CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Kısa Çalışma Ödeneği 456 gün sürdü, ücretsiz izin 433 gün sürdü. Bu ayın sonunda bitecek. Bu ayın sonunda bitmemesi gerekiyor. Eğer bunları keserseniz işsizlik patlar, daha büyük bir sorunla Türkiye karşıya kalır. Hatırlaması bizden, uyarması bizden.
İşsizliği önlemek için en hızlı ne yapacaksınız diye sorarlar. Hemen söyleriz, kamunun bütün sağlık dünyasında boş kadro varsa atamasını yapacağız. Boş kadro olur mu? Atama bekleyen öğretmenler var tamamının atamasını yapacağız.
Erdoğan, Hatay'a gidiyor. Atama bekleyen öğretmenler de 'atama bekleyen 80 bin öğretmen alacağız' demiştiniz diyorlar. Erdoğan, 'Hayır efendim biz 20 bin kişi aldık. Hiç açık yok, tam aksine fazlalık var' diyor. En tepedeki insan devletten habersiz. MEB'in verilerine bakıyorsunuz, Ocak 2021'de 107 bin 909 öğretmen açığı var. Sayıştay raporlarına bakıyorsunuz, 138 bin 393 öğretmen açığı var. Ama Erdoğan'a göre öğretmen açığı yok.
CHP'nin ihvan konusundaki tutumunu bütün dünya bilir. Biz inançların siyasete alet edilmesini asla istemeyiz. Mısır'daki değişime de saygı duyduk her zaman.
'NE KADAR REZİL İŞ VARSA HEPSİNİ KABUL ETTİLER'
Siyasi idamlar doğru değil. Mısır'daki yöneticilere seslenmek isterim; Türkiye'de de geçmişte siyasi idamlar oldu. Başbakan astık, bakanlar idam edildi, gencecik filinta gibi evlatlarımızı dar ağacında ölüme yolladık. Ne oldu? Şimdi hepimiz üzülüyoruz. Şimdi astığımız insanlar için havalimanları yapıyoruz, okullara adını veriyoruz. Siyasi idamlar doğru değildir. Umarım Mısır'da siyasi idamlar olmaz.
Avrupa’nın en büyük kara para aklayan ülkelerinin başında Türkiye geliyor. Böyle bir rezaleti Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç görmedik. Uyuşturucu, kumar parası, organ, insan, kadın ticareti… Ne kadar rezil iş varsa hepsini kabul ettiler, sineye çektiler, ‘parayı getirin’ dediler. Peki bu paralar nereye gidiyor. Kumar paraları nereye gidiyor? Neden Saray ve beslemeleri sessiz kalıyor bu konuda? Beslendikleri için.
'TÜRKİYE'DE RÜŞVETSİZ İŞ YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL'
Bugün Türkiye'de rüşvetsiz iş yapmak mümkün değil. Devletle muhatap olduğun andan itibaren rüşvetsiz iş yapmanın mümkün olmadığını görüyoruz. Defalarca söyledim. Havuz medyası var malum. Hâlâ kayıtdışı tirajlar üzerinden devleti soymaya devam ediyorlar. Saray ve şürekası aynen bakıyor paraları ödeyin diyor. Onlar da verilen bu rüşvete ortaktırlar.
Şamar oğlanına dönen Merkez Bankası. Kanuna aykırı olarak yetkiyi aldılar, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na verdiler. Damat bakan 128 milyar doları buharlaştırdı.
Süleyman Soylu devletin televizyonuna çıkıp 'Her ay bir siyasetçiye 10 bin dolar ödeniyor' dedi. Erdoğan ne dedi? Tık çıkmadı. Bütün bakanlıklarla teftiş kurullarını kapattılar. Niçin? Bunları kapattılar. Ekonomide kayıtdışılığın alt yapısını süratli bir şekilde oluşturdular. Rüşveti savunana oy vermeye devam edecek miyiz?
Erdoğan Şahsım Hükümeti ülkeyi felakete sürükleyecektir. Yolsuzluk, rüşvet her şey var. Bu kadar ağır konuşuyorum. Acaba mahkemeye verirler mi diye, yok vermiyorlar. Belki namuslu bir hakim buluruz da bunları ispat ederiz. Tık yok.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TEPKİSİ
Bir sabah kalkıyoruz, bir karar almış 'Ben bunu kaldırdım.' Kimsin sen? Meclis'in üstünde misin? Şimdi olay Danıştay'da Danıştay'daki hakimlere sesleniyorum. Aklınızı kiraya vermediyseniz o sözleşmeyi tekrar ihya etmek zorundasınız. Yapmadığınız takdirde siz de sarayın kalemşörleri olarak anılacaksınız.
'ALTINA İMZA ATAN BÜROKRATIN BURNUNDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİM'
Kanal İstanbul işine giren müteahhit kendisini unutsun. Bankalara söylüyorum; bu işe kredi veren unutsun kendisini. Bunun altına imza atan bürokratın burnundan fitil fitil getireceğim." dedi.