İnfertilite yani kısırlık 1 yıllık düzenli ve korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama durumu olarak tanımlanmaktadır. İnfertilitenin sebepleri araştırıldığında kadına ve erkeğe bağlı sebeplerinin varlığı hemen hemen aynı orana sahip oldukları görülmektedir, yani %50 kadına %50 erkeğe bağlı sebeplerden dolayı çiftlerin çocuk sahibi olamadıkları anlaşılmaktadır.
“Kadına bağlı infertilitenin sebepleri arasında en sık karşılaşılan faktör tüplerde meydana gelen problemlerdir” diyen Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Onur Meray şöyle devam etti; Normal fizyolojide kadının üreme hücresi olan oosit yani yumurta ile erkeğin üreme hücresi olan spermlerin birbiri ile buluştukları, üremenin başladığı yumurtanın döllendiği ve bebeğin yerleşip büyüyeceği rahim içine hareket etmeye başladığı yer, kadın üreme sisteminin en hassas ve önemli yerlerinden birisi olan fallop tüpleridir.
Yumurta kanalı olarak ta bilinen fallop tüpleri kadının her iki yumurtalığını (over) rahime bağlayan tüpler şeklinde iki adet olarak bulunmaktadır. Bu tüplerde meydana gelen problemler nedeniyle yumurta ile sperm buluşamaz dolayısıyla döllenme olmaz ve gebelik meydana gelmez.
Fallop tüplerinde meydana gelen temel iki problemin yapışıklık ve sıvı birikmesi (hidrosalpinks) olduğunu vurgulayan Op. Dr. Onur Meray “Hidrosalpinks kadına bağlı kısırlık nedenlerinin ve hamile kalamamanın %40’ını oluşturur. Tüplerin fonksiyonunu yitirecek kadar sıvıyla dolması sonucu oluşur. Sıvının birikmesinin temel sebebi, fallop tüplerinin uç kısımlarının tıkalı olmasıdır. Yumurta kanallarının tıkanmasında başlıca etmen ise korunmasız cinsel ilişki nedeniyle bulaşan çeşitli mikroplar ve paralelinde gelişen enfeksiyonlardır. Ek olarak önceden geçirilen ameliyatlar ve apandisit sebebiyle tüplerin tıkanması olasıdır. Hidrasalpinksi olmayan tüpleri tıkalı olan hastalar tüp bebek tedavisi ile gebe kalabilirler. Ancak tıkanıklık ile beraber hidrosalpinks varsa tüp bebek tedavisi öncesi bunun tedavi edilmesi gereklidir. Hidrosalpinks’in tek bir fallop tüpünde olsa bile hem normal gebelik oluşmasına hem de tüp bebek uygulamasının başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olabilmektedir. Hidrosalpinks olan hastalarda tüp bebek işleminde embriyo transferi sonrası tüpte bulunan sıvının rahim içine sızıntı şeklinde akarak embriyoların tutunmasına engel olmaktadır ve bu sıvının embriyolar için toksik olduğu da bilinmektedir.” diye belirtti.
Hidrosalpinks probleminin gebeliğe engel olmasının önüne geçmek için gereken tedavilerden bahseden Op. Dr. Onur Meray sözlerine şöyle devam etti; “Ucu tıkalı fallop tüplerinde biriken sıvı, olması gerekenin tersi yönünde akarak embriyonun tutunmasını engeller, sıvının içinde bulunan endotoksinler ve mikroorganizmalar sebebiyle embriyo üzerine ciddi zarar verir, embriyonun rahim iç yapısı tarafından kabul edilmesini engeller ve rahim iç yapısı (endometrium) üzerine direkt zarar verir. Diğer bir değişle hidrosalpinks, kimyasal ve fiziksel yönden embriyoyu bozar. Bu olumsuzluklar sebebiyle normal gebelik veya tüp bebek gebeliği hidrosalpinks varsa oluşamayacağından ya da oluşsa dahi zarar görebileceğinden veya düşebileceğinden hastalara kapalı ameliyat ile müdahale edilmesi son derece önemlidir. Hidrosalpinks laparoskopik tedavisi, tüp bebek uygulamasının öncesinde ya da uygulama aşamasında fallop tüplerinin kapatılması ya da tüplerin çıkarılması anlamına gelir. Ameliyat edilen hastalarda, hidrosalpinks varlığı son bulacağı için tutunmak için daha çok şans elde edilmektedir son olarak yapılacak işlemler laparoskopik yani kapalı müdahale ile yapıldığından iyileşme süreci hızlı olmaktadır.” dedi.
Hibya Haber Ajansı