Günün en önemli konu başlığını TCMB’nin saat 14.00’te sonuçlanacak olan PPK toplantısı oluşturuyor. Hatırlanacağı gibi Aralık ayında politika faizini 200 baz puanlık artırımla %17 seviyesine taşıyan Merkez Bankası Ocak ayında ise beklemede kalmayı tercih etmişti. Anket sonuçları ağırlıklı olarak politika faizinde değişiklik yapılmayacağına işaret ediyor. Ancak enflasyonun henüz yıl içi zirve seviyeyi görmediğini düşünürsek faiz artırımına kapının tamamen kapalı olduğunu söylemek zor. Kaldı ki, enflasyonda Nisan ayına kadar yıllık bazda %15-17 arasında rakamlar görme ihtimalimizin yüksek olduğunu düşünüyoruz. Enflasyonun bu patikadan sapması durumunda ise daha fazla sıkılaştırma görebiliriz.

BEKLENTİLERİMİZ

EUR/USD üzerindeki baskı sürüyor. ABD tahvil faizlerinin yukarı eğilim sergilemesi EUR/USD üzerindeki baskının da artmasına neden olurken 1,21 seviyesinin altında dip arayışının sürdüğünü görüyoruz. Dün ABD’de açıklanan perakende satışlar rakamının %1,1 olan piyasa beklentisinin belirgin şekilde üzerinde %5,3 oranında artış göstermesi de doların güç kazanmasını kolaylaştıran bir zemin yarattı. Teknik açıdan bakıldığında ise kısa vadeli görünüm zayıflık sinyalleri vermeye devam ediyor. Bu noktada 1,2050 seviyesinin altında kalındıkça geri çekilme eğiliminin 1,1975’e doğru devam etmesi büyük bir sürpriz yaratmaz.

Borsa İstanbul yatay seyrediyor. Küresel piyasalarda risk iştahının daralmasının etkilerini hisseden BIST-100 endeksi 1550 puanın altına geriledikten sonra destek bulmakta zorlanıyor. Endeksin genel hatlarıyla yurtdışı piyasaların performansından çok fazla ayrışmasını beklemiyoruz. Ancak bugünkü PPK toplantısından çıkacak karar ve açıklamaların bu yönde bir potansiyel yarattığını göz önünde bulundurmak gerekir. Dolayısıyla saat 14.00’e kadar küresel piyasaları takip eden sonrasında ise Merkez Bankası’nın vereceği mesajların etkilerine göre yön bulmaya çalışan bir endeks görebiliriz.

USD/TL PPK toplantısı öncesinde 7,00 sınırında. Ağırlıklı piyasa beklentisi TCMB’nin faiz oranlarında değişikliğe gitmeyeceği yönünde. Bu açıdan bakıldığında toplantının kur üzerinde önemli bir etki göstermesini beklememek gerekir. Ancak halihazırda yukarı yönlü bir eğilim izleyen enflasyonun henüz zirve yapmadığını düşünürsek sınırlı bir artırıma kapı tamamen kapalı değil. Bu noktada Merkez Bankası’ndan 75-100 baz puan artırım bekleyen ekonomistler olduğunu da hatırlatmak istiyoruz. TCMB’nin bu opsiyonu kullanmayı tercih etmesi durumunda TL’nin diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden de pozitif ayrışarak güç kazanmasını bekleriz.

Ons altın destek bölgesinde tutunmaya çalışıyor. Değerli metaller ABD tahvil faizlerindeki yükselişin etkisini en net hisseden varlıklar olurken altının ons fiyatının 1800 doların altındaki seyrini sürdürdüğünü görüyoruz. Tahvil faizlerinin yüksek olmasının yanında küresel gerginliklerin düşük olduğu bir dönemden geçiyor olmamız da güvenli liman algısından önemli ölçüde fayda sağlayan ons altının cazibesini azaltıyor. Teknik açıdan bakıldığında ise 1765 dolar destek noktası olarak kalmaya devam ediyor. Altının bu bölgede tutunması durumunda yukarı yönlü tepkiler verdiğini görebiliriz. Ancak kısa vadeli görünümün değişmesi için 1820 ara direnç olmak üzere 1830 doların aşılması gerektiğini düşünüyoruz. CFTC vadeli işlem kontratlarının halihazırda önemli ölçüde long olması da altının daha fazla destek bulmasını zorlaştıran bir unsur olarak kabul edilebilir

Kaynak ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı