyoruz.

İktidar yolunu vesayette, darbede, dış destekte hatta ülkesinin başına gelecek felaketlerde gören bir anlayış elbette çökmeye mahkumdur.

Ülkemize bugüne kadar kazandırılan tüm eserlere, yapılan tüm yatırımlara, geliştirilen tüm projelere karşı çıkan muhalefet anlayışının devri geride kalmıştır.

Avrupa Birliği üyelik sürecini de vesile ederek milletimizin beklentisi olan hak ve özgürlükleri genişleten nice düzenlemeyi hayata geçiren de biziz. Sadece son iki üç yılda yaptığımız reformlar dahi başlı başına bir destandır.

Ülkemizi özgürlükçü demokratik bir anayasa kavuşturacağız.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ülkemize biz kazandırdık. Böylece Türkiye, tarihinde ilk defa milli iradenin, sivil siyasetin, demokratik mekanizmaların inisiyatifi ile köklü bir yönetim sistemi değişikliğine imza atmıştır.

Kendileri gibi düşünmeyen herkese saldırılarına meydanı bırakmayacağız.

Cumhur ittifakı olarak anlayış birliği içinde attığımız yeni ve sivil anayasa hazırlama adımımız bu ülkedeki herkesi ilgilendiren bir tekliftir. Siyasi partilerden sivil toplum kuruluşlarına, meslek odalarından akademisyenlere, medyadan iş dünyasına kadar tüm kesimleri bu sürece yapıcı katkı vermeye davet ediyoruz.

Cumhur ittifakı olarak biz elbette kendi hazırlıklarımızı yapacağız. Kimseden katkı gelmese bile biz kendi hazırlığımızı milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız.

84 milyonun tamamını kuşatacak şekilde yürümesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.

Türkiye'yi önümüzdeki asırda, yürüyüşüne rehberlik edecek kuşatıcı demokratik özgürlükçü bir anayasaya kavuşturacağız.

Ülkemizin gelecek asrını, milletimizin mutlu ve müreffeh yarınlarını düşünürken şehirlerimizi yeniden 25-30 yıl öncesine geri döndürmeye başladığını görüyoruz

İstanbul ve İzmir başta olmak üzere yönetimindeki Büyükşehir ve ilçe belediyeleri vatandaşlarımızı hakkıyla hizmet etmek yerine yeniden çöp çukur çamur devrine dönmüşlerdir.

Bunların gerçek yüzünü Cumhuriyet mitinglerinde gördük. Biz bunların gerçek yüzünü gezide gördük, gerçek yüzünü biz bunların 17-25 Aralık'ta, çukur olaylarında, terörle mücadelede attığımız her adımda gördük. Biz bunların gerçek yüzünü 15 Temmuz'da tankları alkışlarken gördük.

Bunların derdi, milletin veya ülkenin hukukunu, hakkını savunmak değil. Marjinal ve çarpık ideolojilerini toplumun tamamına dağıtmaktır. Kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi yaşamayan, kendileri gibi konuşmayan, kendilerine boyun sevmeyen herkese fütursuzca saldıran, küçümseyen, hakaret edenlere meydanı bırakmadık, bırakmayacağız.

Geçtiğimiz günlerde 2020 büyüme rakamımız % 1,8 olarak açıklandı.

Türkiye küresel sağlık krizinin yaşandığı bir yıl da büyümesini sürdüren az sayıdaki ülke arasında yer aldı. Büyümenin tarımda yüzde 4,8, sosyal hizmetlerde %2, 8, hizmet sektöründe %2.5, sanayide %2 gibi oranlarda seyretmesi dengeli ve güçlü bir altyapıya sahip olduğumuzu gösteriyor.

Türkiye gerçekten zor şartlarda başarı hikayeleri yazmaya devam ediyor. İnşallah hep birlikte omuz omuza, kalp kalbe verip ülkemizi hedeflerine ulaştıracak, milletimizi hayallerine kavuşturacağız.


Hibya Haber Ajansı