Hür Dava Partisi Genel Başkanı İshak Sağlam, sivildusunce.com'da Semra Polat'ın sorularını yanıtladı. Kürtçenin Anayasal statüye kavurşturulması gerektiğine vurgu yapan Sağlam, bu sayede Türkiye'de konuşulan diğer dillerinde yasal statü alacağını belirtti.
Semra Polat'ın sorularını yanıtlayan Sağlam şunları ifade etti:
Türkiye'de Kürtçenin nasıl bir statüde yer almasını talep ediyorsunuz?
Anadilden bahsedince öncellikle şunu kabul etmek gerekir ki, anadil temel insan haklarından biridir. Bunu bu şekilde tanımlamazsak değerlendirmelerimiz ve isteklerimiz yerini bulmayacaktır. Diller, temel insan haklarından biridir ve bunlar Anayasal güvence altına alınmalıdır. Tek dil konuşulan ülkeler olsun, birçok dilin konuşulduğu çok dilli ülkeler olsun, bütün ülkeler için bir tanımlamadır. Neticede ilk kuruluşundan sonra Türkiye Cumhuriyeti Anayasalarına Türkçe anadil olarak girdi ve Türkçeye bir misyon biçildi. Bunun dışında diğer diller inkâr edildi. Bu anlamda baktığımız zaman anadilin güvence altına alınması ve anadilin Anayasal güvence altına alınması mutlaka olması gereken bir husustur çünkü dil önemli bir unsurdur. Devletlerin oluşumunda, toplumların oluşumunda, düzenlemelerin yapılmasında temel bir unsurdur. Bu nedenle mutlaka Anayasal güvence altına alınması lazım. Yani bunların belki sıradan bir kanun olarak düzenlemesi bile yeterli olmayabilir. Neticede bir ülkede birden fazla dil konuşuluyorsa, hâkim olan unsur bir müddet sonra çoğunluğu elde edince diğer dillere zarar verecek şekilde düzenlemeler yapılabilir. Bu nedenle, mutlaka konuşulan dillerin Anayasal güvence altına alınması konusunda kimsenin bir itirazı olmaz.
Kürtçenin Anayasal statüye alınmasında MHP’nin tavrı olumlu olur mu?
Türkçenin dışında da konuşulan birçok dil var. Diğer dillerin de güvence altına alınması lazım. Sadece Kürtçenin anayasal güvence altına alınması doğru bir tanımlama olmayacaktır; Kürtçe, Arapça ve bununla birlikte az sayıda insanın konuştuğu Pomakça, Gürcüce, Abazca, Romanca, Lazca gibi dillerin de Anayasal güvence altına alınması lazım. Bir dilin güvence altına alınması demek, serbestçe kullanılmasını sağlamak ve destek vermektir. Eğitiminin sağlanması demektir. Eğitim dili olması gerekir. Devlet bu dilleri korumak için bir taraftan da eğitim dili olarak teşvik ederken bir taraftan da nesilden nesle aktarmakta da yardımcı olmalıdır. Sadece serbest bırakmak, özel olarak ne yapıyorsanız yapın demek, devlet açısından sorunlu bir yaklaşımdır. Eğer bir ülkede bütün vatandaşlar eşitse, herkes kendi anadilini öğrenmelidir. Gelecek nesillere aktarma ve eğitim dili olarak öğrenmek de temel haklardandır. Kürtçe için özellikle uzun yıllardır konuşula gelen temel sorunlardan biridir. Bu ülke, Kürtler ve Türklerin birlikte Osmanlıdan beri ihya ettiği bir ülkedir. Kürtler de tıpkı Türk kardeşleri gibi dilini öğrenmesi ve gelecek nesillere aktarması için devlet destekli olarak anayasal güvence altına alınması lazım.
Sivil Düşünce Haber Portalı
sivildusunce.com