Geçen Mart ayından beri dünyayı kasıp kavuran Covid-19 salgının etkileri devam ediyor. Maddi ve manevi toplumların her kesimini derinden etkileyen pandemi sebebiyle çok sayıda kişi profesyonel psikoloijik danışmanlık desteği alıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de yarınımız olan çocuk ve gençler için psikolojik danışmanlık hizmeti veriyor. Telefonla psikolojik danışmanlık hizmeti almak isteyenler 0 212 449 49 00’dan, merkezlerde yüz yüze hizmet almak isteyenler ise ALO 153’ten randevu alabiliyorlar.
Bu süreçte birçok yönden olumsuz etkilenen çocuk ve gençlerin, izolasyon nedeniyle uzun süre okuldan ve arkadaşlarından uzakta olmaları, yaşıtlarıyla yeterli iletişim kuramamaları, çocukların ruhsal, sosyal, akademik, fiziksel, zihinsel gelişimlerini olumsuz etkiliyor. Bu yaşanan olumsuzluklar da genç bireylerde kaygının artmasına neden oluyor.
Mustafa Hakan Yılmaztürk: "Aileler salgın sürecinde ruhsal olarak zor günler geçiriyor"
İBB Sağlık Daire Başkanlığı Sağlık Hıfzıssıhha Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Hakan Yılmaztürk, salgının fizyolojik ve psikolojik etkilerine en çok çocuk ve gençlerin maruz kaldığını belirterek, 12 Psikolojik Danışmalık Merkezi ve 5 Psikoterapi Merkezi ile hem yüz yüze hem de telefonla hafta içi her gün psikolojik danışmanlık hizmeti verdiklerini söyledi. Bu süreçte genç bireylerin yanlarında olduklarına vurgu yapan Yılmaztürk, “Aileler ve çpcuklar, salgın sürecinde ruhsal olarak zor günler geçiriyor. Çocuklar ve ailelerin ruhsal yapılarının gelişimine katkı sağlamak ve ebeveynleri enfekte olan, karantinaya alınan ya da vefat eden çocukların üzerindeki psikolojik etkileri en aza indirmek için hizmetlerimizi en iyi şekilde vermeye devam ediyoruz” dedi.
Kevser Kurt: "Paandemi çocukları ruhsal olarak da etkiledi"
Çocuklar ve ergenler üzerinde Covid-19 salgının oluşturduğu psikolojik etkilere dair bilgi veren İBB Sağlık Daire Başkanlığı’na bağlı Toplum ve Ruh Sağlığı Projesi Koordinatörü Uzm. Psikolog Kevser Kurt, “COVİD-19 salgın sürecinde yaşam rutinlerimizin değişmesi, sosyal mesafelenme, izolasyon, karantina, uzaktan eğitim süreci, ebeveynlerin sağlığı, arkadaşlarından ayrılma ve okulların kapatılması gibi birçok etken çocuk ve ergenlerin ruhsal olarak etkilenmesine neden oluyor” dedi. Bu sebeplerden dolayı, salgın öncesi herhangi bir ruh sağlığı sorunu olmayan çocuk ve ergenlerde salgın sürecinde bazı psikolojik semptomların geliştiğine dikkat çeken Kurt, şöyle devam etti: “Okul çağındaki çocuklarda; korku ve kaygı, kardeşlerle sorun yaşama, huzursuzluk, saldırganlık, sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınma, uyku sorunları, ergenlerde bu durumlara ek olarak çabuk öfkelenme, sıkıntılı hissetme, mutsuzluk, takıntılar, dikkat ve konsantrasyon sorunları gözlenmektedir. Salgın nedeniyle çocuk ve ergenlerin kendileri, aileleri, arkadaşları, sevdikleri ve yakınları için endişe, kaygı, korku ve panik yaşaması normaldir. Ancak çocuğunuzun bu süreçte yaşadığı yoğun stres ve kaygı tepkilerinde zamanla herhangi bir azalma olmuyorsa ya da tepkilerin sıklığı ve şiddeti giderek artıyorsa, çocuğunuz için psikolojik yardım almak gerekiyor. Salgın öncesi ruh sağlığı sorunu olan çocuk ve ergenlerin ise, normal popülasyona göre daha düşük seviyede kendini koruma becerilerine sahip oldukları, kaygı yönetiminde daha az başarılı oldukları, daha az psikolojik esneklik ve yaşam doyumuna sahip oldukları gözleniyor. Olumsuz duygular ve stres var olan psikolojik sorunların ve şiddetinin artmasına yol açabiliyor.”
"Sınav kaygısı olmaması için aileler anlayışlı olmalı"
Sınav sürecinin çocuklar için başlı başına stresli bir süreç olduğunu ve pandemi süreci ile birlikte d belirsizlikten dolayı çocuklardaki kaygı düzeyinin arttığının altını çizen Kurt, “Aslında orta düzeyde yaşanan kaygı düzeyi çocukları motive edicidir ve öğrenmeye teşvik eder. Fakat yüksek ve aşırı kaygı sınavda başarısızlığa neden olabilir bu nedenle kaygı düzeyini normal seviyede tutma noktasında ailelere de görevler düşmektedir, Sınavda başarısız olmanın dünyanın sonu olmadığını çocuklara hissettirmek sınav kaygısını azaltır. Ailelerin destekleyici ve anlayışlı davranmaları gerekir. Gerçekçi hedefler üzerinden planlama yapmalılar ve sonuç ne olursa olsun çocuğunuzun yanında olduğunuzu hissettirmeniz gerekir” ifadelerini kullandı.
Hibya Haber Ajansı