Kedi ve köpek fobisi, bireyin yaşam kalitesini etkilediği gibi günlük yaşamında dışarıya çıkamama, kedisi ya da köpeği olan arkadaşıyla görüşememe gibi sosyal sorunlara da yol açabiliyor. Ellerde ayaklarda uyuşma, terleme, titreme sık nefes alışverişi, kalp ritminde artış gibi anksiyete belirtilerinin ortaya çıkabileceğini belirten uzmanlar, bu fobinin tedavi edilebileceğini belirtiyor. Bilişsel davranışçı terapi yöntemlerinden biri olan sanal gerçeklik gözlüğü uygulamasıyla duyarsızlaşma sağlanabiliyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, kedi ve köpek fobisine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Fobiyi “kişinin belirli nesneler durumlar ya da olaylar karşısında kapıldığı, dehşet veren olağan dışı korku ve kaygı” olarak tanımlayan Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Kedi ve köpek fobisi ise kişinin köpek ya da kedi ile karşılaştığında hissettiği son derece baskılı, mantıksal açıklamalar ile ikna edilemeyen dehşet veren korku seviyesidir.” dedi.
Günlük hayatı aksatabiliyor
Cemre Ece Gökpınar Çağlı, kedi ve köpek fobisinin, kedi veya köpek görme ihtimaline karşı evden çıkıp günlük aktivitelerini yapmasını bile engelleyebilecek düzeye ulaşabileceğini söyledi.
Televizyonda görmek bile tetikleyebilir
Şehir hayatında dahil günlük yaşamda her an karşılaşılabilecek kedi ve köpeklere dair fobiye sahip olan kişilerin bu durumda yoğun sıkıntı ve işlevsellikte azalma yaşadıklarını kaydeden Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Hayvan fobilerinde kişinin hayvana maruz kalması, son derece katlanılamaz bir panik ve korku hali içermektedir. Bu durum kişinin o hayvanı televizyonda görmesi ile bile tetiklenebilir.” uyarısında bulundu.
Anksiyete belirtilerinin bu durumlarda ortaya çıktığını kaydeden Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Ellerde ayaklarda uyuşma, terleme, titreme sık nefes alışverişi, kalp ritminde artış gibi belirtiler ortaya çıkabilir.” dedi.
Kaçınmalar fobiyi besliyor
Bu belirtilerin kişide bir zaman sonra kaçınmaya yol açacağını kaydeden Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Kaçınmalar kişinin fobi geliştirdiği nesneyle, olayla ya da durumla karşılamamak üzere yapmaktan kaçındığı durumlar olarak adlandırılabilir. Örneğin kedi besleyen arkadaşının evine gitmemek, markete giderken evden tek başına çıkamamak gibi. Kaçınmalar fobiyi besler.” uyarısında bulundu.
Fobilerin tedavisinde bilişsel davranışçı terapiler kullanılabiliyor
Fobinin tedavi edilebildiğini kaydeden Cemre Ece Gökpınar Çağlı, tedavi yöntemlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Fobi tedavilerinde en işlevsel yöntemler arasında bilişsel davranışçı terapiler yer almaktadır. Zaman zaman fobilerin zemininde kişinin geçmişte yaşadığı travmalar ve olumsuz düşünce kalıpları da yer almaktadır. Bu durumlarda ise EMDR tekniği oldukça olumlu yanıtlar almamıza yardımcı olmaktadır. Bilişsel davranışçı terapilerde kişinin bilişleri – kognisyonları ve davranışları ele alınmaktadır. Kaygı belirtileri ve fobiye dair detaylı psikoeğitim verildikten sonra kademeli olarak kişinin kaçınılan ve fobi duyulan nesne ile duyarsızlaştırılması aşaması başlamaktadır. Bu seans odasında terapist ile başlanabileceği gibi seans dışında danışana verilecek ödevler ile desteklenmektedir.”
Sanal gerçeklik gözlüğü ile duyarsızlaşma sağlanıyor
Seans odasında yapılan kademeli duyarsızlaştırmalarda son dönem en büyük yardımcılarının VR (Sanal Gerçeklik Gözlüğü) uygulaması olduğunu kaydeden Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Profesyonel bir program ile hayvan ve çeşitli fobilere karşı duyarsızlaşma sağlamak adına çeşitli modüller ve sahneler geliştirilmiştir. Danışan terapist ile seans odasında duyarsızlaştırma çalışmalarına başlamaktadır. Gerekli görülen durumlarda psikiyatri hekimi değerlendirmesi ve farmakoterapi desteğine de ihtiyaç duyulabilmektedir.” dedi.
Hibya Haber Ajansı