İBB öncülüğünde tüm sivil toplumu ve gönüllü vatandaşları bir araya getirmek üzere, "İstanbul Yardımlaşma ve Koordinasyon Merkezi" kurduklarını, salgınla mücadele sona erene kadar Yenikapı´daki merkezin İstanbul´un "Yardımlaşma ve Koordinasyon Merkezi" olduğunu açıklayan İmamoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:. 

"İstanbul'da faaliyet gösteren gıda ve perakende zincir yöneticileri ile toplantılar yaptık. Öncelikle bu toplantılara katılan ve İstanbullulara destek veren değerli markalarımızın yöneticilerine teşekkür etmek isterim. Bu toplantılar neticesinde çok önemli bir noktaya geldik. Bu şehirde yaşayan herkes emin olsun ki, salgın sona erene kadar 16 milyonun temel gıda ve hijyen malzemesi ihtiyaçlarının temin edilmesinde hiçbir sıkıntı olmayacak. Bunu İBB olarak garanti ediyoruz. Ama lütfen her birimiz sorumlu davranalım ve ihtiyaç fazlası gıda ve hijyen malzemesi stoklamayalım."

- "İstanbul Yardımlaşma ve Koordinasyon Merkezi sizin destek ve yardımlarınızı doğru kişilere en hızlı biçimde, en organize şekilde ulaştırmanızı sağlayabilecek, tüm yardımlaşma ve dayanışma çabalarını en verimli biçimde koordine edebilecek tek devlet adresidir. Bütünüyle şeffaf ve sonuna kadar katılımcı bir idari yapısı vardır. Gelin, bu çatı altında güçlerimizi birleştirelim, hep birlikte başaralım." 

-Salgın hastalığın yayılma hızının artması olasılığına karşı İBB bünyesindeki bazı mekanların geçici karantina mekanı ve sahra hastane alanları olarak belirlediklerine değinen İmamoğlu, Yenikapı Miting Alanı, Maltepe Miting Alanı ve Beylikdüzü Gürpınar Su Ürünleri Hali´nin bulunduğu alanları bu amaçla tanımladıklarını söyledi. 

-"İstanbul genelinde belediyemize bağlı 19 kapalı spor salonumuzu da geçici hastane alanı olarak kullanmak mümkün olacaktır. 12'si Avrupa yakasında 7'si ise Anadolu yakasında olan salonlarımızda toplam 1983 yatak kapasitesine ulaşmak mümkündür. Bunların yanı sıra Yenikapı Yardımlaşma ve Koordinasyon Merkezi´mizde bugün itibariyle 5 bin kişiye 3 öğün yemek hizmeti verebilecek mutfağımız ve yüzlerce personelimizi de hazır hale getirdik. Öte yandan başta, 25 Avrupa ülkesinden daha kalabalık bir nüfusa sahip olan 16 milyonluk İstanbul´umuz olmak üzere, tüm yerel yönetimler bu süreçte acilen desteklenmelidir. Hükümetin bu konuda hızlı adımlar atmasını bekliyoruz. Öncelikle, her ay genel bütçeden alınan nakdi tutar artırılmalıdır. Belediyelerin vergi ve sigorta gibi borçları ertelenmelidir Belediye mevzuatında var olan, özellikle dış borçlanma limitleri artırılmalı ve hazine garantisi verilmelidir Sosyal yardım limitleri kaldırılmalıdır Salgınla mücadele konularında ürün ve hizmet alım mevzuatı kolaylaştırılmalıdır. Bağış toplama konusunda kolaylık sağlanmalıdır. Uzun vadeli tahvil çıkarılması için mevzuat değişikliği ile işletme sermayesi olarak kullanımı için düzenleme yapılmalıdır.

-Gıda tedarik zincirinin kırılması durumunda ikmal ve lojistiğinin sağlanması için hazırlık yapılmalıdır. Hasta sayısının hızla artacağı göz önüne alındığında sahra hastanelerinin kurulması, ekipman ve uzman hekimlerle donatılması için harekete geçilmelidir."

-Bu vesileyle hava - kara ve metro ile ulaşılabilecek en merkezi noktada bulunan ve pek çok boş ve kapalı mekana sahip olan Atatürk havalimanının hızla koronavirüs ile mücadele için bir geçici hastaneye dönüştürülmesi kesinlikle düşünülmelidir. Sağlık personelinin dinlenebilmesi için sisteme entegre edilecek otel ve yurtların maliyetinin üstlenilmesi, vatandaşın doğalgaz faturalarını erteleyebilmesi için BOTAŞ ödemelerinin ertelemesi sağlanmalıdır. Su faturalarının ertelenebilmesi için enerji maliyetlerinin ertelenmesi sağlanmalıdır. Yakıtlar için ÖTV muafiyeti getirilmelidir. Evde kalma süresine bağlı olarak artan çöplerin, tıbbi atıkların ve dezenfeksiyon maliyetlerinin karşılanması için sübvansiyon sağlanmalı ve vergi teşviki getirilmelidir. Belediyelerin birikmiş devreden KDV alacaklarının diğer vergilerden mahsup edilmesi veya belediyelere ödenmesi sağlanmalıdır. Bu günleri zorunlu bir kapanma dönemi olarak, bir mahkumiyet dönemi olarak görmeyeceğiz. Aile bağlarımızı güçlendirmek ve birbirimizi daha çok anlayabilmek için altın bir fırsat olarak göreceğiz."