Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Son bir yılda ayçiçek yağı yüzde 55, yumurta yüzde 50, mercimek yüzde 50, pırasa yüzde 40, tavuk eti yüzde 39, margarin yüzde 39 olarak fiyatı en çok artan gıda ürünleri arasında yer aldı. Bunlar temel gıda maddeleri. Bir aile bunları evine götürmek mecburiyetinde. İnsanlar temel ihtiyaç maddelerini karşılayabilmek için çocuk bezi dahil, çocuklarına verecekleri harçlık dahil ne yapacaklarını şaşırdılar. Çaresizlik içinde kıvranıyor vatandaş. Bu tablo karşısında insan adeta “Uyan ey akıl, ey vicdan, ey insanlık!” diye bağırmak istiyor.
İktidarda da böyle bir sıkıntı var; bakıyor, görmüyor. Halbuki gözünün önünde sıkıntılar. Bundan dolayı ben iktidara seslenmek istiyorum; Türkiye'deki bütün siyasi partilerin tamamını “Şu ekonomik krizi siz olsaydınız nasıl çözerdiniz?” diye bir toplantıya davet edin, fikirlerini alın. Biz zaten bunu basın toplantılarında dile getiriyoruz ama bu sanki iktidara bir tepkiymiş gibi algılanıyor. Vatandaşa yönelik bir şovmuş gibi algılanıyor, değil! Kapalı kapılar ardında oturup “Hangi problemlerle karşı karşıyayız ve bu problemleri nasıl çözeriz?” Zarar görmezsiniz, emin olun bundan istifade edersiniz. Bir deneyin ya! 18-19 senedir denemediniz bunu hiç. Sadece kavga, sadece vatandaşın önünde yürütülen bir mücadele!
Şu 5 husus, bizlerin de iktidarında her zaman gündeminde olmalı
"Huzur, barış ve güvenlik!" İktidar ülkede huzuru, barışı ve güvenliği temin etmekle mükelleftir.
"İnsan hakları ve özgürlükleri"ni teminat altına almakla mükelleftir.
Bunların tesisi için "adalet" olmazsa olmaz şarttır.
Bunlar da yetmez; refah seviyemizin yükselmesi, "zengin vatandaş-zengin devlet" anlayışının hakim olması gerekmektedir. Ekonomik bir adım mı atacaksın, işte bunu düşüneceksin. Vatandaş da zengin olacak, ülke de zengin olacak, devlet de zengin olacak.
Bütün dünyayı göz önüne aldığımızda da izzet, şeref ve onur sahibi olmamız icap eder. Bunun için de dış politikada "şahsiyetli bir politika" izleme mecburiyetimiz ortaya çıkar. Bu bize itibar kazandırır aynı zamanda. Bu söylediğim şartlar yerine getirilmediği müddetçe ülkemizde de başka ülkelerde de problemlerin çözümü mümkün değildir."