İran kaynaklarıyla yaptığımız görüşmede, İran'da 12 Ocak akşamı gerçekleşen elektrik kesintisinin arkasında ABD'nin uyguladığı ekonomik ambargo olduğu ifade edildi.

İran kaynaklarımız, petrol satamayan İran'ın doğalgazı Türkiye-Afganistan ve Irak'a ihraç edince elektrik santrallerini mazotla çalıştırmaya başladığını bunun da ülke genelince ciddi oranda hava kirliliğine neden olduğunu ifade etti. Hava kirliliğini önlemek üzere elektrik santrallerine giden mazotun kesilmesiyle elektriğin kesintiye uğradığı belirtildi. 

ABD'nin İran'a uyguladığı ekonomik ambargo nedeniyle büyük ölçüde ekonomik kriz yaşandığı, böylece elektriklerin kesintiye uğradığı vurgulandı.

İran'ın ülke genelinde hava kirliliğini önlemek ve halk sağlığını koruma için Pakistan'a ihraç ettiği doğalgazı kesmek zorunda kaldığı belirtildi. 

 

ABD-İran ilişkilerinin 67 yıllık geçmişi

ABD ve İran ilişkilerinde 1950'li yıllardan bu yana yaşananlar

1979 İran devriminin ardından ABD-İran ilişkileri, ABD'nin Tahran Büyükelçiliğinin basılmasıyla bozulmaya başladı.

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) tarafından tertip edilen ve "Ajax operasyonu" olarak tarihe geçen darbeyle dönemin başbakanı Muhammed Musaddık devrildi.

ABD ve İran, 1957'de sivil nükleer işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşmaya göre İran, nükleer enerji sektöründe kullanmak üzere uranyum zenginleştirme taahhüt ediyordu.

ABD, 1967'de İran'a nükleer reaktör başlığı verdi. İki ülke bir yıl aradan sonra nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşması imzaladı. Anlaşmaya göre, İran nükleer silaha dönüşmeyecek fakat sivil programa sahip olabilecekti.

1970'li yıllarda sürgündeki din adamı Humeyni, Şah'a karşı devrim gerçekleştirdi. Şah, ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.

Şubat 1979'da Paris'ten dönen Humeyni, Şubat'ta devrim yaptı. Devrim muhafızları, 1979'da ABD'nin Tahran Büyükelçiliğini basıp 52 çalışanını rehin aldı.

1980'de ABD yönetimi, İran ile diplomatik ilişkilerini kesti. Dönemin ABD Başkanı J. Carter'ın rehine kurtarma girişimleri başarısız oldu.

1981'de Carter'ın makamını Ronald Reagan'a bırakmasından 444 gün sonra rehineler serbest bırakılırken 1984'te İran'ı, terörü finanse eden ülkeler listesine aldı. İki ülke arasında önemli bir gizli anlaşmanın yapıldığı da bir süre sonra ortaya çıktı. Reagan, tarihe İran-Kontra skandalı veya "Irangate" olarak geçen gizli silah anlaşmasını itiraf etti. 

1988'de ABD'ye ait Vincennes Savaş Gemisi, Basra Körfezi'nde İran'a ait bir uçağı vurdu fakat ABD yönetimi bunun ''yanlışılıkla'' olduğunu savundu.

 Ocak 2002'de ABD Başkanı W. Bush, Kongre'de yaptığı ‘‘Birliğin Durumu’’ konuşmasında Irak, İran ve Kuzey Kore'yi "Şeytan Ekseni" olarak tanımlayarak İran yönetimini izli nükleer silah programını hayata geçirmekle itham etti.

2006'da ABD yönetimi, İran'la nükleer zenginleştirme programını durdurması halinde çok taraflı diyaloğa hazır olduklarını bildirdi.

2009'da Obama, İranlı yönetimine yaptığı çağrıda "eğer yumruk sıkmayı bırakırlarsa el uzatmaya hazır" olduklarını açıkladı.

2009'da İngiltere, Fransa ve ABD üçlüsü, İran'ın Şii dini otorite şehri olan Kum kentinin Fordo köyünde bir tesiste gizlice uranyum zenginleştirildiğini tespit ettiklerini duyurdu. İran ve ABD'li yetkililerin nükleer program konusunda gizli görüşmeler yaptıkları ortaya çıktı.

2013'te İran'ın dini lideri Hasan Ruhani, Obama ile Eylül 2013'te bir telefon görüşmesi yaparak 34 yıl aradan sonra bir ilki başardı.

Temmuz 2015'te ABD, İngiltere, Çin, Fransa ve Rusya ve Almanya (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 5 daimi üyesi) İran ile nükleer anlaşmayı imzaladı.

2016'da 10 ABD'li denizci, İran'ın Basra Körfezi'ndeki sularına girerken Devrim Muhafızları tarafından gözaltına alındı ve bu olayla birlikte ABD ve İran arasında aynı yıl içinde tutuklu takası yapıldı.

Mayıs 2018'de Trump, İran'ın nükleer çalışmalarının kontrol altına alınmasını ön gören anlaşmadan çekildiklerini duyurdu.

Nisan 2019'da Trump, İran Devrim Muhafızları Ordusunun ABD'nin yabancı terör örgütleri listesine eklendiğini açıkladı. Aynı gün, İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi de ABD Merkez Kuvvetlerini (CENTCOM) terör örgütleri listesine aldığını bildirdi.

Haziran ayında ABD Hava Kuvvetlerine ait "RQ-4 Global Hawk" tipi insansız hava aracı İran'ın Hürmüzgan eyaletine bağlı Kuhmubarek kenti sahilinde Devrim Muhafızları Ordusu tarafından düşürüldü. 

Eylül'de silahlı insansız hava araçlarıyla Suudi Arabistan'ın milli petrol şirketi Saudi Aramco'ya ait iki tesise saldırı düzenlendi. Saldırıyı, Yemen'de İran destekli Husiler üstlendi. ABD, saldırıyla ilgili İran'ı suçladı fakat İran yönetimi bunu kabul etmedi.

Aralık'ta Irak'ın Kerkük kentindeki ABD'nin K1 Askeri Üssü'ne füzelerle düzenlenen saldırıda ABD'nin sözleşmeli bir personeli, hayatını kaybederken ABD yönetimi saldırıdan Irak'taki İran destekli Şii milis güçlerini sorumlu tuttu.

Aralık'ta Kerkük'teki saldırıya misilleme olarak Irak ve Suriye'deki İran destekli Hizbullah Tugayı'nın 5 üssünü hedef aldı. Bu saldırıda 25 kişi ölürken 51 kişi de yaralandı.

Bunun üzerine Şii milis güçleri ABD'nin Bağdat Büyükelçiliğini basarak binayı tahrip etti.

İran Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi Mühendis, 3 Ocak'ta Bağdat Havalimanı'nda ABD'nin düzenlediği saldırıda hayatını kaybetti.

Hamaney, Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesine yönelik yaptığı açıklamada, ABD'den "sert bir intikam" alınacağını duyurdu. 

Haber: sivildusunce.com

Haber: Sivil Düşünce Haber Portalı