Mustafa Akıncı açıklamasında, 2017'de Crans Montana'da çözüme çok yaklaşıldığı bir noktada, Rum Lider Nikos Anastasiadis'in dönemin Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ı garantiler konusunu görüşmek için konferansa davet edilmesi teklifini reddettiğini ve bunun da sürecin çökmesine neden olduğunu ifade etti.

Kıbrıs sorunun ele alındığı online bir programa katılan Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in ve 2017'de Anastasiadis'in, Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu'na sözünü ettiği 'iki devletli çözüm' önerisinden haberdar olduğunu belirtti. Rum liderin o noktada bunu konuşmak için 2018-Subat'ta yapılan Rum Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonrasını işaret ettiğini de belirterek iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayanan çözüm modelinin en başından beri gerçekçi bir çözüm modeli olduğunu söyledi. Akıncı hiçbir Kıbrıslı Türk'ün Rumların tek otorite olduğu bir çözüm modelini asla kabul etmeyeceğini, bununla birlikte Türkiye'nin desteklediği 'iki devletli' modelin ise uluslararası toplum tarafından kabul görmediğine işarete etti.

Akıncı konuşmasında, "Çözüm karşılıklı olarak kabul görmelidir. Tüm taraflar bu yönde çalışmalıdır" diyerek "Maalesef Nikos Anastasiadis'in 'belirsiz' siyasi eşitlik söylemleri bu yönde değildir. Ersin Tatar da iki devletli çözümde ısrarcıdır. Eğer iki taraf da böyle devam ederse, Kıbrıslı Türklerin, Türkiye'ye olan 'bağımlılığı' daha da artacak ve bir 'il olma' yolunda devam edilecektir. Bu da iki tarafın da yararına olan bir gelişme olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

Adanın her iki tarafında bulunan federal çözüm destekçilerinin harekete geçme zamanının geldiğine işaret Akıncı "Şimdi harekete geçme zamandır. Bu yönde siyasi partiler, sivil toplum örgütleri birleşmeli ve harekete geçmelidir" çağrısında bulundu.

ARIKLI: MUSTAFA AKINCI YANLIŞ POLİTİKA İZLEDİ

KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı - Başbakan Yardımcısı Erhan Arıklı, katıldığı bir televizyon programında Akıncı'nın geçmişte izlediği politikanın yanlış olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin Kıbrıs için önemli olduğunu belirterek, ''Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye üzerinden dünyaya bağlanıyor. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için hayat konusu. Türkiye olmadan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin nefes alabilmesi mümkün değil. Maalesef eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirmişti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde cumhurbaşkanlığı makamı sembolik bir makam fakat önemi şundan kaynaklanıyor; Rumlarla, Güney Kıbrıs’la yapılan görüşmeleri yürütme yetkisi cumhurbaşkanında. Birleşmiş Milletler çatısı altında yapılan bu görüşmelerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’n, cumhurbaşkanı temsil eder. Tabi bu cumhurbaşkanının Kıbrıs gibi bir milli davada Türkiye ile uyum içinde olması ve uyum içinde hareket etmesi gerekiyor. Politikaları ortak belirlemesi gerekiyor. Ama sayın Akıncı o dönemde ikili Kıbrıs meselesinde Türkiye ile birlikte sürdürmesi gereken müzakere sürecini tek başına yürütmeye kalktı ve adeta Türkiye’yi dışladı. Bu da tabi o dönemde bizi oldukça üzdü. Yeniden Doğuş Partisi olarak ilişkilerin yeniden eski rayına oturabilmesi için Sayın Mustafa Akıncı’dan kurtulmamız gerektiğini düşündük ve bu amaçla çok yoğun bir propaganda çalışması yaptık." demişti. 

Eski KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın yanlış bir politika izlediğini vurgulayan Arıklı, ''Yeni Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar, ayın 27’sinde Cenevre’ye gidecek ve Kıbrıs müzakereleri yeniden başlayacak. Bizde Türkiye ile belirlediğimiz gibi iki devletli çözüm için oraya gidiyoruz. Rumlar 50 yıldır süregelen federasyon görüşmeye devam edelim safsatasıyla bizi tekrar masada tutmaya çalışacaklar. Müzakereleri uzatabildikleri kadar uzatacaklar. Çünkü müzakerelerin uzamasından Güney Kıbrıs’ın hiçbir kaybı yok. Bilakis çok büyük avantajları var. Benim ‘’Bitmeyen senfoni’’ dediğim federasyon safsatasına artık bir şekilde bitmesi ve iki devletli çözümü konuşmamız gerekiyor. Ayın 27’sinde Cenevre’de yapılacak olan 5+1, yani Güney Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere bir araya gelecekler. Artı bir dediğimizde Birleşmiş Milletler. Birleşmiş Milletler gözetiminde Cenevre’de bir masa kurulacak ve taraflar masada yeni fikirlerini ortaya koyacaklar. Umarım Sayın Tatar, Sayın Akıncı’nın yıkmış olduğu kaleleri kurmaya muvaffak olur.'' diye belirtmişti.