İnsan Hakları Platformu yaptığı yazılı açıklamada, 1996 yılında işlenen cinayete ilişkin yeni iddialar ışığında cinayet soruşturmasının yeniden canlandırılıp canlandırılmayacağına ilişkin açıklama istedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, konuyla ilgili yaptığı tespitler arasında cinayetle ilgili eksik ifadelerin bulunduğuna işaret edilen açıklamada, cinayetle bağlantısı olduğu iddia edilen kişilerden ifade alınması için Türkiye makamları ile yazışma başlatılıp başlatılmadığının da bilinmesi gerektiği kaydedildi.

Kutlu Adalı cinayeti komisyonunun tutanakları ve dönemin faili meçhul olaylarının ne zaman soruşturulacağı sorusuna da yer verilen yazıda, oybirliği ile karar verilen meclis soruşturma komisyonunun neden kapatılacağı da soruldu.
Kuir Kıbrıs Derneği, Kıbrıs Türk Barosu - İnsan Hakları Komitesi, Sivil Toplum Girişimi, Mülteci Hakları Derneği, Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı, Üçüncü Topluluk Forumu'nun platformun yazısında, " “Bugün ortaya atılan iddialar, o gün de biliniyor ama halı altına süpürülüyordu” iddiasında bulunuldu.’’
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2005 yılında "cinayetle ilgili yeterli – etkili ve güvenilir araştırma yapılmadığına" karar verdiğine dikkat çeken açıklamada, "AİHM'e göre Adalı defalarca tehditler aldı ve durumu savcılığa bildirdi. Taciz ile itibarsızlaştırılmaya çalışıldı, delil toplayıp polise götürmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadı, balistik inceleme eksik çıktı.
Son gelişmelerle birlikte yeni bir pencerenin açıldığı belirtilen açıklamada, olaya tanık olan kişiler, şu anda hayatta olan ve geçmişte isimleri geçen devlet yetkililerini işaret etmeye başladı. Ayrıca Kıbrıs'ın kuzeyinde basına verilen röportajlarda cinayetin işlendiği mahalledeki komşuların bile AİHM kararına paralel olarak alınmadığı ortaya çıktı. Bir diğer bilgi ise Adalı'yı öldürmeye gelen 4 kişiden 1'inin Kıbrıslı Türk olduğuydu.
Açıklamada, "Söz konusu iddiaların dile getirilmesinin üzerinden yaklaşık bir ay geçti. Siyasi irade veya Emniyet Genel Müdürlüğü yeterli ve şeffaf bir açıklama yapmadı.